Mardin
Miraç kaleoğlu
Uçaktan inip konağa gitmek için hava alanından çıktım. Onu hiç bırakmak istemiyordum. Fakat ona fazla yaklaşırsam aşiret bunu öğrenir onu öldürmek isterdi. Babama bu konuda hep kızdım neden aramadın? Neden onu terk ettin? Ve daha önemlisi o kadın bu konaktan nasıl çıktı? Sümeyye yani sahra'nın annesi o kadın çok güzel bir kadındı. Ve babamı seviyordu bunu gözlerinden anlamamak için salak olmak lazımdı. Lakin sahra tıpkı babama benziyordu. Onun babam gelmeyecek dediğimde yüzündeki hayal kırıklığını asla unutamazdım. Yanıma en güvendiğim adamım Salih geldi.
"ağam hoşgelmişsin"
"hoşbulduk Salih can sıkıcı bir durum var mı?"
"yok ağam her şey yolunda"
Arabama bindim. Karımı ve çocuklarımı özlemiştim. Arabayı kullanan Salih'e
"Salih konağa gidelim"
Beni başı ile onayladı. Doğup büyüdüğüm topraklara baktım. Çok özlemiştim buraları sahra'yı bulacağım diye 3 haftadır İstanbul'daydım. Ona çok üzülüyorum babam onu görmek istemedi. Buna kızsamda ona hak veriyordum. Aşiret bunu öğrenirse sahra yı öldürmek isterlerdi. Buna bende babam ve kardeşlerim de izin vermezdi. Kız kardeş ne güzel kelimeydi. Keşke, onunla çocukken karşılaşmış olsaydık. Ben ona yaklaşan erkeklerin hepsini döverdim. Agir, onunla oyunlar oynardı. Düşünceler beynimi istila etmiş durumdaydı. Onu orda bırakamam gerekirdi. Bu saatten sonra da dönemezdim. Konağa gelmiştik. Arabadan inip kapıyı çaldım. Açan evin çalışanlarından Gülşah'tı.
"ağam hoşgelmişsin"
"hoşbulduk Gülşah evde kim var"
"Bedirhan ağam camiye gitti. Büyük hanım odasında. Gelinler ve çocuklar arka bahçede"
Başımı salladım. Arka bahçeye giden yola girdim. Biraz uzaktan çocukların kahkaha sesleri geliyordu. Oraya gidince kızım Leyla beni gördü
"babaaaaa"
Koşarak yanıma geldi. Yere eğilip onu kucağıma aldım. Öpmeye başladım. Beni gören diğerleri de geldi. Leyla'dan sonra diğer kızım özleme de sarıldım. Barzan efendi ona da sarılıp hasret giderdim. Kardeşlerimin çocuklarınada kendi çocuklarıma nasıl sarıldıysam onlara da öyle sarıldım. Baranın oğlu akif
"amca...bize halamızı getirdin mi?"
Babam onu bulmamı söylediği zaman çocuklarda oradaydı yani olayı biliyorlardı.
"yok amcam gelmedi. İşleri vardı daha sonra gelicek"
Diyerek yalan söyledim. Çocuk aklı almazdı. Çardağa doğru gittim. Orda karım. Hayatımın anlamı vardı.
"miraç hoşgeldin"
Ulu orta yerde sarılamayacağım için içli içli baktım ona. Devranın karısı dilan
"ağam buldun mu dicle'yi"
"buldum. Babamın isteği gibi yaptım ama içim hiç rahat değil ne olacak bende bilmiyorum"
"ağam kime benziyordu anasına mı yoksa Bedirhan ağaya mı?"
Meraklı kadın dedikoduları çekemezdim.
"babama çok benziyor. Bir nevi kopyası. Melek gelsene odaya"
Arkamı dönüp çardaktan çıktım.
Merdivenlere yönelip odama çıktım. Melekde arkamdan geliyordu. Odaya girince valizi kenara attım hayatımın anlamını kollarımın arasına aldım.
"çok özledim seni kadın"
"ben de seni özledim ağam"
Kokusunu daha fazla içime çektim.SAHRA
bir bilinmezliğin içindeyim bende henüz ne olduğunu bilmiyorum.tıkıldım kaldım burda miraç kaleoğlu beni buraya kapattı. Ama bana dünyanın en güzel hediyelerinden birini verdi bana AGİR abimi. Agir abim bu hayatta her şeyim oldu. Bu 7 ay içerisinde bana baba, anne, abi, kardeş hepsi oldu. Yeri geldi onun dizlerinde ağladım. Yeri geldi kollarında uyudum. Benim iyi bir üniversite kazanmam için herşeyi yaptı. Beni kursa gönderdi. Yeri geldi kendisi bana ders çalıştırdı. Bana sevdasını anlattı helin'i. Söylediğine göre bir aşiretin kızıymış ve birbirlerine çok aşıklarmış. Ama vermemişler kızın yaşı küçük diye, ben inanmadım. Mardin'de bildiğim kadarıyla çocuk gelinler varmış. Ama helin benimle aynı yaştaydı. Miraç abim Bana beni asla bırakmayacağını söyledi ama o yalancı çıktı.tam 7 aydır buraya gelmiyor hani ben onun tek kız kardeşiydim.hani o beni bırakmazdı. O da babası bedirhan kaleoğlu gibi bir başıma bıraktı. Belki bu olaylarda hiç bir hatası olmayan bendim fakat hesap bana kesilmişti. Belki bir umut diyorum o adam babam bedirhan kaleoğlu o gelir dedim lakin yanıldığımı anladım. O asla gelmedi ve asla gelmeyecek yüzünü bile bilmiyorum nasıl biri acaba diye düşünüyorum hep kafamda hayali bir resim çiziyorum ama sonuçsuz. kalıyor Kafamdaki deli sorular ile yataktan kalktım.hazırlanmaya başladım.önce banyoda elimi yüzümü yıkadım bu ev bu ihtişam bana göre değildi. yanlızdım agir abim bir iş için mardine gitmişti. 2 haftadır orda yine bir nevi yanlızım.her şeyi öğrendikten sonra arkadaşlarımdan uzakalaşmıştım onları kırdığımın farkındayım onlar bana destek olmak istiyorlar fakat ben hep geri çekiyorum kendimi sadece Büşra, Ceren, Gülay ve minel onlarla yakınım. dolabın karşısına geçip artık okulun son haftası olduğu için serbest gidiyorduk okula siyah takım olan kıyafetimi aldım üstüme geçirdim.ona uygun krem başötüsünü başıma bağladım.makyaj yapmayı sevmezdim zaten oldum olası babetlerimi alıp odadan çıktım çantamı akşamdan hazır etmiştim. Aşağı indim durağa yürümeye başladım. gelen otobüse bindim boş yere oturdum. Hem agir hemde miraç araba almak istemiş ama ben istememiştim. bazen alsam başımı gitsem diyorum ama miraç ne yapar eder beni bulurdu. bana bunu açık bir dille ifade etmişti. 'sakın ama sakın benden kaçayım deme dicle seni ne yapar eder bulurum' demişti. bu sözler beni korkutmuştu açıkçası bazen kendi kendime acaba nasıl bir belaya bulaştın sahra diyorum ama bir türlü bir cevap bulamıyorum. Miraç abim bana dicle diyordu ama ben sahra adından vazgeçmeyecektim. okula geldim indim aklımda deli düşünceler bugün okulu asmaya karar verdim. telefonu elime aldım büşra'yı aradım.
"alo büşra günaydın"
"günaydın sahra geldin mi?"
"geldim gelmesine ama hiç okula gelmek istemiyorum gelin okulu ekelim bugün"
"oooo sorman hata hemen geliyoruz" telefonu kapatıp beklemeye başaldım.aklıma aklıma agir abim geldi. ona da mesaj yazdım sonra bana kızabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
Teen FictionSahra (Dicle) kaleoğlu bu soyad ona çok uzaktı. Yıllardır saklanan bir sır gerçekler tam 18 yıl sonra ortaya çıkması. Sahra ne karar verecek yeni ailesini kabul mü edicek yoksa hayatına devam mı edecek en önemlisi ise bir BERDEL'e kurban mı verilec...