5.bölüm

215 9 0
                                    

Sahra (4 yıl sonra)
Yıllar bazı acıları hafifletmişti. Mardin'in bana en büyük hediyesi hiç şüphesiz abimdi. Onun sayesinde atlattım herşeyi bugün buraya kadar geldiysem onun sayesindedir. Bu 4 yılda benim için çok güzel şeyler olmuştu. Bir okadar kötü şeyler de olmuştu. Beni büyüten aile asıl yüzlerini bana çok güzel göstermişlerdi. Beni sadece para almak için kullandılar. Ama onların pis oyunlarına kanmadım. Tam kanacağım zaman agir abim Hızır gibi yetişmişti yine. Okulu bitirmiştim. Sonunda hayallerimi gerçek yapmıştım. Tarih öğretmeni olmuştum. O adam yani babam!! Bir çok kez benim yanıma gelmişti. Yavaş yavaş onada alışıyordum. İlk defa derse girdiğimde çok heyecanlanmıştım. Ama hakkıyla yerine getirmiştim.
Tüm günün ardından eve geldim. Yorulmuştum ama bunlar tatlı yorgunluktu. Agir abim mardine gitmişti. Helini görmeye gitti demek daha doğru olur. Tek başıma yemek yedim ve ortalığı topladım elime yıllık programı alıp ne yapıcağıma karar verdim.
İçime birden bire bir korku girdi. Kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı. Elim ayağım titredi. Hayır!!! Agir titreye titreye telefonu aldım onu aradım.
"ARADIĞINIZ KİŞİYE ULAŞILAMIYOR LÜTFEN DAHA SONRA TEKRAR DENEYİNİZ"
Kapalı daha çok korktum. Göz yaşlarım benden bağımsız bir şekilde akıyordu. Hızlıca miraç abimi aradım yine aynı ses.
"ARADIĞINIZ KİŞİYE ULAŞILAMIYOR LÜTFEN DAHA SONRA TEKRAR DENEYİNİZ"
Korkuyla ayağa kalkıp odada gezinmeye başladım. Kendi kendimi teselli ediyordum
'Belki bir şey olmamıştır bana öyle gelmiştir. Miraç abimin açmaması belki şuan yengemle. Tövbe tövbe sahra kendine gel. Ayıp çok ayıp abinle yengenin özeli o senin. Agir abimin de miraç abimin de şarjı bitmiştir. Evet evet şarjı bitmiştir. Melek yengem onu arayayım'
Melek yengemi aradım. Kısa bir bekleyişten sonra telefon açıldı.
"alo yenge"
"sahra canım nasılsın"
"iyiyim sen nasılsın yenge. Yenge miraç abim nerde"
"sahra canım bunu sana nasıl anlatayım bilmiyorum ki"
"yenge Allah aşkına söyle abime bir şey mi oldu?"
"agir hanoğlu aşiretin den helin hanoğluyu kaçırdı."
"ne!!!! yenge yapmış olmaz dimi"
"yapmış hanoğlu aşireti onları arıyor. Bulduklarında ne yapıcaklar bilmiyorum"
"ben hemen geliyorum oraya"
"sakın!!! Sakın gelme sahra hayır"
Yengemi dinlemeden telefonu kapattım. Odama girip hızlıca giyinmeye başladım. Benim oraya gitmem bazı şeyleri ortaya çıkaracaktı. Ama eğer gitmezsem ben yanar kavrulurdum. Kendime bir valiz hazırladım evden çıktım İnternetten kendime bilet ayarladım aşağı indiğimde koruma aklıma geldi abim onlara talimat vermişdir. Telefondan korumaların başını aradım.
"Alo ihsan abi evde biri geziyor lütfen gelin ben dolaba sakladım. Korkuyorum"
Bilerek sesimi kısık çıkardım. Onlar binaya girince hemen saklandım. Yukarı çıktıklarında bende binadan çıktım. Daha önceden çağırdığım taksiye bindim.
"Havaalanına lütfen"
Taksi havaalanına doğru giderken bende arkadaşım olan gülayı aradım
"Alo Gülay ben mardine gidiyorum"
"neden ne oldu gece gece"
"Korktuğum başıma geldi. Agir abim kız kaçırmış"
"Ne!!!"
"evet bende oraya gidiyorum işte"
"tamam canım sana hayırlı yolculuklar oraya vardığında ara beni"
"tamam"
Telefonu kapattım. Akan yolu izlemeye başladım.

MARDİN
Genç adam ne yapacağını bilmiyordu. Bir yandan sevdiği kadın bir yanda kardeşi ikisi arasında kalmıştı. Ya helini kaçırıp evlenecekti. Yada onun başka bir adamla evlenmesine şahit olacaktı. Her şekilde canı yanacaktı. Uçurumdan atmayı bile düşünmüştü. Ama aklına sevdiği kadın ve kardeşi geldi koruması gereken canlar vardı. Düşünmekten beyni yanmıştı. İçtiği kaçıncı sigara idi bilmiyordu. Düşüncelere dalmışken beline sarılan incecik narin kolu fark edemedi. Aldığı koku onun yaşama sebebiydi. Dönüp sarıldı. Kıza sarıldı. Kokusunu daha fazla içine çekti.
"agir bu artık nereye kadar devam edecek"
"bilmiyorum özgürlük çiçeğim"
"kaçalım burdan gidelim. Hem kimse sahrayı bilmiyor ona bir şey yapamazlar. Benimle ölmeye var mısın?"
"sevdiğim,aşkım, sonsuzum ilk ve tek sevgilim tamam kaçalım ben artık hasretine dayanamıyorum"
"o zaman hemen kaçalım"
O saatten sonra neyin ne olduğunu anlamadan sevdiği kadının elini tuttu. Seviyordu bunun başka bir açıklaması yoktu. Arabaya binip daha önceden planladığı yere götürdü. Kaçırmayı daha önceden de düşünmüştü genç adam hatta ev bile hazırlamıştı. İstemişti sevdiğini ama düşmanlar diye vermemişlerdi. Kahkaha atmaya başladı. Sevdiğine dönüp
"ez te pır pır pır hızdıkım"
"ez ji te pır pır pır hızdıkım"
Eve gelince arabadan indiler. Genç adam kızı eve soktu daha sıkı sarıldı.
"sen burda dur özgürlük çiçeğim ben hemen geliyorum tamam mı beni burda bekle"
"tamam sevgilim"
Genç adam evden çıktı. Geldikleri köyün camisine gitti. Ordaki hocayla konuştu. Onu eve getirdi.
Genç kadın kapı sesini duyunca hızlıca odadan çıktı sevdiği adamın yanında gelen imamı gördü. Anladı ne olucağını onları içeri davet etti. Kendide mutfağa gitti. Biraz sonra sevdiği geldi.
"ömürüm hoca nikahımız kıyılacak"
Kadın başını salladı banyoya girip abdest aldı. Odaya girdi cami imamımdan ve sevdiğinden başka iki adam daha vardı.
"gel kızım nikahı kıyalım"
Gidip sevdiğinin yanında oturdu.
"kızım adın soyadın ve anne baba adları"
"helin hanoğlu annemin adı halime babamın adı Hamza"
"oğlum adın soyadın ve anne baba adları"
"agir kaleoğlu annemin adı rojin babamın adı Bedirhan"
"sen damat bey geline mehir olarak ne verirsin"
"ona mal varlığımın yarısını veriyorum"
"emin misin oğlum"
"evet eminim"
"sen Hamzadan olma halimeden doğma helin hanoğlu yanında bulunan agir kaleoğlunu kocalığa kabul ediyor musun"
"ediyorum"
"ediyor musun"
"ediyorum"
"ediyor musun"
"ediyorum"
"sen agir kaleoğlu belirlenen mehri muacere karşılığında Hamza kızı helin hanoğlunu karılığa kabul edip nikahın altına aldın mı?"
"aldım"
"nikahın altına aldın mı"
"aldım"
"nikahın altına aldın mı"
"Ben de sizi karı koca ilan ediyorum"
Böylece nikah kıyılmıştı.

MERHABA ARKADAŞLAR SİZİ ÇOK BEKLETTİM. SİZDEN ÇOK ÖZÜR DİLİYORUM. BENİM DE AİLE İÇİ SIKINTILARIM VAR BİRAZ BU YÜZDEN YAZAMADIM. BENİ AFFEDİN

BERDEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin