verilen bir röportaj ve yeşeren umutlar

206 13 20
                                    

   Gülümsedi Emir. Garajın açık kapısından dışarıdaki çiçekleri izledi. Güzellerdi, çok güzellerdi. Naiflerdi, sevgiye muhtaçlardı, şefkatle büyümek isterlerdi. Bu ona birilerini hatırlatırken, röportaj yapacakları kadına baktı. Köşede gizlice biriyle konuşuyordu. Dudaklarını okudu, Emir Can. "Tamam, dediklerini soracağım." diyordu. Öyle dediğini düşündü, Emir. Belki de aralarında pek mesafe olmadığı için de kolayca dediği şeyi anlayabilmişti. 

   Ona soruları başka biri mi soracaktı şimdi? Köşede bluetooth kulaklığı ayarlayan dergi çalışanını gördü. Hızlıca Esin'den telefonunu isteyip, derginin sayfasına girdi. Çalışan gazetecileri belirtmemişlerdi. Şansını denemek isteyip, dergi röportajlarını inceledi. Çünkü Esin'in röportaj yapacakları kadın ile konuştuklarını duyduğu kadarıyla, başka birine röportaj verecekti fakat son anda bir aksilik çıktığını söylemişlerdi. Gazetecilerin adlarını en başta belirtme gibi bir durum söz konusu olmazdı. Gazeteci insanlar rahatsız olur diye isimleri pek verilmezdi, başta. 

   Bir kaç röportajı geçerken, dinlemeyi sevdiği bir kadının röportajını gördü. Şu sıralar Şebnem Ferah yeni bir albüm çıkarmamış, pek de dikkat çekecek bir şey yapmamıştı. Bu da demek oluyordu ki, bu kadını seven biri sevdiği için bu röportajı gerçekleştirmişti. Gizel ile Şebnem Ferah dinlemeyi severlerdi. Parmakları hafifçe gerilese de, kararlılıkla röportaja girdi. En aşağı indiğinde, röportajı yapan kişinin adını fark etmeden seslice okudu. 

   O'ydu. O derginin gazetecilerinden hatta editör yardımcılarından biriydi, Gizel. Soru soracak kişi karşısına oturan kişi değil, Gizel olacaktı. Bunu çoktan anlamıştı. Hızlıca garajın içindeki banyoya girdi. Yüzünü yıkayıp, kağıt havluyla yüzünü kuruladı. Gergin halini üzerinden atmak için aynadaki kendiyle konuştu. 

Bunu yapabilirsin, dedi.

Açıkça her şeyi söyleyebilirsin. Çekinmene gerek yok, dedi.

Yapacaksın, dedi ve yapmak için banyodan çıktı. 

   Koltuğa oturdu ve karşı koltukta oturan kadına gülümsedi. Esin, çekimlere başlamaların daha da hızlanacağını içten içe düşündü ve hızlıca oturduğu koltuktan kalktı. Kısa bir süre sonra röportaj çekimine başladılar. Kadın gülümseyerek, konuşmaya başladı. 

   "Merhaba Emir!" dediğinde, Emir'de kadın gibi aynı samimiyetle konuştu. Merhaba faslını geçtiklerinde, kadın bakışlarını elindeki kağıttan çekti ve kulağındaki kulaklığı daha da bastırdı kulağına. Ardından dudaklarını araladı konuşmak için. "Acaba bize bir şiir okur musunuz?" dediğinde, Emir gülümsedi. Başını olumlu anlamda sallarken, Esin elleri ile çok iyi olduğunu işaret ediyordu. Esin'in heyecanlı haline gülüp, titrek bir nefesi ciğerlerine doldurdu. 

"Biliyorum sana giden yollar kapalı 

Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni 

Ne kadar yakından ve arada uçurum; 

İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi 

 Uyandım uyandım, hep seni düşündüm 

Yalnız seni, yalnız senin gözlerini 

 Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım 

Ben artık adam olmam bu derde düşeli 

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya 

Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki "

   Kendine gülümseyerek bakan kadına gülümsedi ve yeniden gözlerini oynadığı parmaklarına çevirdi. 

ve ben hala senden geçemiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin