1. BÖLÜM "HEP İSTEDİM, HİÇ OLMADI"

501 20 2
                                    

Bu bölüm bir daha düzenlenmiş, yazım hataları onarılmıştır.

11.10.2012

Bazı kızlar vardır hani istediği şeyler olana kadar hiç bıkmadan savaşan sırf istediği olsun diye önüne çıkan engelleri görmezden gelen, işte bende öyle birisiydim. Ta ki iki hafta önce olan kazaya kadar, o günden sonra bütün umudumu kaybettim. O gün yaşadığımız kazadan sonra her şeyden nefret etmeye başladım. 

28.09.2012
"Seni seviyorum her şeyim, doğum günün kutlu olsun"     
"Seni çok seviyorum ,hep benimle kal
Herşey bittikten sonra eve doğru giderken birden ters şeritte giden bir araba farlarını yakarak aniden bize doğru geliyordu, daha ne olduğunu anlayamadan onun endişeli sesini duydum "Beste" Ona doğru yaklaştım  bişeyler fısıldıyordu sesi zorlukla çıkıyordu ne dediğini tam olarak anlayamasamda sadece şu cümleyi anlayabilmiştim "benimle kal." Bu cümlesinden sonra birkaç kelime daha demişti ama karşıdan gelen araba cümlesini tamamlamasına izin vermemişti.

                                                             ***

Göz kapaklarımla verdiğim büyük mücadeleyi ben kazandım ve gözlerimi araladım. Kolumda tanımlayamadığım bir ağrı vardı. Ağrının sebebini öğrenmek için sol koluma baktım. Bir serum, başımdaki beyaz önlüklü adam ve iğrenç bir koku. Tahmin etmek zor değildi bir hastane odasındaydım.

Başımda duran  ellili yaşlarındaki beyaz önlüklü adama dönüp

“Ne oldu bana” diye sordum.

“Kaza yapmışsınız yaklaşık iki haftadır komadaydınız, daha yeni sizi bu odaya aldık”

“Semih nerde, durumu nasıl, iyi mi? Lütfen konuş”

  Hiç bir cevap veremeden bana boş ve umutsuz gözlerle bakarak odadan çıktı. Boğazıma takılan yumruyu yutmaya çalıştım. Kötü bişey olmuştu eğer öldüyse diye  düşündüm o zaman ne yapardım ben, her şeyim olan bi insanı kaybedemezdim, nası yeni birisini severdim? Acaba ona aşık olduğum gibi bi başkasınada aşık olabilirmiydim.

Kötü düşüncelere dalmıştım hemen o kötü düşüncelerin hepsini aklımdan sildim. Biliyodum öyle bişey olmıcaktı, beni bırakmıcaktı, her zaman benimle kalıcaktı. Biz hep biz olucaktık. Doktorun o bakışları kötü bir şeyin göstergesiydi ama ben ona inanmıyordum. Semihe bakmak ve durumunu öğrenmek için odadan çıktım. Kazadan üstümde birkaç morluktan başka bir şey kalmamıştı.

Semihin durumunu merak ediyodum, koridordaki görevli doktordan yerini öğrendim. Görevlinin verdiği cevap beni yerle bir etmişti. Acaba doktorun umutsuz bakışları gerçek mi oluyordu?

Yoğun bakım ünitesinin kapısında durdum. Yoğun bakımın camından içeri baktım. Gözleri kapalıydı. Öylece uyuyordu, teni çok solgundu. Aynı bir ölü gibiydi. Doktordan yanına girmem için izin istedim. Yine odadaki gibi çok umutsuz bakıyordu. Bu doktorların nesi vardı böyle hepsi ona ölü gibi davranıyordu. Sanki son yarım saat yaşayacakmış gibi bakmayı kesmelilerdi. O beni bu dünyada tek başıma çaresiz ve savunmasız bırakmazdı. O hep BENİMLE KALICAKTI.

 Şu yeşil iğenç hastane  kıyafetlerini giyip odaya girdim. İçerisi buz gibiydi. İstemsizce yanaklarımdan yaşlar süzüldü.Yanına gittim elini tuttum elerlide aynı bu oda gibi buz gibiydi.

"Beni çok korkuttun ne yani beni bırakıp gidicekmiydin?Beni bu savunmasız hayatta tek başıma bırakmasın zaten. Hatırlıyormusun bir gün biraz tenha bir sokakta birbirimize söz vermiştik hiç ayrılmıyacağız diye. Sözünü tutucaksın dimi beni bırakmıcaksın çünkü bırakırsan seni özlerim bilirsin" 

-dııııtt- yanımdaki cihazdan gelen sesle birlikte ağlamam dahada şiddetlendi.

“Doktor! Doktor yokmuu. Yardım edinn” diye haykırdım. İçeri birkaç tane doktor girdi. Birtanesi beni kolumdan yakalayıp dışarı sürüklemeye başladı.

“Bıraksana beni” diye elinden kurtulmaya çalıştım ama lanet olsun çok sıkı tutuyordu. Birkaç çırpındıktan sonra elinden kurtuldum. Koşarak o lanet yoğun bakım ünitesine gircektim ki az önce elinden kaçtığım doktor beni tekrar yakaladı .Beni birkaç hastanın ve hasta yakınlarının olduğu koridora attı.

Semihin olduğu yoğun bakım odasından –dııııttttt- diye bir ses duymuştum. Bu ses o lanet olası kalp cihazından çıkıyordu.

“Hayıııır” diye haykırdım. Birkaçı gözleri dolu acınası bakışlarını bana yolladı. Onları aldırmadım.

Ve “Semiih beni bırakma BENİMLE KAL” diye tekrar haykırdım.

BENİMLE KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin