Bu ilk bölüm ve sizi sıkmadan başlamak istiyorum bende açıklama bölümlerini okumayı pek sevmem .İyi okumalar:) multimedia da tunç ve güneş
Ve işte yine o pazar günün sıkıcılığı ve bunaltıcılığı üstümdeydi. Ben elimde telefon portakal suyumu yudumlarken bir yandanda WhatsApp'ta takılıyorum . Annemde güneşlenme derdinde sezlongun üzerinde uzanıyordu.Artık her ne olduysa Annemin dikkatini çekmiş olucam ki annem
"Kızım kalksana önünde kocaman bir havuz duruyor sen elindeki o küçücük aletle kendi dünyanda birşeyler yapıyorsun"
Biz zengin bir aile olmamıza rağmen teknolojide pekte gelismemiştik. Anneme tamam anlamında kısa bir bakış attım ve yeniden telefonuma döndüm bir kaç dakika sonra telefonumun fazla ısındığını farkedip telefonumu masaya bırakıp havuza atlamak için hazırlanıyorum geriye çekildim hızımı aldım tam koşuyorum ki ayağım birşeye takıldı ve pat diye yüz üstü düştüm (pek şanslı olduğum söylenemez ) ağzımın kenarı kanıyordu. Annem korkulu gözlerle bana bakıyordu bir yandanda
"Ayşe çabuk ilk yardım çantasını getir, koş çabuk !!!"
"Anne iyiyim sadece dudağım patladı,sakin ol!!"
Annem endişeyle yuzume bakıyordu. Tam o sırada Ayse teyze koşarak yanımıza geldi havuz suyu biraz. Kırmızı olmuştu benim kanım sayesinde. Tunç dışardan gelen gürültüleri duymuş olacak ki camdan bize seslendi:
"Anne ne oluyor orada?"
"Bişey yok oğlum kardesinin sakarlığı gene üstünde"
"Bende bişey sandim Güneş herzaman ağzını gözünü kanatmayı nasıl beceriyorsun?"
Tunca ters bir bakış attım ve
"KAPA ÇENENİ TUNÇ! "
