Toparlandım çantamı omuzuma asıp kapıyaa doğru yönelmiştim ki.. Ezgi! O okuldaki en iyi arkadaşımdı. Ruh ikizimdi.Yani tunç fiziksel olarak ezgiruh olarak ikizimdi.(çok zekiyimdir )ama fiziksel olarak ezgiyle hiç benzemiyorduk.O esmer güzeli mavi gözlü uzun saçlı bir kızdı.Beni zaten biliyorsunuz.Ezgiçok zeki bir kızdı ben leb demeden leblebiyi anlıyordu.Birbirimizi tamamlıyorduk.Bir sevgilisi yoktu ama kanılarıma göre tunçtan hoşlanıyordubana söylemiyorduve buna kızıyordum.Gerçeğe dönersek.
Ezgi yüzünde yakalandın diye bir sırıtmayla bana bakıyordu.
"aaa!Ezgi?" Biraz şaşırmış biraz kızgın biraz biliyor gibi (artık o nasıl oluyorsa)
"Ne oldu Güneş?"Sırıtarak cevap verdi.Bende bir gülümsemeyle
"İnsan bir ses verir kızım korktum birden"
Bu arada evrim bize sırıtarak bakıyordu
"Evrim öyle bakmayı kesermisin!"
"Ne ama çok tatlı tartışıyorsunuz.Yalan mı!"
"tamam hadi gitmiyormuyuz" diye sordu.Ben kaş göz işaretleriyle ezgiyi işaret ederken evrim ne dediğimi anlamış olacak ki
"Eeeee ezgi şey sende gelmek istermisin bizimle?"
"Tabi gelir dimi ezgi ?!"
"Şey bensizi rahatsız etmiyim?"
"Zaten tek olmayacağız 'tunç-melodi-emre-fatih de olacakseninde gelmen sorunolmaz bence?"
Tabi siz fatihi emreyi ve melodiyi tanımıyorsunuz. evet başlayalım.
Melodi:Sarı saçları beline kadaruzanan yeşil gözlü bir kız ve benim gelinim yani tunç un sevgilisi.Fiziksel özellikleri sizi yanıltmasin.Çok havalı birkızokulda tüm çoçuklarla çıktı ve çok kıskanç.Geçelim fatih e.O grubun bateristi çok tatlı bir çocuk yuzunu her gördüğümde gülüyor.Çok sempatik mavi gözlü sarışın bir çocuk ama nasıl biri olduğundan zerre kadar bilgim yok.Evet geldik emreye.Emre ezginin belalısı yani ezginin peşini bir türlü bırakmıyor.Ona sürekli sevgili olmak için teklifte bulunuyor.Ama ezginin tunçtan hoşlandığını bilmiyorki aslında bunu bende bilmiyorum.Ezgi emrenin yaqışıklı olduğunu fakat kafa dengi olamadığını söylüyor.
"Yaa tunç tamı geliyor?"
Biz ezgiye tip tip bakarken o durumu düzeltmek istercesine
"Yani o çok popiler bizle takılmak istermiki?"
"O benim ikizim onu tanırım insanları yargılamaz" ezgide tmm dedi çantasını aldı ve sınıftan çıktık.bahçedebizimkileri görünce yanlarına gittik.gittiğimizde gidip tunçun koluna girdim tam o sıradaaa... biri beni saçımdan tutup çekti canım çok yanmıştı.
"HEY SEN NE YAPIYORSUN???"
"Sevgilime yavşamakta ne demek seni sürtük!"
"Sevgiline yavşamakmı salak felanmısıno benim ikizim.Anamın aynı yerindençıktıkk anne ve babamız aynı veeeee aynı evde yaşıyoruz.Ve bu arada okuldaki her çocuk la çıkan biri olarak sürtük lakabı sana daha çok yakışıyor." dedim
"ne sen tunç un ikizmisn?"
"Evet neden olmasın bütün dünya senin etrafında dönmüyorya"
Her kez bana şaşkınlıkla bakıyordu tunç elini omzuma koyup
"Evet o benim ikizim ama burda ne işin var güneş ?"
"Aslında bizi evrim davet etti amaistemiyorsanız gidelim!"
"Bencedegitseniz iyi olur"
"Yoo hiç bir yere gitmiyorlar hem sanane!"
"hadi nereye gidiyoruz ?" diye sordum tüm dikkatler üstüme toplandı.
"tmm ozaman bizim mekana gidelim" herkez tamam dedi bir taksi çevirdik ama kucak kucağa oturmazsak gidemezdik.
"Tunç öne otursunn yanınada......Ezgi.Ezgi zaten zayıfsın tunç ta öyle arkayada biz sıkışırız olmazmı?!"
"Ne ? ne ezgisi ya hem ben daha zayıfım dimi tunç?"
"ezgi daha zayıf melodi sana o kadar yeme demiştim."
"tamam kavga etmeyi kesinde binin hadi!"
Cam tarafına fatih kucagına melodi yanına fatih yanına evrim kucağına ben (aslında ne melodi nede ben kucaktaydık ama neredeyse kucaktaydık:D)izlendiğimi fark edince kafamı çevirdim ve tamda tahmin ettiğim gibi evrim bana bakıyordu.Oturuş pozisyonumuzsa:evrimin eli belimde benim eli boynundaydı ben koltuğun ucundaydım oda düşmeyeyim diye belimi kavramştı (okadar zengin olmamıza rağmen öğrenciydik tek taksiye biniyorduk)