Your Picture | Jikook

8

Jungkook: Jimin gerçekten mi ?

Jimin : git artık kapımdan affetmiyorum işte seni.

Jungkook: çocukluk etme 5 yıl önce olmuş bir olay o gençtik ve ergendik şimdi iki yetişkiniz ve sen çocukluk yapmaya devam ediyorsun.

Ne?! Ben mi çocukluk yapıyormuşum asıl şimdi ona çocukluğu göstericem.

Yerimden kalkıp hızlıca kapıyı açtım ve yüzüne bakarak şunları söyledim.

"Çok tat- Ay ben çocuk değilim sensin çocuk."

Sırıtması neden büyüyordu tabii ki de yaptığım aptallık dan dolayı başka neden olacak ki.

"Kapıyı açtığın için teşekkür ederim jimin-shi"

Ha? Jimin-shi mi ne de çok yakışıyordu bu kelimeyi ona söylemek.

Yaptığını şimdi anlamıştım amacı kapıyı açtırtmaktı ama umrumda değil yıllardır içimden ona hep kookie diye sesleniyordum.

Acaba ona kookie diyebilecek miydin bir gün?

"Kapıda daha ne kadar dikilceksin hadi içeri gel hava soğuk içeri hep soğuk doldu."

"Sanırım haklısın."

Dedim ve kapıyı kapatarak oturduğu L koltuğun
Karşısındaki masaya oturarak konuşmasını bekledim.

"Eee beni kovmayacak mısın ?"

"Hayır"

"Gerçekten mi? Çok teşekkür ederim jiminie"

Ah şimdi de jiminie mi diyorsun aklımı kaçırtacaksın bana jungkook.

"Söylediğin gibi iki yetişkin insansız herşeyi telafi edebileceğini söylemiştin. Tamam kabul ediyorum sana bir şans vericem."

"Güvenini boşa çıkarmayacağımdan emin olabilirsin."

"Sana karşı bir güvenim yok."

Dediklerimle gülen yüzü solmuştu. Çok mu sert konuşmuşdum. Güvenim onun için önemli mıydı yani ?

"A-anladım."

"Ama güvenmemi sağlayabilirsin jungkook"

Yeniden gözlerinde ki umut ile tavşan dişlerini öne çıkararak gülümsediğin de kendime bir kez daha kızdım nasıl üzmüştüm onu? O gülüşü soldurmasına nasıl sebep olmuştum.

" bu arada evimin adresini nasıl buldun? "

"Kafeden koşarak çıkınca sen bende peşinden geldim evine kadar. Tam kapını çalmak için adımladığım anda birisi geldi. Onunla birşeyler konuştunuz bende kapının önünde oturmuş kendimi yiyordum. Sonra ayak seslerinden hemen kapının oradaki duvara saklandım adam gidince de karşına çıktım. sahi senden mi hoşlanıyormuş?"

"Evet"

"Sen hoşlanıyor musun ? Bence hoşlanma ben ondan daha iyiyim ondan hoşlanmamalısın zaten bende pek ondan hoşlanmadım hiç sana göre biri değil."

Derin nefes aldım ve panikle saçmaladığı şeylere sadece içten bir şekilde gülümsüyordum. Kesinlikle o gittikten sonra çığlık çığlığa kahkaha atmicaktım onu hemen çıkarın aklınızdan.

"Ondan hoşlanmıyorum jungkook"

Ve işte yine o gülüş kafayı yiyorum sanırım.

"Çok sevindim. Yani ondan hoşlanmamana yani şey işte ben ne diyorum ya ben gitsem iyi olacak yarından itibaren telafi etmeye çalışıcam herşeyi"

Gülme jimin gülme jimin çok coolsun jimin hayır gülümseme dudaklarım kendinize hakim olun hayır kıpırdama.

"Tamam o zaman görüşürüz."

Sarılmak için uzandığım da o da benle aynı tarafa uzandı bu sefer ben diğer tarafa uzandığım da o da o tarafa uzandı.

Elimi enseme götürdüm.

"Sanırım sarılamicaz."

Dedim ve gülmeye başladım o da gülüşüme karşılık verdi.

"İyi geceler jiminie~"

"İyi geceler kookie~"