❃TANITIM❃
Firuze'nin ince topuklularının tıkırtısı terasta yankılanırken Ezra arkasını dönmedi. Kollarını göğsünde kavuşturmuş Midyat'ın parıldayan gecesini sessizce izliyordu.
Mekanda kimse kalmamıştı ama arka fonda hala Ud ve Kanun'un hakim olduğu, insanın ruhuna işleyen bir müzik çalıyordu.
"Ezra!" diye seslendi Firuze tereddütle. Ezra yıllardır hasret kaldığı sesini duyunca, söküp alsın diye defalarca Allah'a yalvardığı kalbinin tekrar hızlandığını hissetti.
Ezra bakmaya korkuyordu. Görünce sustukları dile gelecek diye ödü kopuyordu.
Tüm gece boyunca gözlerini ondan alamamıştı. İki gözüm diyordu ya ona, yakında o iki gözü de Firuze için onu terk edecekti.
Doyamıyordu çünkü. Yılların hasretiyle ona bakmaya doyamıyordu. "Bir şey mi oldu?" dedi Firuze tereddütle. "Gece boyunca çok sessizdin."
Aslında yadırganacak bir şey değildi Ezra'nın sessizliği. O hep sessizdi. Sessizce bakar, sessizce severdi.
Konuştuğunda ise dinletir, bağırdığında ise yer gök inlerdi Midyat'ta ama çok nadir olurdu bu da.
Şimdi Ezra bağırsa da Firuze'nin sevdasını duymayacağını düşünüyordu. Bu yüzdendi bu denli sessizliği.
"İşe mi takıldın?" diye diretti Firuze.
Ezra istemeye istemeye gök düşmüş gözlerini Firuze'ye çevirdi. Yakışıklı yüzü Firuze'ye dönünce, bir an acı çekiyormuş gibi kaskatı kesildi.
"Yok bir şey." dedi her zamanki gibi dingin olan sesiyle. " İçeri geç, iki gözüm. Hava serin bugün. Üşüteceksin."
Firuze'nin kara gözlerine değdi gözleri. Bir an sözlerinin anlamını unuttu. O doğduğu günden beri böyleydi zaten.
O gözleri ilk gördüğü andan beri sanki dünyası yer değiştirmiş, onunla nefes almış, onunla yaşamış, onunla görmüş, onsuz ölmüştü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRUZE
Storie d'amore𓇚𓇚𓇚 "Kaçma!" dedi Ezra yakarır gibi. " Bir kere de beni yakma, iki gözüm." Firuze kolunu kurtarmaya çalıştı. İzin vermedi Ezra. "Gitmem lazım." dedi Firuze titreyen bir sesle. Oysa sert çıkarmaya çalışmıştı sesini ama artık olmuyordu. Yıkılmıştı...