tears of the sun | zm

7

Eve girdim ve hırkamı askıya astıktan sonra salona geçtim. Ruby'nin uyuduğunu görünce üzerine battaniyeyi örtüp televizyonun sesini kıstım.

Danielle'in saçlarının arasına bir öpücük kondurdum ve odama çıktım.
Kapıyı açtıktan sonra beklemeden yeni kıyafetler çıkardım. Uzun bir küvet keyfi yapmak istiyordum ve açıkçası buna çok ihtiyacım vardı.

Sporcu atletimi çıkardım ve ayaklarımın dibine attım. Pantolonu da bacaklarımdan sıyırdım. Sütyenimin kopçasını açmak için elimi sırtıma götürdüğünde duyduğum sesle olduğum yerde korkuyla zıpladım.
"Daha fazla ileri gitme istersen."

"Ne işin var burada?"
Dolaptan yeni bir şey alıp üzerime geçirdim.

"Geleneklere göre telefon edilir, biliyorsun değil mi?" dedi bir yandan arsızca vücudumu incelerken.

"Yanımda sadece o kolye vardı." dedim gözlerinin en içine bakarken.

"Yeterince mantıklı." bunu söylerken bir yandan kafasını salladı. Bir süre birbirimizi inceledikten sonra sessizliği bozan o oldu.
"Benimle ne konuşmak istemiştin?"

Beklediğim soru geldiğinde onu yanıtlamak için yanına, yatağıma, doğru adımlar attım ve her şeyi kibar bir dille anlattım.
Her şeyin özeti ise, "biz senin istediklerini yapacağız ve sende bunun için bize pay vereceksin" idi.

-

Kahvaltıya inmiş ve uzun uzun konuşarak kahvaltı yapmıştık. Annie bize ayak uyduramamıştı çünkü küçük kızı Millie'nin durumu bu sıra pek iyi değildi.
Bir yandan böbrek yetmezliğinden şikayetçiyken diğer yandan burnunda takılı olan sondalar yüzünden arkadaşlarının zorbalığına uğruyordu ve bu durum hepimizin canını sıkıyordu.
Her ne kadar o çocukları uyarsak bile hiçbir şey değişmemiş, sadece müdür birkaç günlük uzaklaştırma cezası vermişti.
Millie okula gitmek istemiyordu.

"Anne?" dedi Danielle şımarık bir şekilde yerinde zıplarken. "Anne?"

"Efendim?" Ruby ona dönmedi ve tabağına bir şeyler koymaya devam etti. "O adam kim?"

"Hangi adam?" pastayı kestiği bıçağın üzerinde kalan kremayı sıyırdı ve ağzına attı. Annie ve ben buna aynı anda göz devirmiştik.

"Yatağımda yatan adam."
Üçümüz aynı anda birbirimize baktık ve Danielle'e burada kalmasını söyleyip üst kata çıktık.
Danielle'in odasına girdiğimizde hepimiz aynı anda birer küfür savurduk.

"Aman Tanrım! Bu kim Ruby?"

"Bilmiyorum."

"Bilmiyor musun? Kızının yatağında yatıyor!"

"Nereden bilebilirim? Ben de sizinle birlikte öğrendim! Ve bu üzerindeki kana bakılırsa o çeteden biri gibi görünüyor!" kısık seslerle birbirimize bağırıyor gibiydik.

"O konuyla bağlantımızın kalmadığını düşünüyordum!" dedi Annie hafif bir sızlanmayla.

"Neler oluyor?" Ruby bana döndü.

"Peki. Tamam. Kalmamıştı." dedim gözlerimi adama kilitleyip.
"Ama sonra. Ah bunun lafı bile kulağa çılgınca geliyor." gözlerimi kaçırdığımda bana sabırsızlıkla baktılar.

"Anlat hadi."

"Ben, ben bir iş daha yapmayı önerdim."
Bana şaşkınlıkla baktıktan sonra zorlukla konuştular.

"Bunu sen mi istedin?" Annie adamı bana göstererek konuşurken.

"Paraya ihtiyacımız yok diyemeyiz Annie. Hepimizin var."