tears of the sun | zm

11

ANNIE

"Yapmamamız gerekiyor." dedi Sadie, dalgın ve korkuyor gibi görünüyordu.

"Ne dedi tam olarak?" tekrar anlatmalarını istediğimde Ruby baştan sona tekrar anlattı.

"Ne yapacağız o zaman?"

"Yapamayacağımızı söyleyeceğiz Annie. Bu işten çekiliyoruz."

"Çekilemeyiz."

"FBI." Sadie kaşlarını çatarak baktı Ruby'e. "Mecbur çekileceğiz."

"Peşimizde olduklarını bilmiyoruz ki."

"Adam evimize kadar geldi Ruby! Özellikle onun fotoğrafını bize gösterdi. O fotoğrafın bu evden ayrılırken çekildiğini biliyor!"

"O zaman." Ruby bakışlarını ellerine çevirdi. "Dean'in hastane masrafları ne olacak?"

"Onu bir şekilde halledeceğiz ama bu işi bırakıyoruz. Birazdan gelmiş olur. Her şeyi söyleyeceğim."

"Bu ödemeye ihtiyacımız var. Hem FBI bunun içine girmişse ne olmuş bize zarar verecek hali yok ama Zayn öyle mi? Bizi öldürmesi üç saniyesini alır!"

Kapı çaldığında Ruby kapıyı açıp Zayn ve yanından ayrılmayan adam birlikte geldi.
"Hızlı olun. Hiç zamanım yok."

"Bu işe daha fazla devam etmek istemiyoruz." Sadie hızlıca konuştu.

"Ne demek devam etmek istemiyoruz?"

"FBI'dan bir adam geldi. Senin fotoğrafını gösterdi ve tanıyıp tanımadığımızı sordu."

"Benim fotoğrafım?" Zayn tek kaşını kaldırdı.

"Evet, Bruce'un doğum gününe geldiğin gün çekmişler. Her neyse, bu önemli değil. Bir şeylerin farkındalar ve buna devam etmek istemiyoruz."

"Kendi adına konuş." Ruby göz devirdi. "Ben öncelikle sana bize verdiğin şanslardan dolayı kişisel olarak teşekkürlerimi iletiyorum. Sen Sadie'yi boşver. Yakında çok daha güzel işler yapacağız. Bizimle gurur duyacaksın." Ruby'nin sözlerine güldüğünde Sadie bu sözler üzerine şaşkınlığını gizleyemedi.

"Ağır ol Ruby, sabah neler olduğunun farkında değil misin?"

"Hepiniz işe girmek istediniz." Zayn'in gözü Sadie'deydi.
"Evet, istedik doğru ama bu FBI işe gelmeden önceydi." diye söylendi, gözlerini bir an için gözlerinden çekmiyordu.

"Hep böyle yapar!" Ruby sinirle söylenip Zayn'in karşısına geçti. "Sürecin bir parçası, Sadie'ye alıştım ben."

"Bu da ne demek Ruby? Bu işi yapmayacağız artık, konuşmuştuk."

"Bilmiyorum. Küçükken anne ve babama piyano almaları için yalvarmıştın hatırlıyor musun? Senin yüzünden bir piyanoya yedi bin dolar verdiler." gözleri Sadie'den Zayn'e döndü. "Tahmin et kim o kadar para verilip piyano alındıktan sonra keman çalmaya karar verdi? Tabii ki Sadie!"

Zayn'in gözü bana döndüğünde ellerimi havaya kaldırdım. "Bu konuyla hiçbir ilgim yok, piyano olayını bırak FBI geldiğinde bile burada değildim."

"Galiba," dudaklarını dili ile ıslattı. "Aranızda çözmeniz gereken şeyler var. Halledin. Benim işim var, gidiyorum."
Arkasını dönüp evden çıkacakken Sadie bağırdı.
"Bir saniye. Paralarını geri istemiyor musun?"

Arkası dönükken durdu ve en sonuna bedenini bize çevirdi. "Burası istediğinizde gireceğiniz istediğinizde çıkacağınız bir yer değil. Beğenmediğinizde öylece geri veremezsiniz."

"Yani FBI seni kaygılandırmıyor mu?" kendimi araya girmek zorunda hissettim.

Omuz silkti. "Hayır."