EUPHORİA~LİZKOOK

bölüm5

İçeri geçtiğimde çok şaşırmıştım. Çünkü ev anormal şekilde topluydu. Ben etrafı incelerken jungkook bana
-Al şu kıyafet sana olur.
Dedi ve elime attı. Açıkçası biraz korkak ve endişeliydim. Bana uzun bir beyaz kısakollu vermişti. Ben nerede yatacağımı sorduğumda bana koltuğu işaret etti bende içimden"odun şey" diye geçirmiştim. Sonra pencereyi açık uyudum çünkü yağmur biraz dinmişti ve ev çok sıcaktı. Camı açmıştım ve uyumuştum.
JUNGKOOK'DAN
Ah bu deli kız. Pencereyi ne diye açarsın ki. Dışarısı bu kadar yağmurluyken. Yanına gittim. Pencereyi kapattım. Yağmur yine lisanın üzerine çiselemişti. Yorganı düzelttim ve üzerine çektim. Tam o anda elimi tutmuştu aniden. O kadar çok değişik oldum ki anlatamam. Açıkçası onun yanından hiç ayrılmak istemiyordum. Sandalyemi aldım ve uyumasını izledim güzelce. O kadar masum,o kadar tatlı,o kadar güzel bir yüz ile ilk defa karşılaşıyordum. Hayatımda ilk kez bir kıza bu şekilde hissediyordum. Ama 3 ay sonra gidicekti. Bu aklıma geldikçe biraz üzülüyordum. Ondan galiba hoşlanıyordum.
LİSA'DAN
Sabah kalktığımda başımın üstünde jungkook uyuyordu. Sanırım benleyken uyuya kalmıştı. Ama uyurken yüzü çok narin ve içtendi. Ona bakmamak imkansızdı. Oda dalmıştım. Ve aniden uyanmıştı.
-Benim yakışıklılığımdan gözlerin mi daldı.
-Hayır tabiikide.
-E o zaman niye bana dalgın bir şekilde bakıyodun.
-şey bilmem yani kirpiklerin biraz uzunmuş da onlara daldım.
-Hmm peki. Sen öyle diyorsan.
Demişti. Açıkçası birazcık utanmıştım. Sonra kahvaltı hazırlamak istedim. Oda buna izin verdi. Kahvaltıyı hazırlarken domates doğruyordum. Ve bıçak çok keskindi. Elimi kesmiştim. Maalesef ki bağırmıştım nedensizce. Sonra jungkook koşarak telaşlı bir şekilde yanıma geldi. Elimi gördü.
-Eline ne oldu? Çabuk içeri geç geliyorum!
Dedi bende içeri geçtim. Onu bekledim. Bana pansuman yapacağını söyledi.
-O kadarına gerek yok. Zaten küçük bir çizik.
-Saçmalama lisa elini ver.
Elimi verdim. Elime dokunmuştu. Çok heyecanlandım. Ve elimi düzeltirken ona yine hayranlıkla baktım. Ama o farketmedi. Telaşlı görünüyordu. Korkmuş ben öyle bağırınca belliydi.
- Bana bidaha böyle bir korku yaşatma. Dedi ve bana sarıldı. O andaki duyguyu hiçbişeye değişmem. Teni tenime değmişti. Ve kokusuda kokuma..