Bölüm9

148 15 2
                                    

Bana herhalde bir şey söyleyecekti. Ama o kadar üzgündü ki konuşmaya mecali yoktu. Bende koluna ovalayıp
- Sakin ol jungkook herşey geçecek. Dedim ve ağlayarak omzuma kafasını dayadı. Orada ben o kadar üzüldüm ki ağladım. Yaşlar jungkook'un saçlarına damlıyordu. Sonra bizi sehun gördü ve tebessümlü bir şekilde baktı. Bu hareketine hiç anlam veremedim açıkçası. Ama ben bu makas işinde bir iş olduğunu başında düşünmüştüm. Keşke makası yenileseydim. Sonra jungkook dayadığı kafasını kaldırdı. Ve bana baktı.
—Bu işi halletmemiz lazım jungkook. Bu işte bir iş var.
—Bencede bunu biri bilerek yapanı bulursam anasını si-
—Tamam jungkook sakin ol yükselme. Bunu beraber bulacağız. Demişti.
Sonra hastane günü sona erdi. Ve biz jungkookla onun evine gittik. Tabi bu sefer kendi kıyafetlerimdi. Jungkook sürekli dalıp gidiyordu. Resmen yıkılmıştı. Ama sonra değişti ve bana o kişiyi bulduğu zaman iyi şeyler yapmayacağını söyledi. Çok korkmuştum. Neyse yemek yaptık. Jungkook'un arkadaşı sehun geldi.
—Takma bu kadar kafana. O kişiyi bulup senden önce ben geberteceğim.
—Sağol dostum.
Diye konuşuyorlardı. Ben rahat edemediğimden kendi odama çıktım. Onlarda biraz oturup kalktılar. Ben uyumuştum.
JUNGKOOK'DAN
Evet bugün çok kötü bir gün geçirdim. Bu işin peşini bırakmayacağım. Ama bu işe Lisa'nın karışmasını istemiyorum. Ona birşey olacağından korkuyorum.. Sonra o güzel iri gözlerine, o tombul yanaklarına bakmak için odasına gittim. Kapıyı uyanmasın diye sessizce açtım. Yorgan üstünde sessiz ve masum bir şekilde uyuyordu. İzlemek çok keyifliydi. O kadar güzeldi ki gözlerimi alamıyordum. Sonra saçlarına dokundum. Çok yumuşaktı ve çok güzel kokuyordu. Eli, eli sıcacık ve yumuşakdı. Onu kaldırıp kafamın altına koyup onun elinde uyuya kalmışım. Hiç böyle bir güzel uykuya daldığımı hatırlamıyorum. Uykularımda, rüyalarımda bile onu görmek istiyorum artık. Ben onu evet, evet çok seviyorum. Ona zarar gelmesine asla izin vermeyeceğim. Onu herkesden koruyacağım.
LİSADAN
Sabah kalktığımda elimin jungkook'un yüzünün altında olduğunu gördüm. Bu çok hoşuma gitti. Bozuntuya vermedim. Ve elimi çekmedim. Çok mükemmel uyuyordu. Ona kıyamadım. Ben ona dalarak bakarken bir anda telefon çaldı. Arayan kişi hastanenin müdürüydü. Bize acilen hastaneye gelmemizi söyledi. Jungkook'uda kaldırıp üstünü giyinmesini söyledim. Oda ne olduğunu söyledi bende bilmiyorum bir şekilde şu işareti yaptım {🤷‍♀️}. Sonra hastaneye gidip hızlıca müdürün odasına çıktık. Müdür jungkook ile yalnız konuşmak istediğini söyledi. Bende müsaade ettim. Sonra jungkook sinirli ve bir o kadarda üzgün bir şekilde odadan çıktı.
—Neler oldu jungkook?
—Herşeyim benim. Bu hastanede benim olan herşey sana emanet. Hastayı öldürdüğüm için işime son verildi. Sen bunu dert etme. Ben bu işi halledeceğim.
—Beni burada bırakma.
Dedim ve ağlamaya başladım. Jungkook bana sarıldı. Gözyaşlarım omzuna damla damla dökülüyordu. Sonra beni bırakıp şu kalp alıcı cümleyi söyledi.
—Seni seviyorum Lisa. Kendine iyi bak. Ben hep seninleyim zaten. Ben yokken kimseye kendini ezdirme tamam mı benim küçük kızım.
—Bende seni seviyorum jungkook. Dedim ve ağlamaya devam ettim. Sonra jungkook elimi tuttu "kendine iyi bak" diyip elimi bırakıp sessizce gitti. Ben yere yavaşta oturdum. Ve orada da hıçkıra hıçkıra ağladım. Ben bu işin peşini asla bırakmayacağım. Jungkook bu hastaneye geri gelecek. Onun gitmesine neden olan herşeyi bulacağım!..

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

EUPHORİA~LİZKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin