Karşımda bir anda sehun beliriverdi. Bana elini uzattı. Bende verdim beni kardırmak için çekti.
—Artık rahatla. Olan oldu. Devamına bakacağız. Müdürle konuştum. Artık benim stajyerimsin. Seni ben mezun edeceğim. Ben biraz sıkıyımdır. Defter bulundursan iyi edersin.
Diyip gözyaşlarımı silip bana aniden sarıldı. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Ama çok çaresizdim. Artık yeni bir doktorum vardı. Ama hala jungkook'un evinde kalacaktım. O sabahları beni işe getirecekti. Bana yarın erkenden onun evine gitmemi, bazı notlar almamın gerektiğini söylemişti. Bende itiraz etmeden kabul ettim. Ve hemen ameliyathaneye inip makası aldım. Cebime koydum. Öğle molasında makası incelemeye çalıştım. Ve ağır bir şekilde parfüm kokuyordu. Bende biraz şüphelendim ve parfümcüye gittim. Hangi markanın olduğunu sordum. Dna testi yaptıramazdım duyulurdu ve dedikodu çıkardı. Bana pahalı bir parfüm olduğunu bunu nasıl aldığımı sordu. Bende direk ismini öğrenmrk istediğimi söyledim. Dior eau sauvage edp isimli olduğunu söyledi. Fiyatını sorduğumda şoka girmiştim. 990 liraydı. O kadar para neden parfüme verilsin ki bu adam ya kafayı üşütmüş yada enayi birinin teki olmalı. Neyse ilk ipucunu bulmuş olmuştum. İnternetten araştırdığımda baya değişik bir dışı vardı. Sonra geç kaldığımı farkedip hızlı adımlarla hastaneye geri geldim. Aniden sehun beni nedensiz bir şekilde azarladı. Geç kaldığım için herhalde. Aslında çok da umursamadım. Sonra telefonum çaldı. Jungkook arıyordu. Sehun doktor açmama izin vermedi. Bende mecburen meşgule attım. Ve telefonu kapattım. Gün bitmişti. Biter bitmez telefonu açtım. Tam 7 kez aramıştı. Hemen onu aradım. Beni azarladı. Ve beni almaya geldiğini, hastanenin önünde beklememi söyledi. Bende bekliyordum. Sehun yanıma yaklaştı. Ve bana
—Bu kadar jungkook'u kafana takma Lisa. Herşey hallolucak diyip elimi iki elinin avucuna almıştı. Çekmeye çalıştım ama çekemedim. Jungkook görmüştü. Hemen hızlı adımlarla benim kolumdan çekerken Sehun'da jungkook'un kolunu tuttu. Ben hiçbir şey anlamamıştım. Jungkook sinirlenmiş görünüyordu.
—Lisa'nın kolunu bırak!
—Vay be bırakmasam ne yapacaksın?
—Sana bırakmanı söyledim it herif!
—Sanki senin sözünü dinleyeceğim. Sen kimsin?
—Yakında göreceksin. sözümü nasıl dinlettiğimi.
Demişti jungkook. Buna sehun çok sinirlenmişti. Dalga bir şekilde güldü. Ve benim kolumu şiddetli bir şekilde itti. Geriye doğru düştüm. Jungkook'da sehuna tekme attı. Yumruk atacaktı ki onu durdurdum.
—Tamam jungkook ben iyiyim. Bırakalım evimize gidelim lütfen. Deyip sarıldım ona. Ama yine gözyaşlarım dökülmüştü azıcık. Sonra jungkook benim elimi tutarak arabaya bindirdi. Sonra eve doğru gitmeye başladık. Yarın sehun'un evine gitmek zorunda olduğumu ve onun stajyeri olduğumu nasıl söyleyecektim?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EUPHORİA~LİZKOOK
Romanceben stajyer olmaya çalışırken neden bu kadar aşık oldum? ben sensiz yaşarken nasıl mutluydum❤❤