•|°16°|•

2.8K 348 131
                                    

Her zaman olduğu gibi soğuk bir sabaha uyanmışken, camın önündeki ufak serçe gagasıyla cama vuruyordu.

Hızlıca yatağımdan kalktım ve camı açarak kuşu yavaşça avucuma aldım.

Ben bile bu soğukta tir tir titriyordum.
Bu küçücük şey nasıl dayanmıştı ki?

Serçenin başını yavaşça okşarken konuşmaya başlaması ile histerik bir gülüş sundum.

"Kim'in seni neden seçtiğine şaşırmamalı."

"Niyeymiş?"

"Sen de en az onun kadar delisin."

"Teşekkür etmeliyim sanırım."

"Sana önemli şeyler söylemeye geldim. Yoksa sonsuza kadar burda kalacak gibi duruyorsun."

"O kral bozuntusu beni burda bıraktığına göre, geri dönecek hâlim yoktu. Hadi anlat sen, dinliyorum."

"Yoongi'nin dedikleri doğru. Köle ve ortalar artık bağımsız bir yerde yaşıyorlar. Tabi ki de Kim Krallığı'nın denetimi altındalar."

"Min Yoonji lanetini biliyor musun peki?"

"Garip rüyalar gördüren o lanet mi? Kim onun yüzünden uyuyamıyordu doğru düzgün. Aslında uyuyamamasının sebebi sendin ama her neyse. Kraliyet büyücüleri ona yardımcı oldular. Ve onu bir büyü ile uzun bir uykuya yatırdılar. Ülke yönetimini Taehyung devraldı. "

"Ne zamandır uyuyor?"

" 3 ay."

..

Yoongiyle kuzey ormanına bakan bahçede otururken büyük pişmanlıkla konuştum.

"Yoongi, onu uyutmuşlar. Rüyalar yüzünden acı çekmesin diye. Ben de onu beni bıraktığını düşünüyordum."

"Namjoon, ben cidden ne diyeceğimi bilemiyorum. Tanrıça'nın lanetini kırmanın mutlaka bir yolu olmalı.
Hem olumlu yönünden bak, en azından kafayı yeme olayı dedikoduymuş."

"Haklısın.
Yoongi, acaba Kuzey Kütüphanesi'nde laneti kırmak için bir bilgi bulabilir miyiz?"

"Denemeden öğrenemeyiz."

..

Saraydan ilk defa dışarı çıkmıştım. Yağan karın altında geniş bir yolda  Yoongi ile beraber yürüyorduk.

"Az ileride bir kahve dükkanı var. İstersen orda ufak bir mola verebiliriz."

Yorulan bedenim için bu adete bir müjdeydi.

"Oluur!"

Bana kare gülüşünü göstermiş ve ilerlemeye devam etmişti.

Kahve dükkanının önüne gelince kapıyı açmış ve geçmem için kenara çekilmişti.

İçeri girerek cam kenarında olan bir masaya oturmuş ve masaya gelen garsona iki tane latte söylemiştim.

Yoongi da karşımdaki sandalyeye oturmuş ve içeceklerin yanında bir dilim çilekli pasta istemişti.
Garson onu onayladıktan sonra masadan uzaklaşmıştı.

"Kısa bir süre sonra buradan gidecekmişsin gibi hissediyorum."

Yoongi'nin aniden kurduğu cümleyle  ona döndüm. Ne yapacağımı bilemeyerek sadece susmuştum.

Kim's Kingdom | NamjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin