↝↝↝↝ Multi baya hoşuma kaçtı
"Ulan kafasını siktiğim aç lan kapıyı, kimse yok mu burada amına koyayım. Açsana it oğlu." Sinirle soluyarak telefonumu çıkardım, polisi arayacaktım tabiki de.
"Polisi arıyorum şu an, onlar gelmeden açsan iyi olur yoksa çıktığında seni sikerim." E tabi her şekilde ağzına sıçacaktım orası ayrı.
"Polisi arasanda bir şey değişmez. Rahat bırak beni." Sesini duydukça daha çok sinirlendim ve kapıyı yumruklamaya başladım.
"Ulan piç çıkınca bu kapıyı sana monte edeceğim." Sinirle telefonu tuşlayıp polisi aradım ve buraya gelmelerini istedim.
"Ne oluyor burada?"Arkamdan gelen sese döndüm. Uzun boylu, yakışıklı bir çocuk gelmişti ama konumuz onun dış görünüşü değil. Ona doğru dönüp olanları anlatmaya başladım.
"Ha sonunda birileri geldi. Siktiğimin şişkosu ablamla beraber kendini içeriye kitledi. Kapıyı açmıyor, yardım et ikna edemiyorum. Çıldırmak üzereyim."
Çocuk kapıya doğru gidip konuşmaya başladı. "Samet ne yapıyorsun içeride amına koyduğum?..." Ne yani tanıyor mu çocuğu? "Sakın kıza zarar verme bu sefer öldürürüm seni. Bir akıllanamadın zaten. Bu kaçıncı oluyor?"
"Hani söz vermiştin, bulucaktın bana birini? Sözünü tutmadın ben de kendim hallediyorum işte." Çocuğun sesiyle sinirlerim daha da arttı ve bağırmaya başladım.
"Ya sikicem sözünüzü felan çıkar lan ablamı şerefsiz." Uzun çocuk bana dönüp konuşmaya başladı.
"Bir sakin ol istersen. Bir şey yapmaz ablana merak etme." Çocuğun söylediklerine göz devirdim.
"Ulan ablam içeride ablam, neyin sakin olmasından bahsediyorsun?"
Beni umursamadan kapıya doğru konuştu."Samet babamı çağıracağım. O gelmeden çık bence yoksa bu sefer kimse kurtaramaz seni onun elinden."
"Çağır çok da şey yani. Ne yapacaksa yapsın."
"Ya gerçekten çıldıracağım lanet olası polisler nerede kaldı. Ara birini ara, bir şey yap çıkar ablamı yoksa ben çileden çıkacağım." Bağırarak sağa sola yürüdüm.
"Arıyorum babamı Samet. Çıkmayacak mısın, emin misin?"
"Hayır çıkmayacağım!"
"Ulan ara hadi ara ablam içeride eğer ona bir şey olursa bu mağazayı götünüze sokarım. Madem böyle olduğunu biliyorsunuz neden yalnız bırakıyorsu-..."
"Bir sus babamı arayacağım, halledecek." Cebinden telefonu çıkararak hala konuşan beni izlemeye başladı.
"Ne bakıyorsun arasana babanı gelip çıkarsın piçini. Bak ben çok sinir oluyorum sakın bana sus deme kendimde değilim ağzını burnunu kırarım, dağıtırım buray-..." Yine sözümü kesmişti. Bak buna da kıl olmaya başladım.
"Susmak zorundasın yoksa arayamam, odaklanamıyorum çünkü." Bunlar benimle dalga mı geçiyorlar anlamadım ama iyi sinir olmuştum. Hırsla yeniden bağırdım.
"Ne odaklanması ne şeyi, ara bitsin gitsin ne uzatıyorsun. Sayıyla mı geldiniz anlamıyorum. Üstelik benden susmamı bekleme yüzüne kusarım." Ben sinirlenince hiç susmadan konuşurdum ve benden susmamı bekliyordu çok aptalca.
"Gerçekten susmayacak mısın?" Pişkin pişkin yüzümü incelemeye başladı.
Anlam veremeyip cevap verdim."Hayır susmayacağım, susamam da zaten. Sen ara şu babanı, hadii." Bu sefer bakışları dudaklarıma kaydığında pis pis sırıtıyordu ve ben korkmaya başlamıştım. Ardından dudaklarıma dudaklarını bastırdı. Ben ise gözlerimi kocaman açmış yaptığı şeye anlam vermeye çalışıyordum. Alt dudağını sertçe ısırıp göğsünden ittim onu ve kendime gelmeye çalıştım. Ulan beni öpmüştü, bu her gördüğü insanı cinsiyet ayırmaksızın öpüyor muydu? Bu ne cesaret ama.