Son bir kaç gündür mesaj atmıyor. O yüzden rahatım diyebilirim... Her neyse yarın okul açılıyor en azından kafamı az da olsa dağıtabilirim diye düşünüyorum. Hem cidden kafamı derslere vermem gerek, biraz da bölümüm den dolayı inek olmam gerekiyor.
Şimdi ise babamla oturmuş TV izliyoruz, pazar olduğu için babam ev de, yarın da okul....
Bir kaç gündür aslında cinayetler de durdu. Etraf sessiz anlaşılan. Ama içim de kötü bir his var sanki bu sessizlik, fırtına öncesi sessizlik... Eğer cinayetler başlarsa bomba gibi başlar.. ahh bir de bu mesaj sapığı var.. o da dediğim gibi mesaj atmıyor ama düşünüyorum da kim bana mesaj atabilir ki? Liseden bir arkadaş diyicem... Ben hiç arkadaş edinmedim lise de... Başka kimse gelmiyor. A! Ama dur bir ümit acaba karşı komşu mu? Ona numaramı vermiş miydim? Ahh sanırım beynimden dumanlar çıkıyor..!
Salonu müzik sesi doldurduğun da babam elinde telefon odasına doğru gitti. Saat 10 bu saatte kim arar ki?Bir süre sonra babam geri geldi. Yani bizde ki de merak deme?
-Kim aradı ? Babam derin bir nefes alıp yanıma oturdu ve,
- Kızım iş ile ilgili... Biraz durdu ve,
- Yani iş gezisi var.. Ankara'ya gitmem gerek. Başımı salladım, yani iş sonuçta bu gitsin..
- Tabi git de, sen bi kötü görünüyorsun ne oldu? Babam elimi tuttu
- Kızım sana bir sey olur diye korkuyorum... Sen burda yanlız kalamazsin.. ya-. Babamın sözünü kestim
- Babacığım.. ben artık çocuk değilim cidden. Yani kızın artık üniversiteli.. dedim şakaya bağlayarak.
- Gözün arka da kalmasın sen bi an önce git, bi an önce gel. Ben başımın çaresine bakarım...
Yüzünde memnun olmayan bir ifade ile gülümsedi ve sım sıkı sarıldı, bende..
- Ee ne zaman gidiyorsun?
- Yarın sabah yola çıkıcam, sanırım saat 8 gibi.. başımı salladım ve,
- Sen de dikkat et kendine ha! Bir beni düşünme canım kendini de düşün! Dedim gülümseyerek, babam da güldü ve odasına gitti.
Ben bir süre TV ye baktım sonra odama çıktım. Kendimi direkt yatağa attım... Ve güzel bir uyku..****************************
Ahh su lanet alarm Yok mu! Elimi yorganın altından çıkarıp alarmı kapattım ve biraz daha yattım... Cidden! Bu ne sıcak?! Yorganı üstümden attım ve yataktan yavaşça doğruldum. Lanet olsun lan!!! Bu gün okul vardı be..! 08:30' da dersim var ve saat 8. Acaba babam gitmişmidir? Yataktan kalktım ve banyo ya girdim. İşimi halledip çıktım ve dolaba yöneldim. Mavi kot ve kırmızı t-shirt giydim saçımı açıp taradim ve salık bıraktım. Aşağı indim ve sütlü cococops yaptım. ( Böyle mi yazılıyordu? :D)
Tam mutfaktan çıkacakken buz dolabında asılmış, sarı bir not kağıdı gördüm. Hemen elime alıp okudum, Ben 2 gün sonra gelicem. Kendine dikkat et kızım. Yaziyordu ..
Küçük çantamı da alıp , beyaz sporlarimi da giyip evden çıktım. Saate baktığım da 20 geçiyordu... Hemen bir taksiye atladim ve okulun yerini söyledim. 10 dakika sonra araba durunca parayı verip okula koştum.. Harbi üniversite olduğu belli lan şuna bak! Hadi bismillah!
Sınıfı mı öğrendiğim gibi jet hızıyla sınıfa daldım. Herkes bana bakarken yerin dibine girdim.. sıralar yukarıya doğru yükseliyordu ve oldukça büyüktü..hoca dan izin alıp herhangi bir sıraya oturdum. Biraz sınıfı inceledim oldukça lüks duruyordu.. e kos koca Tıp üni.si
Ders bitince bahçeye indim. Çok güzeldi .... Çimenlere uzanmış ders çalışanlar, müzik söyleyenler, sevgililer, kitap okuyanlar.. çok iyiydi.
Bende bir banka oturdum ve kafamı geriye atıp gözlerimi kapadım.. rüzgarın mayiştiran esintisi..huzurlu..
Yanım da bir hareketlilik hissedince gözümü açtım kafamı kaldırmadan yanıma baktım ve... Bu da kim?- Ben Furkan. dedi ve yavaşça bana döndü. Bende kafamı kaldırdım ve,
-Defne. dedim. Gülümsedi. Ne kadar da garip bir tanışma bu?
- Yenisin galiba? Ben 3. Sınıfım istediğin zaman gelebilirsin.
- Evet yeniyim... demekle yetindim. Zaten sonra gitti arkadaşı çağırdığı için..Etrafta gözümü gezdirdim ve onu gördüm... Yani emin değilim ama okulun çıkış kapısından bana bakıyordu.. kapşonlu, elleri cebinde öylece durmuş bana bakıyordu... Sadece sert çenesini görebiliyordum. Kalbim hızlandı bu... Korkudan dı..
Telefonumun sesini duyunca hemen cebimden çıkarttım ve gelen mesaja baktım.
Bilinmeyen,
"Az önce ki çocuğu hiç sevmedim..:)"
Ellerim istemsizce titredi ve tekrar onun olduğu yere baktım hala oradaydı.. arada fazla bir mesafe yoktu çok net görebiliyordum. Kapşondan dolayı sadece ağız ve çene kısmı gözüküyordu. Ve dudağın nın kenarı nın hafifçe kıvrdıldığını gördüm..
Ayağa kalktım ve ondan gözümü alıp mesaja cevap verdim.
"Sen, kimsin?". Tekrar ona baktım, eline telefonu aldı ama bakmadı ya da baktı ama göz ucuyla çünkü kafası bir milim dahi oynamadı. Sonra tekrar gülümsediğini gördüm. Ve elini telefonda hareket ettirdi..
Tekrar ses geldi ve mesaja baktım."Bilmem ki? Belki ecelin, belki de hayatın.. :)"
Ne demekti bu?! Beni... Beni mi öldürücek? Tekrar ona baktım ve kafamı hızla sağa sola salladım o ise, sadece güldü ve yavaşça elini göğüs hizasında kaldırıp salladı... Şaka mı bu!? Telefonu cebime koydum ve tekrar gözlerimi oraya çevirdim ama.. yine gitmişti..
Okul bitince otobüs durağına gittim ve beklemeye başladım.. önümde bir araba durdu tanıdık geldi ama ... Cami açtı ve karşı komşuları mı gördüm! Bir siz eksiktiniz.!
- Merhaba! Eve gidiyorsan bırakalım seni, zaten biz de eve gidiyoruz.
- Yok sağolun böyle daha iyi.. dedim ve anında telefonu çaldı kulağına goturdu ve bir şeyler mırıldandı, tekrar bana baktı ve gülümseyerek gaza basıp gitti... Kim aradı ki? Aman ve banane! Otobüs gelince bindim. Eve gelince anahtarı bir köşeye attım. Çantamı da.. hiç uğraşamam şimdi odaya gitmeye direk salonda ki koltuğa uzandım. Uyku ağır bastığı için gözümü kapadım ve mesaj sapığı ni bulduğum için rahatladım ama bu rahatlama nereye kadar? Bu kapşonluyu daha önce de gördüğümü hatirlarken yorgunluğumdan dolayı daha fazla uykuya direnemedim ve uyku..
İnş. Güzel olmuştur... Sağlıcakla kalın :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİAL KİLLER
Fiction généraleGözümü kapattım ve derin bir nefes aldım, 1 2 saniye sonra gözümü açtım ama açar açmaz hafiften çığlığı bastım! Benden uzakta ama tam karşıma gelen ağacın altında Elleri cebinde, kapşonlu siyahlar içinde ki adam bana bakıyordu.. Seri katil...