Dolunay hocacığımı pür dikkat dinlerken içeriye nöbetçi öğrenci geldi.
"Hocam, Murat hoca sizi çağırıyor. Acilmiş."
"Hangi Murat hoca? Kimyacı mı yoksa müdür yardımcısı olan mı?"
"Müdür yardımcısı olan."
"Tamam sen çıkabilirsin."
Nöbetçi kafasını sallayarak sınıftan çıkarken
"Çocuklar çok ses çıkarmayın, hemen gelirim." dedi Dolunay hoca ve sınıftan çıktı.
Tabii ki de Dolunay hoca sınıftan çıkar çıkmaz herkes konuşmaya başladı.
"Oh be biraz nefes alabileceğim."
"Alper'cim sen zaten dersi dinlemiyorsun ki."
"Olsun Evin, hocaların konuşması bile beni bunaltıyor."
"Seneye sınavda göreceğim ben seni."
"Olum adı üstünde se-ne-ye. Daha bir sene var. Rahat olun."
"Bir sene dediğin çabuk geçiyor Alper."
"Doruk haklı Gevşek. Biraz çalışsan fena olmaz hani." diyerek konuşmaya dahil oldum ben de.
"Söyleyene bak! Sanki kendisi çok çalışıyor da, haspam."
Alper'in bu dediğine gülmeden edemedik çünkü haklıydı. Ben de çok çalışmıyordum. Çalışmam lazımdı, çalışmamız yani.
Biz sınıfça böyle sohbet muhabbet derken tabii ki Dolunay hoca ders bitene kadar gelmedi. Böylece bugün ki edebiyat dersimiz maalesef son bulmuş oldu. Ah Murat hoca ah! Ne olurdu sanki teneffüste konuşsan.
•••••••
Okul çıkışı Doruk ve Alper'i postalayıp Evin'le onlara gittik. Şermin teyzeciğim sarma yapmıştı. Sarmaları midemize indirir indirmez Evin'in odasına çıktık. Dolabını açıp rahat kıyafetler seçip giyindim. Evin de okul formasından kurtulup rahat bir şeyler giyince yatağa oturup dedikodu yaptık. Allah affetsin ama okuldakilerden Jennifer Lopez'in doğum gününde sürdüğü ojesine kadar konuştuk.
Saate baktığımda epey geç olduğunu gördüm. Ee milletin bokuna kadar konuşursak öyle olur.
Evin, Şermin teyzeden onlarda kalmam için izin isterken ben de Neslişah sultanı aradım. Tabii başta biraz mırın kırın etti ama sonra kıyamayıp izin verdi.
Uykumuz geldiği için daha fazla bir şey yapmadan uyuduk. Sabah da birlikte hazırlanıp, kahvaltı yapıp, servise binip okula gittik.
Alper, onsuz dedikodu yaptığımız için bize birazcık trip atıyordu. Doruk ise öğrenince götüne bile takmamıştı. Zaten dedikodu pek onluk bir şey değil. Beklenen bi hareketti yani. Alper'in bize olan tribinin geçmesi de bi peynirli böğrekle çikolatalı süt almamıza bakar. O yüzden Evin'le çok da şey etmedik yani.
•••••••
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUSU OLAN ? // Yarı Texting
Ficțiune adolescenți**** "Hazırlan, Amerika'ya gidiyorsun." "Ne zaman döneceğim?" "Canın ne zaman isterse." **** "Anneeeeğ çıktım been!" "Şu omleti yediğini göreceğim, sonra." "Ya anne vallahi hiç ca--nom ostomoyor yo onnooğ!" "Geç kalma akşam." "Kalmam Valide Sultan."...
