MEZARLIK OTUZ ALTI

31 6 82
                                    

Bu bölüm herşeyin başlayıp bittiği bölümdür. MM'deki şarkıyla okuyun olur mu? Efdal için.


36


3 Yıl Önce

     Geçmişin kiri ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın çıkmayacak olan kapkara bir boyaydı. Tırnaklarla kazınılmaya çalışıldığında sadece körpecik izler bırakan kapkara boya.

     Efdal o gecenin, hayatı boyunca yaşayacağı en sert, soğuk, yalnız ve zorba gece olacağının daha önceden katiyen farkına varmamıştı. Berfü ise, herşeye rağmen eğlendiği, ölümün ardında 'darısı başıma' diyerek dalga geçtiği neşeli hayatında ilk kez, kasığından oluk oluk kan akarken bir mezarlığın yosun tutmuş ve en unutulmuş mezarının başında korkudan tir tir titrerken ağlayacağını bilemezdi.

    Hayat onlara en sert darbesini henüz vurmamıştı lakin, her ne olacaksa işte bu gece olacaktı.

     Efdal, uzun senelerdir ağzına bile sürmediği çikolatalı keklerin, dilinde nasıl bir tat yaratacağını özlediğini fark etti. Çok özlemişti çikolatalı kekleri. Kaç senedir ağzına sürmüyordu, bilmiyordu. Hayat işte, ne zaman ne olacağı belli olmazdı. Evde yapabileceğini biliyordu fakat, mutfağa indiğinde baktı ki malzeme kalmamıştı. Yarın sabahı da bekleyemezdi. Annesinin çikolatalı kek tarifini hala hatırlıyordu.

    Hava soğuktu ama Efdal zaten soğuğu severdi. Kas tüyü siyah montunu askılıktan aldı ve içindeki siyah AC/DC tişörtünü değiştirme gereği duymadan montunu üstüne geçirdi. Paçalarına da bacaklarına tam oturan siyah bir pantolon giydi, anahtarlığın ve cüzdanını cebine atıp evden gizlice çıktı. O gece havada garip bir soğukluk vardı, sanki hava meleği bu olayı biliyor bu olay için zemin hazırlıyor gibiydi.

    Market uzak değildi, malzemeleri aklında tarttı ve kulağına altın sarısı üzerinde boya bulunmayan kulaklığını takarak müziğin eşliğinde yürümeye başladı.

    Eş zamanlı olarak Berfü elinde bale kıyafetlerinin bulunduğu kırmızı saat kendisine göre siyah çantasıyla marketin dar arasından çıkıyordu. Sokak çok karanlıktı lakin karanlık onu korkutmuyordu. Buralar tekindi biliyordu ama saat henüz erkendi. Marketin bulunduğu dar aradan çıkıp tam karşı uzun araya saptı. Ve herşeyden habersizce yürümeye devam etti.

    Efdal kestirme yolları kullanmaya bayılırdı. Marketin tam karşısındaki dar ve simsiyah araya girdi. Onu bekleyen şeyle burun buruna yaklaştı. Çöp tenekelerinin dibindeki evsiz ve bağımlı iki adamı görmedi.

Henüz 16 yaşındaydı.

      Adamlar Efdal'ı gördükleri gibi ayağa kalktılar. Birisi "Taze kan." diye mırıldandı karanlıkta nasıl görebildiyse. Efdal ne yapacağını şaşırmıştı. Öylece kalakalmıştı.

    Adamlar üzerine yürürken defalarca debelendi, tekmeler savurdu, kaçmaya çalıştı. İttirdi fakat kendisinin yaklaşık dört katı büyüklüğündeki iki adamla baş edemezdi. İlk montunu çıkardılar.

Henüz 16 yaşındaydı.

 Üzerindeki siyah tişörtü çıkarıp attılar.

    Soğuktu. Çok soğuktu. Çok üşüyordu. Sadece çikolatalı kek içidi. Allahın belası iki çikolatalı kek için. Midesine girecek iki çikolatalı kek için dışarı çıkmıştı.

Renksiz Gökkuşağı |  YARI TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin