Hayat, çoktan seçmeli bir sınav gibidir.
Sürekli kaderinizi ayıran o yollardan birini seçmek zorunda kalırdınız ve benim seçtiğim yollar güllere ulaşmak için çıplak ayaklarla dikenli tellerden geçmek gibiydi.
Çoktan seçmeli sınavlarda hep iyi olmuştum.
Ama kaderimde, şu ana kadar verdiğim bir çok karar vardı.
Annemle babam boşanırken, babamı seçmiştim.
Sonra ise annemin bana yaptığı baskılar yüzünden tıp ve şan arasında bir seçim yapmak zorunda kalarak tıbbı seçmiştim.
Ben bunun için yetiştirilmiştim. Seçim yapmak benim kaderimdi.
Ve hayat bu sefer önüme ikisi de uçurumlarla dolu iki yol çıkarmıştı.
Bir adım daha atarsam ciddi anlamda aşağı yuvarlanacaktım.
Bir şeyler hissetmeye başladığım çocuk ve en yakın arkadaşım.
Jinyoung önümden koşarak giderken ciddi anlamda sadece bunu dülünüyordum.
Kendimi bile bile intihara sürüklüyordum ve bu beni gocundurmuyordu.
"Nasıl yaparsın bunu?"
Sonunda benimle konuşmaya karar verip hışımla arkasını dönünce birkaç adım geriye atmıştım.
"Neyden bahsediyorsun?"
"Neden eski sevgilimle konuşuyorsun?"
Sinir, bir insanı en fazla etkileyen duygu olabilirdi ve şu an bunu iliklerime kadar hissediyordum.
Sakinleşmek zorundaydım.
"Benim eskilerimi kullanmaktan ne zaman vazgeçeveksin Youngjae? Kendini sadece bununla tatmin ediyorsun. Gerçekten, bundan nasıl bir zevk alabilirsin ki?"
Kırgınlığı iliklerims kadar hissediyordum şu anda da.
Bahsettiği şey ciddi anlamda her şeyde onun eskilerini kullanmamdı.
Babam, maddi durumu hiçbir zaman iyi olmamıştı. Ve ailesi Jinyoung 'unkiler ile fazlasıyla yakındı.
Ailesi beni fazlasıyla severdi ve yardımcı olmuşlardı. Bunun için müteşekkirdim.
Ama Jinyoung' un bunu yüzüme böyle vuracağını bilsem o yardımları asla kabul etmezdim çünkü takdir edersiniz ki benim de bir onurum ve gururum var.
Jinyoung 'un söylediklerini idrak etmesi için benim dolmuş olan gözlerime bakması gerekmişti.
"Youngjae, ben-"
"Bencilsin"
Anlamazca kaşlarını çattı.
"Sadece kendin varsın sanıyorsun. Sen ondan ayrılınca hiçbir şey olmuyor, Yugyeom' un kollarına koşabiliyorsun ama Jaebeom sana nağlı kalmak zorunda. İnsanlar sana yardım edebilir ama sen birine yardım etsen yüzüne vurursun. Ben sen değilim Jinyoung. Hayallerimin peşinden koşamadım. Para kazanmam lazımdı ve tıp okuyorum. Bayağı acınası, değil mi? "
Bana şaşkınlıkla bakıyordu.
" Youngjae-"
" İkiniz arasında bir seçim yapsam Jaebeom 'u sçerdim çünkü sen, anlayışsızın tekisin"
Kopuş noktası, bundan çok bahsettik biliyorum. Ama ben onların aksine incelmesini beklemeden ipi direk kesip atmıştım.
Jaebeom karşıda bize bakıyordu ve bu, ikimizi de gülümsetmişti.
"İkiniz arasında bir seçim yapsam, ben de seni seçerdim Doktor."
