"Bu ne?"
Elime tutuşturduğu deftere baktım dikkatle.
"Tanıştığımız ilk andan beri çektiğim her fotoğrafın"
Defteri açtım. Bir sürü fotığraf vardı ve altında da birçok açıklama yazıyordu.
Şiir gibi güldüğüm yazılmıştı mesela. Ya da uyku mahmurluğunun bana ne kadar yakıştığı.
"Youngjae..."
Dolmuş olan gözlerime baktı ve burnunu burnuma sürttü hafifçe.
"Doktor, doktorum, ruhuma iyi gelen tek şeysin sen. Sensiz nefes bile alamaz hale geldim ben. Hastalıklı zihniyetimi düzelttin Youngjae. Tüm yaralarımı sardın. Güzelim, Tanrı tarafımdan bana gönderilen en güzel hediye. Sen benim tüm şükürlerimin, tim dualarımın tek sebebisin ve ben artık içinde senin olmadığın bir hayat istemiyorum Youngjae. "
Anlamazca bakıyordum ona. Ağlamaya başlamıştım ve gözyaşlarımı öptü dikkatle.
" Benimle evlenir misin? "
Gözlerim yoğunca bana bakan irislerine odaklandı. Nefes alamıyor gibiydim. Yoğundu tüm hislerim. Kaldırabileceğimden daha yoğun.
" Jaebeom... "
Ellerini tuttum.
"Hayatımda istediğim tek insan sensin."
Gülümsemişti. Hayatımda gördüğüm en güzel gülümsemeydi bu.
"Evleniyoruz yani?"
Kafamı salladım onaylarca.
Jaebeom, hayatımı değiştiren, güzelleştiren adamdı. Onsuz olmak benim için bir kabustu.
Hayatım, hep mutsuz sondan ibaretti o gelinceye kadar. Lanetimi kırmıştı ve işin sonuna gelmiştik biz.
Sonsuza kadar mutlu yaşadılar diyebilirdik.
Selamlaaaar.
Bir kurgumun daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Piano'yu kaldırmakla kaldırmamak arasında fink atarken kıyamadım bu kitaba. Çok güzeldi çünkü.
Umarım hayal kırıklığı olmamıştır bu kitap. Yeni 2jae yazarım sanırım ama bu kitap özeldi benim için.
Umarım beğenmişsinizdir bebeklerim. Sizi seviyorum