Jessica omuzda uyuduğu adamın kucağındaydı. Niko birkaç sefer kızı uyandırmaya çalışsa da Pedro ona engel olmuştu. Sinirli bakışlarını sürekli ikilinin üzerinde gezindiriyor, aralarda laf atıyordu. Pedro çocuğu duymamazlıktan gelip kızın daha rahat uyuması için kollarıyla onun bedenini sarmalıyordu. Hera huzurla uyuyan küçük kızını ve Pedro'yu hastane koridorunda seyrediyordu. Hilal için bütün aile hastanede sabahlamıştı. Sarı saçlarına bağladığı pembe fularını sımsıkı bağlayan kadın genç adamın yanına oturdu. Pedro kucağında uyuyan kızın uyanmamasına dikkat ederek kadını dinledi.
"Seni çok seviyor" dedi Hera. Küçük kızlarının bir gün güçlü bir adama aşık olacağını biliyordu. Hera adamın susuzluğu onaylama olarak kabul etmiş gülerek başını salladı.
"Sende onu seviyorsun."
"Seviyorum" dedi adam fısıltıyla. Sanki tutunabileceği son dal Jes'iymiş gibi kızı sımsıkı sarmalamaya devam etti.
"O halde onu bir daha üzme, aranızda geçen şeylerin büyüsünü kaybetmeyin.."
".."
Hera elini kalbinin üzerine koyup gözlerini kapattı. Pedro o an için kadının Jessica'ya fazlasıyla benzediğini yeniden fark etmişti. Yüzünde ki küçük çizgiler onun yıllardan armağan gibiydi.
"Dünya var olduğu günden bu yana Tanrılar insanlara karmaşık hayatlar ve zorluklar verirler, kalbimizi dinlememiz beklerler Olimpos dağında."
"Tanrılarınız sadece sizlere daha ağır bedeller ödetirler" dedi Pedro.
"Ah, tanrıya inanmadığını biliyorum" dedi Hera gülerek.
"Bunu tahmin etmek zor olmazdı ama şöyle düşün kucağında uyuyan küçük kız benim gibi mükemmel bir kadının kızı sence de tanrılar sadece fazla bonkör davranmıyor mu?"
Pedro hafifçe gülümsedi, onu arafta bırakan sadece Jessica değildi, Hera da onun kadar karmaşık ve zordu.
"Jessica benim son umudumdu, unutulan son umudum. Haklısın onları inkar edemem, en azından kalbinin attığına emin olduğum kadına aşıkken."
Hera işte der gibi iki elini açıp kapattı.
"Hayat hepimize adil davranmaz çocuğum, sen kimsesiz büyüdün peki ya ben?" dedi gülerek. Pedro kadına doğru ciddi gözlerle baktı.
"Bende senin kadar kimsesizdim ama bak.." dedi Hera gülerek. Karşıda ki duvarın dibinde ayakta uyuyan iki oğlunu ve yanlarında ki Dimitri'yi gösterdi.
"Kendi ailemi yarattım, ben senin gibi kendimi saklamak yerine yeniden doğdum" elini adamın omzuna doğru bıraktı.
"Çok geç olmadan aileni bul, dinlemek isteyebileceğin bir hikaye olabilir"
"İstemiyorum" dedi Pedro ciddi bir ses tonuyla.
"O halde o aileyi nasıl kuracaksın?"
"Jessica bana yeter-"
"Yetmeyecek" dedi Hera gülerek.
"Kalbinde her zaman yarım bir hikayenin acısı olacak ve tabi her zaman merak edeceksin"
"Etmiyorum"
"Edeceksin!" dedi Hera hayır kabul etmeyen bir şekilde. Jessica annesinin sesini sadece birkaç dakika önce duyduğunda uyuyor numarasına devam etmişti. Onun bu konuyu yeniden açacağına o kadar emindi ki.
"Bugün değil belki ama yarın" diye devam etti kadın hemen ardından iki uçak biletini adamın yanına doğru bıraktı.
"Bir hafta, Salı saat 17:30 uçağı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)
RomanceBenim beklediğim adam sen değildin ama kalbim.. Kalbim neden senmiş gibi atıyor. *-* Jessica Atos üç abisi ve babası buna bonus olarak büyük babasıyla oldukça korunaklı bir yaşam sürmüştü. Küçüklüğünden bu yana çevresinde ki zırhlı insanlar onu ke...