Benim beklediğim adam sen değildin ama kalbim..
Kalbim neden senmiş gibi atıyor.
*-*
Jessica Atos üç abisi ve babası buna bonus olarak büyük babasıyla oldukça korunaklı bir yaşam sürmüştü. Küçüklüğünden bu yana çevresinde ki zırhlı insanlar onu ke...
Resimde ki Pedro :) Çok araştırdım ana vatanı İtalya olan bir manken buldum, aslında benim de kafamda böyle bir Pedro vardı sadece saçları biraz daha kısa olan ama Dio Vaio oldukça uygun isteyenler bakabilirler :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-*-
Jessica hala arkalarında bıraktıkları Eleanor'u düşünüyordu. Ewanla aralarında bir türlü barış ilan etmedikleri için her geçen gün artan gerilim evde ki herkesi geriyordu.
"Günaydın!" diye çınladı Jessica.
"Ah günaydın hayatım, erkencisiniz.." Hera kahvaltı için hazırlık yapan üç çalışana yardım ediyordu. Onun hemen arkası sıra Hilal elinde adını sigara böreği diye adlandırdığı yemekle gelmişti. Bir tabah dolusu içlerinde türlü türlü şeylerle doldurulmuş böreklere baktı.
"Ay, elin yanacak çok sıcaktır şimdi o.." Genç kız Hilal'in karşı koyuşana aldırış etmeden dumanı üzerinden çıkan börekten kocaman bir ısırık aldı.
"Sabah sporuna ne oldu senin?" dedi Ewan gülerek. Jessica omuzlarını sirkeleyip masaya yöneldi.
"HİLAL!"
"Heh uyandı benim kocişim.." Hilal gülerek elinde ki tabağı masaya bıraktı.
"Geldim sevgilim, geldim.."
Jessica annesine doğru gülümsedi "Babam nerede?"
"Senden pek haber alamayınca dün gece sinirlendi, kafa dinlemek için av evine gittiler."
"Kiminle?" dedi kız şaşkınlıkla. Hera yeni kestirdiği kısacık saçlarını iki yana savurup gülümsedi.
"Büyükbabanla hayatım kiminle olacak.."
Jessica işin içinden sanki bir şeyler çıkacağını hissetmiş gibi kaşlarını havaya kaldırıp daha sinsice gülümsedi.
"Anne acaba sen babamla kavga etmiş olabilir misin?"
"Yok canım ne kavagası sadece minicik birkaç dikişlik yara açmış olabilirim.." Hera yeşil gözlerini süzerek masada ki yerine geçti. Bacaklarını birbirine dolayıp ona hayretle bakan kıza elini savurmayı ihmal etmedi.
"Tamam canım belki biraz fevri davranmış olabilirim.."
"Birazcık mı? Annem babamı Kate'nin kıyafet değiştirme hızzın da şutladı-"
"Terbiyesiz!" diye haykırdı Hera oğluna. Niko Jesse doğru yönelip işi daha karıştırmak için elini şakıdı.
"Kızıl şeytan annem ve Hilal'in iktifat hattında sende yer alacakmışsın, seni de artık cehennemin dört atlısına ekleriz.."
