Ölüm, bu kelime ona o kadar yabancı, o kadar uzaktı ki.. İlk defa ağlayamadığı için öfke doluydu bedeni, kızgınlığı kalbinde büyüdükçe daha da yaktı içini. Ona verdikleri suyu içemedi, gözünün önünde yerde kollarının arasındaki Igor vardı. Ona doğru kelimeleri söylemeden gittiği için kızgındı.
"Ailesine haber verdiniz mi?" Isabella zorlukla konuşuyordu. Birkaç dakika önce gözlerini tamamen hayata yuman yeğenine kızgındı.
"Evet efendim birazdan burada olurlar."
"İyi." Kadın kızı kontrol etti. Yüzü hastanede ki duvar kağıdı gibi bembeyazdı. Gözlerini boşluğa dikmiş bakıyordu.
"Ona veda etmek ister misin?"
Jessica ilk defa birinin sesini duymuş gibi sarsıldı. Karşısında ağlamamak için kendisiyle savaşan kadına boş boş baktı.
"E-evet.."
Kadın kızın serumunu çıkardı, onu yönlendirir gibi boş koridor boyunca sürükledi. İkinici katın 201 nolu kapısının önünde dikildiler. Kadın kapıyı açtı, içeride sürekli ağlayan kızı fark etmişti.
"Ha-yır! Lütfen kalk ayağa, abi!!" Kızın çığlıkları Jessica'yı derinden sarstı onu kollarından kavrayan iki koruma güçlükle sakinleştiriyordu.
İşte orada öyle duruyordu. Sanki derin bir uykudaymış gibi huzurlu bir yüz ifadesiyle uyuyordu.
"Öldü" dedi arkasında ki ses.
Nasıl? Nasıl bu kadar huzurlu ölürdü? Daha doğum günü vardı..
"Gölge.." dedi fısıltıyla. Kızın varlığını fark eden kız çığlıklarını sonlandırıp öfkeyle ona saldırdı.
"Hepsi senin yüzünden! KALBİ SENİN YÜZÜNDEN DURDU!"Elissa'nın haykırışları bir çığ gibi büyüyüp Jessica'nın kalbine güçlükle indi.
"B-e-n, ben.."
"KONUŞMA! Senin peşinden sürüklendiği yüzünden yoruldu kalbi! HASTAYDI O APTAL! YARIM KALBİN DE BİLE SENİ SEVDİ O!"
"Elissa!" diye haykırdı halası.
"YALAN MI!"
"Çıkarın dışarıya hemen!" Kadının kesin sesi üç korumayı da harekete geçirdi. Kızın tiz çığlıkları ve itirazlarında kızı sürükleyerek odadan çıkardılar. Jessica her salise daha fazla artan pişmanlığı ve öfkesi yüzünden kendisinde değildi.
Omzunda hissettiği baskıyla arkasına döndü.
"Onunla vedalaş, o da böyle isterdi." Kadın kendisini biraz daha sıkarsa ağlayacaktı.
"..."
Kadın odadan çıkarken kapıyı sessice kapattı. Dizleri titriyordu elleri ise buz gibiydi. Usul usul yaklaştı çocuğun yanına. Söylemedikleri birikti dudaklarında. Hala ağlayamadığı için öfke doluydu. Elini kavradı ilk önce, sıcaklığı gitmiş buz gibiydi. Parmak uçlarından kollarına doğru uzanan morluklara takılı kaldı bir süre.
"Niye gittin?" diyemedi. Boğazında düğümlendi kelimeler yanı başındayken sevmediği çocuğu ne kadar çok sevdiği sesi kesilmiş kalp cihazı sayesinde anlamıştı. Hayatti değerleri 0 dı. Gözleri yaşardı,önce kalbine inen yumruklar hemen arkasında dudaklarından kaçan hıçkırıklar kelimelere sığdıramadığı duyguları ağır geldi kalbine. O sadece birkaç haftalık aşkın acısını bu denli can yakıcı yaşarken onu düşündü. Sürekli peşinde koşan, onu yarım kalbiyle bile bütünüyle seven adama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O SEN DEĞİLDİN (Atos Serisi : 3)
RomanceBenim beklediğim adam sen değildin ama kalbim.. Kalbim neden senmiş gibi atıyor. *-* Jessica Atos üç abisi ve babası buna bonus olarak büyük babasıyla oldukça korunaklı bir yaşam sürmüştü. Küçüklüğünden bu yana çevresinde ki zırhlı insanlar onu ke...