İkinci Bölüm | Denizkızı Kasabasına Hoşgeldiniz

3 0 0
                                    

🎵 Lana Del Rey - Get Free 🎵
"I never really noticed that i have to decide, to play someone's game or live my own life."

Yazlık evimize kadar bizi götürmesi için bir taksi tutup eve vardıktan sonra tüm bavullarımızı alarak babamın elinden zorla aldığım anahtarla evin kapısını açtım.

Eve girer girmez ilk izlenimim beklentilerimi aşar oldu. Duvarlar temiz bir beyaz renkte, eşyalar tam istediğim gibi düzgün yerleştirilmişti. Ev ne fazla büyük, ne de fazla küçüktü. Mutfağı biraz küçük olmasına rağmen benim kalacağım odanın büyük olması ve tam istediğim renge -Şeftali rengi- boyanması bu sorunu görmezden gelmemi sağladı. Salon yoluyla girebileceğiniz kocaman bir balkon ve banyoda büyük ve eğlenceli gözüken bir küvet vardı.

Koşa koşa balkona çıkarak dışarıya baktım ve büyük bir hayal kırıklığıyla anneme sordum, "Ee, deniz nerede anne? Girmeyecek miydik?"

Annem ise, "Deniz biraz uzak buradan Alev. Zaten şu an giremeyiz saat sabahın 4'ü" diye cevap vererek şu an giremesek bile gireceğimizi bildiğim için umudumu yeniden yükseltti.

Eve çok geç bir saatte geldiğimizden dolayı uykusuz ve yol yorgunuyduk. Fakat ben hiç uyumak istemiyordum. Dışarı çıkmak, yüzmek, annemlerin bana geçen sene bahsettikleri buranın merkezinde bulunan o büyük lunaparka gitmek istiyordum sadece. Eğlence için açtım adeta. Tatilimi sonuna kadar eğlenerek geçirmek, bir dakikamı bile boşa harcamamak istiyordum.

Fakat babamın kendini yatağa attığı hale bakılırsa şu anlık bize eğlence yoktu. Sadece dinlenme vardı.

Anneme, "Ben uyumayacağım, telefonumla uğraşacağım. Burada WiFi var mı?" diye sordum.

Annem ise, "Hayır, maalesef. Ama sen şimdilik kendi internetini kullan, gideceğimiz eğlence yerlerinde mutlaka vardır." diye yanıtladı sorumu.

Kendimi koşa koşa balkondaki koltuğa fırlatarak telefonumu çıkarıp yolda bitmesin diye kapadığım internetimi açtım.

Bir anda telefonum hiç bitmeyen bir mesaj bildirimi sesiyle adeta deliye döndü.
Gelen mesajların yarısı yaklaşık bir aydır mesajlaştığım en yakın arkadaşımdandı. Diğerleri ise isteğim olmadan eklendiğim rastgele gruplardandı. Hemen en yakın arkadaşımın mesajına tıkladım.

Adı Deniz'di ve onunla internetten tanışmış, konuşmaya başlamış ve bir sürü ortak özelliğimizin olduğunu fark edip en yakın arkadaş haline gelmiştik ve de hala internetten yazışmayı sürdürüyorduk. Fakat maalesef ki hiç gerçek hayatta buluşma fırsatını yakalayamadık.

DENİZ:
•12:30
Yola çıktınız mı? Ben çok sıkılıyorum burada. Sıkıntıdan öleceğim. Var oraya hemen de yazışalım.
•01:10
Uf uyuyamıyorum.
•02:20
Uyuyamıyorum o yüzden Pulp Fiction'ı açtım ve bininci defa izliyorum :(
•03:00
OHA BİL BAKALIM NE OLDU? Hani birinden bahsetmiştim ya sana okulumda olan ve o dün arkadaşım Rüya ile bir AVM'ye gittiğimizde karşımıza çıkmıştı ve ŞİMDİ bana mesaj yazmış İnsta'dan!!!!! Dün sadece göz göze gelmiştik bu arada konuşmadık hiç bu arada.
•03:02
Mesajına daha demin baktım ve "Nasılsın?" yazmış. Ben de "İyiyim, sen?" falan yazdım ve öyle devam etti yazışmamız neyse hala yazışıyoruz anlatırım sonra. Sen de yaz hemen görünce. Bye.
•04:30
GERİ DÖNDÜM. Resmen iki saat fln konuştuk. Neyse çok güzel geçti konuşmamız detay istersen veririm ama şimdi yatmam gerek gözüm ağrıyor. İyi geceler.

Dokunulmaz 🦋✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin