1 - MAÇ

145 43 102
                                    

Kazandığımız her oyun aslında bizi yavaş yavaş sana ulaştırır. Gerçek bir sona. Her oyunun sonunda deriz ki "bitti artık bu kadar" ama bilmeyiz ki gerçek sona yaklaştığımız asıl oyunu henüz oynamadık. Henüz sınırlarımızı tam manası ile zorlamadık. Henüz gücümüzü sonuna kadar kullanmadık. Henüz kirpiklerimize kurulan acının tadını almadık.

Gerçek sonra ulaşmamışken ve o acıyı tatmamışken güne sancılı bir şekilde başlamak çok da zor olmasa gerek. Bir haftadır üzerimde etkisini fazla fazla gösteren halsizlik yine kendini belli etmişti.

Sabah yataktan kalkıp duşa girince büyük bir rahatlamayla üzerimi değiştirdim. Altıma siyah bir kot üzerime de yaz mevsiminde olduğumuzdan dolayı çok bol olmayan beyaz bir tişört giyerek tişörtün sol ucunu bağlayıp göbeğimi hafif açık bıraktım. Saçlarımı her zamanki gibi açık bırakıp spor ayaklarımı giydiğim gibi aşağıya indim.

Babam kahvaltı yapıyordu. Yanağına sulu bir öpücük bırakıp "Günaydın babacığım" dedim. O parlayan gözleriyle bana bakıp "Sana da günaydın kızım gel kahvaltı yapalım" dedi. "Hiç zamanım yok baba okula gitmem lazım. "
"Yarın bu bahanenin kabul etmeyeceğim haberin olsun."
Evet genelde yemekleri ben yapardım ama kahvaltılar hep babamdan sorulurdu. Biraz uykuya düşkünlüğüm vardı.

Babamla evde tek kalıyorduk. Annem ben çok küçükken başka birisiyle evlenmiş. Başka birisini seviyormuş ve onunla evlenmiş. Onu hala görmedim. Sonuçta bizi bırakıp gitmiş onu neden görmek isteyeyim ki.

"Söz yarın kahvaltıyı bile ben hazırlayacağım." dedim.
"İyi öyle olsun Rayiha. " deyip güldü.
Hemen çantamı aldım ve dışarı çıktım.

Babam hayatımdaki tek varlığım. O olmazsa kendimi düşünemiyorum bile.

Arabaya binip okula sürmeye başladım. Yolda bizim kızlardan İrem'i arayınca okulun bahçesindeki çardakda olduklarını öğrendim. Arabayı üniversitenin bahçesine park edip Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi yazısına baktım.

Bu üniversiteden gerçekten nefret ediyordum. Bir insanın istemediği bir şey yapması o kadar zor ki. Arkadaşlarım bu bölüm nasıl seviyorlar anlamıyordum. Hepsi burada olmaktan çok mutlular. Burada kalmamın bir sebebi de onlar zaten. Hepsi de benim için çok değerli insanlar. Birbirlerimizle o kadar uyumluyuz ki. Hep aynı şeyleri seviyoruz aynı şeylerden nefret ediyoruz - okul hariç-.

Onların yanına gidince tek tek hepsine sarıldım. Alara ve Lara sarışın ikizler. İrem tam bir esmer güzeli. Esmer olup da bu kadar güzel olan bir kız daha görmedim. Ben ise onların orta olanıydım. Kumral saçlarım ve beyaz tenim birbiriyle uyum sağlıyordu.

Kızlarla bugün neler yapabiliriz diye konuşurken araya girerek "Bugün benim maçım var." dedim.

Arad boks maçlarına katılıyorum. Boks beni kendime ve insanlara karşı güçlü hissetmemi sağlıyordu. O yüzden çok severek boks yapıyordum.

Lara "Tamam o zaman biz de seni izlemeye gelelim." dedi. Diğer kızlar da bunu onaylayınca çoktan ders saati girmiş olduğundan hemen sınıflara dağıldık.

🌺 🌺 🌺

Dersler bitince maça hazırlanmam gerektiği için önceden gitmeye karar verdim. Arabaya binip doğruca maçın olacağı mekana sürdüm.

Gelince kapıdan hemen kartımı okutup içeri girdim. Uzun, duvarları siyah olan bir koridordan geçip hazırlanacağım odaya girdim.

Saçlarımı tepeden bağlayıp üzerime sporcu atleti altımada şort giyip ellerime bandaj sarmaya başladım. Bu arada odadan çıkıp maçın olacağı geniş, ortada maçın sahası olan salona girdim.

Maçın başlamasına 2 saate yakın vardı biraz alıştırma ve ısınma yapınca iyice halsizleşme başladım. Ne oluyo gerçekten anlamıyorum. Ben bu kadar çabuk yorulan bi insan değildim. Bu duruma iyice sinirlenmeye başlıyorum.

Dinlenmek için odaya geçince telefonumun sesi kulağıma dolmaya başladı. Arayana bakınca Alara'nın aradığını gördüm. Açınca heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatmaya başladı ama ben hiçbir şey anlamadım sadece Lara ile maça gelemeyeceklerine dair bir kaç cümle duymuştum. Fazla üstelemek istemedim. Telefonu kapatınca İrem' in mesajını gördüm. O da gelemeyeceğini işinin çıktığını söylüyordu. Neyse bugünlük onlarsızda idare edebilirim herhalde.

Saat gözüme çarpınca maç saatine 5 dakika kaldığını anladım. Hemen odadan çıkıp koridorda ilerlemeye başladım. Salon gerçekten çok kalabalıktı. Tezahürat sesleri buraya kadar geliyordu.

"Rayiha Rayiha Rayiha"

"Rüzgar Rüzgar Rüzgar"

Rakibimin ismi ne demek Rüzgar. Güzel isimmiş. Salona adım atınca kalabalık bana yol vermek için ayrılmaya başladılar. İnsanların açtığı yolu geçip maç sahasına tek elime destek verip çıktım.

Kafamı kaldırdığımda karşımda uzun boylu, buğday tenli, saçları ile gözlerindeki siyahlığın adeta yarıştığı birisi duruyordu. Hafif çıkık elmacık kemikleri ile gerçekten tuhaf derecede yakışıklıydı. Ben onu incelerken hakem anonsu yapmaya başladı:

"Evet misafirlerimiz.. Bugün gerçekten 2 büyük bokscumuz karşı karşıya geldi. Kırmızı tarafta çıktığı maçlardan sadece 1 tanesinde yenilen Rayiha. Diğer tarafta yani mavi tarafta hiçbir maçta yenilmemiş Rüzgar var."

Bu arada büyük bir alkış sesi doldurmuştu ortamı." Hiç vakit kaybetmeden maçı başlatıyorum. Kurallarımız yok. Şans sizden yana olsun. "

Hakem aradan çıkınca hafif öne doğru eğildim ve ilk hamle yapmak için bir adım öne geldim. Her zaman ilk hamleyi kim yaparsa maç onun olur. Bu yüzden ilk hamleyi benim yapmam gerekiyordu. Ama şu an karşımda Rüzgar o kadar dikkatli bakıyordu ki bana maça konsantre olamıyordum. Kafamı iyice toplayıp kendime geldim ve yüzüne bir yumruk savurdum. Sanırım bu kadar ani bir şey beklemiyordu çünkü savunmaya geçememişti.

Hafif geriye gidince dirseğimin arkası ile karnına vurdum. Vurmamla kolumu tutması bir olmuştu. Kolumu sırtına doğru çevirdi ve beni hareketsiz bıraktı. Bir süre böyle kaldık. Sonra bir anda beni öne doğru savurdu. Bırakmasıyla biraz sendeledim. Dengemi toplamaya fırsatım olmadan önüme gelip kafama yumruk attı. Ama bu attığı yumruk onun gücünün hepsi değildi. Sanki canımı yakmamaya çalışıyor gibiydi.

Atılan yumruk aniden nefesimi kesince başım dönmeye başladı. Ama yumruk gerçekten ağır değildi. Neden böyle olduğumu anlamadım. Yavaş yavaş gözlerim kapanırken son gördüğüm şey onun gözlerindeki endişeyidi. Sanırım o da benden böyle bir tepki beklemiyordu. Yere düşmemle gözlerimin tamamen kapanması biri olmuştu...

Râyiha-i Rüzgar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin