4 - KIRMIZI ZARF

107 36 74
                                    

Annemle olan son konuşmamızdan sonra babamdan izin alıp yemek yemeğe gitmiştik. Gittiğimiz restorant baya boştu. Ama güzel bir yere benziyordu. Yemek o kadar eğlenceli geçmişti ki. Yemek yemeğe mi gelmiştik yoksa gülmeye mi belli değildi. Uzun zamandır bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum. Ben anneme, annem bana resmen bütün anılarımızı anlatmıştık. Tabi annem herşeyimi biliyordu ama o an bilmiyormuş gibi yapmıştı.

Biraz aşık olduğu kocasındanda bahsetmişti ama çok üzerinde durmadı bende üstelemedim zaten. Yemekten sonra annemin bir hastası fenalaşmıştı bu yüzden ordan hemen ayrılmak zorunda kaldı. Bende ordan çıkıp taksi bulmak için yürüyordum.

Böyle düşüncelere dalmışken birden sert birşeye çarptım. Kafamı kaldırdığımda görmeyi en son istediğim kişi karşımda duruyordu. Ayrıldığımızdan beri onu bir kez bile görmemiştim.

2 senedir sevdiğim ancak şuan kendisinden nefret ettiğim eski sevgilimi görmemle kaşlarımın çatılması bir olmuştu.

Hiçbir kızın yediremediği, asla kabullenemediği olay, - evet aldatılmak - onun yüzünden benimde başıma gelmişti. Öğrendiğim zaman ondan ayrılmıştım. Şimdi durduk yere neden çıkmıştı karşıma.

-"Rayiha sen burada ne yapıyorsun?"

-"Bu seni ilgilendirir mi Kerem?"

-"Bak bana hala sinirlisin farkındayım ama bu çok saçma..."

İyice sinirlenmeye başlamıştım:

-"Neresi saçma Kerem. Bana bi açıklarmısın? Bana bunu saçma görmeyen birini göstersene!"

-"Ya tamam. Sen haklısın..." Kollarını bana doğru uzatıp yaklaşmaya başladı. Bu sırada kolumdan birisi tutup geriye doğru çekti. Kim olduğuna baktığımda Rüzgar'ı gördüm. Bana anlamayan gözlerle bakıyordu. Bende aynı bakışları ona gönderdim.

-"Bu kim?" diye sordu kafasını Kerem'e çevirirken.

-"Eski bir arkadaşım" diye mırıldandı.

Kerem araya girip :

-"Eski sevgili..."

Allah aşkına bu çocuğun benimle ne zoru vardı. Sözleri üzerine gözlerimi devirdim.

-"Sonuçta eski"

-"Her neyse. Hadi Rayiha gidiyoruz." deyip kolumdan tuttu Rüzgar.

Bu hareketi üzerine kolumu ondan çekmeye çalıştım. Ama çok sıkı tutuyordu. Milim bile oynatamadım.

-"Nereye gidiyoruz?"

-"Baban aradı. Onun yanına."

-"Beni neden aramadı peki?"

Ahh! Doğruya telefonumun şarjı bitmişti ve bu yüzden kapanmıştı. İyide onu neden aramıştı ki.

Kafasını iki yana salladı. Sanki dalga geçiyordu. Ama şuan bu hareketi onu çok tatlı yapmıştı. Oflayınca kolumdaki elini çekiştirip arabaya doğru ilerlemeye başladı. E haliyle bende peşinden geliyordum. Arkama baktığımda Kerem orda sap gibi kalmıştı. Eh iyi olmuştu ona.

Arabanın önüne geldiğimizde elini kolumdan çekip öndeki yolcu koltuğunun kapısını açıp eliyle oturmamı işaret etti. Bende ikiletmeden oturdum ve kapıyı kapattım.

Arabayı sürmeye başladığında:

-" Babam neden çağırıyor?"diye sordum. Normalde babam beni hiç şirkete çağırmazdı. İçime bir korku girmişti.

-"Önemli bir şey konuşacak seninle. "

Anlamayan gözlerle ona baktım. Onunla ne ilgisi vardı ki. Babam onu arayacak kadar tanıyormuydu.

Râyiha-i Rüzgar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin