17. Bölüm

156 30 11
                                    

Sabah olduğunda yorgunlukla gözlerimi açtım ve diğer tarafımda ki telefonumu elime alıp alarmı kapattım. Lavaboda işimi bitirdikten sonra, okul üniformamı üstüme geçirip, saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Çantamı da elime aldığımda telefonuma mesaj gelmişti. 
Bilinmeyen numaraydı. 

"Ağaç oldum, meyvelerim dökülecek."

Gördüğüm mesaj ile gözlerimi tekrar açıp kapattım. Şaka mıydı bu? Jimin miydi?

Eun Woo olması mümkün değildi. Çünkü onun numarası kayıtlı. Yeni numara almış olsaydı da mutlaka haberim olurdu.

Heyecanla odadan çıktım. Onun günler sonra, yaşananlardan sonra tekrar böyle mesaj atması kalbimde bir yerleri oynatmıştı.

Kapının önünde durduğumda, dudaklarımı ısırıp kapının kolunu tuttum. Kalbimdeki anlamsız heyecanla açtım kapıyı. Kendimi derin nefes alarak dışarı attığımda, bir kaç metre ileride duruyordu.

Bu yılın ilk günü gibi. Eun Woo gibi. Yere bakıp ayağıyla daire yapıyordu. Onu böyle görmeye alışmıştım. Ama son yaşananlardan sonra Eun Woo  birazda olsa onun yerini doldurmuştu.

Ve şuan karşımda duruyordu. Ne yapmam gerekti? Ne demem, nasıl davranmam lazım?

Yavaş adımlarla ona doğru yürürken dudaklarının arasında okuduğu şarkıyı yarıda kesip bana baktı. Gözlerimiz buluştuğunda neden artık önceki gibi bakamadım gözlerine, yüzüne? Yapabildiğim hemen bakışlarımı kaçırmak olmuştu zaten...

Jimin: Günaydın.

diyerek yanıma geldi.

Kafamı salladım. Diyecek hiç bir şey bulamıyorum.

Jimin: Hadi gidelim. Okula birlikte gidelim.

diyerek elimi tuttuğunda neye uğradığıma şaşırdım.

Bunu neden yapıyordu? Ona karşı boş olmadığımı bile bile... Yürürken ona ayak uyduruyordum. Elimi çekmek bile gelmiyordu içimden. Elinin sıcaklığını unutmuştum. Ama şimdi tekrar tutması ve kanının sıcaklığı ısıtıyordu kış ayında beni.

Sevinmeli miydim? Bilmiyorum. Tek istediğim sokağın başında olunca-
Düşüncelerimi bölen sokağın başında telefon ile konuşan Eun Woo olmuştu. Tanrım!!! Bu günün başlangıcında idim yoksa.

Eun Woo aniden bizi görünce gözleri büyüdü. Telefonunu kapatıp cebine yerleştirdikten sonra gözü elimize düştü. Yutkunduğuna şahit olmuştum.

Dün konuştuklarımız noktasına kadar aklımın ucundaydı. 
"Arkadaşın da olsam, senin yanında olmak istiyorum." demişti. Belki de böylesi iyiydi.

Eun Woo: Günaydın Heaven.

Gülümseyerek söylemişti. 

Heaven: Sana da günaydın.

Eun Woo bakışlarını Jimin'e kaldırdı.

Eun Woo: Sana da günaydın.

Jimin: Hı hı. Sana da.

Eun Woo diğer yanıma geçti. Ve bizimle birlikte yürümeye başladı. Yürüdükçe Jimin gittikçe elimi sıkıyordu. Sinirli miydi?

Heaven: Jimin elimi çok sıkıyorsun.

Korkakça söylediğimde bana dönmüş sonra elimi bırakmıştı.

Jimin: Özür dilerim. Farkında değildim. 

deyip tekrar önüne döndü. 

Eun Woo eğilip kulağıma yaklaştı.

Eun Woo: Bu neden burada? Sevgili misiniz?

FRİEND&LOVE (Park Jimin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin