Sabahın köründe, onu inatla aramaya devam eden kişiye içinden tüm küfürlerini ederken telefonu eline aldı Bakugou.
"Pembeli... Ölmek mi istiyorsun lan gerizekalı!? Saat sabahın sekizi! Beni ne cürretle uyandırırsın!?"
"Ü-Üzgünüm Bakugou gerçekten! A-Ama aramam gerekiyordu. Kirishima ile buluşacaktık ama telefonu kapalı, evine de gittim ama yok. Seninle mi diye soracaktım..."
Kirishima ve pembeli buluşacak mıydı? Ne ara bu kadar yakınlaşmışlardı? Bir dakika, bu onu ilgilendirmezdi! Bakugou kaşlarını çattı.
"O bok saçlı neden benimle olsun ki? Kapat şu telefonu."
Mina'nın cevabını beklemeden telefonu kapadı Bakugou. Uyandığı için geri uyuması çok zor olacaktı. İçinden en yaratıcı küfürlerini Mina'ya ederken, kapı ziliyle kafasını kaldırdı. Tanrı aşkına! Hayat ondan ne istiyordu? Söylene söylene yataktan kalktı. Kapıdaki bir kız dahi olsa suratına yumruğu yapıştıracaktı. Hızla merdivenlerden aşağı indi ve kapıyı açtığı anda sıkmış olduğu yumruğu serbest bıraktı.
"Bok saçlı?"
Karşısındaki bok saçlı nefes nefese kalmış, soluklanmaya çalışıyordu. Kirishima kafasını kaldırdığında, yüzünü bir gülümseme kapladı. Tanrım, cennette falan mıydı? Bakugou karşısında siyah şortu ve atletiyle dikiliyordu, yeni kalktığı yüzünden belliydi. Onu inceleme işini sonraya bırakmaya karar verdi.
"U-Uyandırdığım için üzgünüm. Girebilir miyim?"
Bakugou kaşlarını çatıp geri çekildi. Zaten uykusu kaçmıştı, girse de artık sorun değildi. Kirishima gülümseyerek içeri girdiğinde, kapıyı kapattı.
"Kız arkadaşın ile buluşman yok mu senin? Niye geldin?"
Kirishima kendini, Bakugou'nun yatağının karşısındaki koltuğa attı. Kız arkadaşı mı? Bakugou ne saçmalıyordu?
"Ne? Neyden söz ettiğini anlamıyorum, Mina'dan kaçıp buraya geldim ben."
Bakugou yatağına oturup şaşkınca ona bakan Kirishima'ya göz devirdi.
"Mina'dan bahsediyorum işte aptal."
Aralarında geçen birkaç saniyelik bakışma, Kirishima'nın gülümsemesi ile son buldu. Bakugou, Mina ve onu gerçekten sevgili falan mı zannetmişti? Yüzündeki kızgın ifadeye bakılırsa... Bakugou onu kıskanmış mıydı? Kızardığını hissettiğinde bakışlarını ondan kaçırdı. Ah, Bakugou'nun onu kıskandığını hayal etmek bile çok tatlıydı.
"Mina ve benim aramda özel bir şey yok. Arkadaşız yani."
Bakugou, bunu duyduğunda onaylarcasına kafasını salladı ve derin bir nefes verdi. Neden bu kadar gerilmişti ki zaten? Kesinlikle iyi uyuyamadığı için bu haldeydi.
"Beni ilgilendirmez zaten. Neyse, uykumun içine ettin ve birkaç saat sonra göreve gideceğiz. Bu yüzden, artık bana rahat ver! Uyuyacağım."
Kirishima onun ani duygu değişimlerine tam alışamadığından, bağırmasıyla yerinde sıçramıştı. Uykusuzluktan dolayı huysuzlanmış bir Bakugou... Fazla tatlı...
"Bir saat sonra kaldır beni."
Bakugou bunu dedikten sonra gözlerini kapatıp, yatağa iyice yayıldı. Sadece biraz uyumak ve şu saçma ruh halinden çıkmak istiyordu.
***
Aradan geçen yarım saat boyunca Kirishima, karşısında uyuyan Bakugou'yu izledi. Ona dokunmak istiyordu, saçlarıyla oynamak, elini onun yüzünde gezdirmek... Ah, düşündükçe daha da heyecanlanıyordu. Kollarını birbirine sardı ve gülümsemesine engel olmaya çalıştı. Ancak karşısında uyuyan Bakugou ile bu, pek de kolay değildi. Ona dokunabilir miydi? Denemeli miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Kissed A Boy || Kiribaku
Fanfiction"Ben bir erkeği öptüm ve bu hoşuma gitti." *** Babuş Juvia tarafından Babuş Mira'nın aşırı ısrarları sonucu yazılmış bir Kiribaku kitabıdır.