Kirishima aynadaki yansımasına bir kez daha baktı. Kravatını düzelttikten sonra şeytani gülümsemesini takındı. İçinden bir ses çok eğleneceklerini söylüyordu.***
"Bakugou!"
Yanındaki kızın sesini yükseltmesiyle yerinde zıpladı. Bağırması onu sinirlendirse de kendine gelmesini sağlamıştı.
"Bağırdığım için üzgünüm ama dalmış görünüyordun, bir sorun mu var?"
Bakugou hafifçe kaşlarını çattı. Bu yuvarlak surat ne diye her şeyi merak ediyordu?
"Sanane bundan yuvarlak surat."
Uraraka tepkisine karşılık bakışlarını kaçırdı. Belki de haklıydı. Önündeki içecekten bir yudum aldı ve etrafı incelemeye başladı. Peşlerinde oldukları kızın, bu gece burada bir toplantısı olduğunu duymuşlardı. Mekanı araştırmışlar, küçük bir plan yapmışlar ve şimdi ise vakit geçiriyorlardı.
"Sorun boktan saçlı... Ona hiçbir şey söylemeden gittiğim için garip hissettim sadece."
Bunu yanındaki yuvarlak suratlı aptala söylediği için kendini daha da garip hissetmişti. Uraraka ise hafifçe çattığı kaşlarıyla ona bakmaya başladı. Kirishima ile yakın arkadaş olduklarını biliyordu, ama bu kadar küçük bir şeyi kafasına takacağını hiç düşünmemişti. Özellikle de Bakugou gibi umursamaz birinin... Kendisi de Mina ile ortaktı, ama ona hiçbir zaman haber verme gereği duymamıştı.
"Neyse ne... Kaç saatimiz var?" dedi konuyu değiştirmeye çalışan Bakugou.
Uraraka kolundaki saate baktı. Üç saatten az vakitleri vardı. Hazırlanmaları gerekiyordu.
"Hazırlanıp buraya geri gelmemiz için üç saatten az vaktimiz var, gitmeliyiz."
Bakugou onaylarcasına kafasını salladı ve aynı anda kalktılar. Uraraka, Bakugou'nun elini tutarak bardan ayrılırken, kızarmasına engel olamadı. Rol gereği dahi olsa, Bakugou ile el ele tutuşabileceği aklının ucundan bile geçmezdi.
***
"Hazır mısın?"
Aynada kravatını düzeltmeye çalışan Bakugou, yuvarlak suratlıdan bir cevap alamayınca göz devirdi. Ah, şu kızlar... Hazırlanmaları neden bu kadar uzun sürüyordu, anlamıyordu. Kravatını düzeltebildiğinde derin bir nefes aldı. Masanın üzerindeki silahı beline yerleştirdi.
"Hazırım."
Uraraka, üzerindeki siyah dar elbise ile lavabodan çıktı. Elbise tüm vücut hatlarını belli ediyordu. Bakugou ona kısa bir bakış atıp tekrar aynadaki yansımasına baktı.
Uraraka karşısındaki nefes kesen çocuğa hafifçe gülümsedi ve derin bir nefes aldı. Üzerindeki takım elbise ile gerçekten harika gözüküyordu. Lacivert yeleğinin kenarındaki beyaz gül detayları, içindeki gözlerinin rengini ortaya çıkaran kırmızı gömlek ve o keskin bakışları... Etkilenmemek elde değildi.
"Böyle bir takımın olduğunu bilmiyordum. Çok yakışmış."
Bakugou aynadan Uraraka'ya kısa bir bakış attı.
"Boktan saçlı almıştı."
Duyduğu cevaba karşılık gülüşü soldu kızın. Neden her yerden Kirishima çıkıyordu? Zoraki bir şekilde de olsa gülümsedi.
"Gidelim mi?"
Bakugou onaylarcasına kafasını salladı ve odadan çıktılar. Uraraka ile bara tekrar girdiklerinde Uraraka, Bakugou'nun elini tuttu. Bakugou her ne kadar bu işten hoşlanmasa da görev icabı yapmalılardı. Bakugou ve Uraraka gözleriyle kızı ararken, bardaki bazı insanların yavaş yavaş çıktığını fark etti. Toplantı başlayacak demekti bu. Yaklaşık on beş suçlunun katılacağı toplantıda, öldürmeleri gereken Keiko isimli kız da olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Kissed A Boy || Kiribaku
أدب الهواة"Ben bir erkeği öptüm ve bu hoşuma gitti." *** Babuş Juvia tarafından Babuş Mira'nın aşırı ısrarları sonucu yazılmış bir Kiribaku kitabıdır.