"Hadi ama! Kalk artık!"Kirishima karanlık odayı açmaya devam ettiği perdelerle aydınlatırken, baygın ve bağlı halde yatmaya devam eden Uraraka, yavaş yavaş uyanıyordu. Kirishima, köşedeki sandalyesini kızın önüne koyduktan sonra ters çevirdi ve oturdu. Kızın yüzüne düşen saçlarını eliyle çekti.
"Günaydın küçük fare. İyi uyudun mu?" dedi sırıtarak Kirishima.
Uraraka, gözlerini öldürme arzusuyla dolup taşmış kırmızı gözlerin sahibine diktiğinde titremeye başladı. Kirishima kızın ağzını çözdü ve esnemeye başladı.
"N-Ne istiyorsun benden? Bırak artık beni, lütfen."
Uraraka'nın yalvarışlarına karşılık birkaç saniye boş boş kızın yüzüne baktı. Sonra ise küçük bir kahkaha attı.
Uraraka Kirishima'nın neyi komik bulduğunu anlamasa da umursamadı. Karşısındaki hastalıklı çocuğun aklından neler geçiyordu kim bilir? O sadece buradan kurtulmaya bakmalıydı. Kirishima dudaklarını büzerek onu süzmeye başladığında, bakışlarını ondan kaçırdı. Bu çocuktan gerçekten korkuyordu.
"Son zamanlarda çok fazla ölümle ilgili düşünüyorum, biliyor musun? Aslında son zamanlarda... Sadece ölümle ilgili şeyleri düşünüyorum."
Uraraka büyük bir sessizlikle çocuğu izlerken Kirishima oturduğu sandalyeden kalktı ve odanın içinde yürümeye başladı. Bir sarhoş gibi sallana sallana yürüyordu. Ya da... Aklını kaçırmış bir psikopat gibi.
"Mesela daha önce hiçbir arkadaşımı öldürmemiştim. Seni gömerken nasıl hissedeceğimi gerçekten merak ediyorum. Ya da öldüğünde nereye gideceğini? Acaba beni duyabilecek misin?"
Gözleri fal taşı gibi açılmış Kirishima, bakışlarını kapının kenarındaki sopaya çevirdi. Dudakları hafifçe yana kıvrılırken, Uraraka'nın da tam tersine korkuyla gözleri büyüyordu. Ama cesur kalmalıydı. Buradan çıkacaktı, dayanmalıydı sadece. Bakugou ya da diğer arkadaşları... Biri onu kurtarmaya gelecekti. Kirishima eline aldığı sopayı döndürmeye başladı.
"Peri masallarında yaşamıyoruz Uraraka. Burası gerçek dünya, burada sadece yaratıklar var. Gerçekten inanıyor musun? Birinin seni buradan kurtarabileceğine?"
Kirishima elindeki sopayla kızın bacaklarına ilk kez vurduğunda demişti bunu. Uraraka acı dolu bir çığlık atarken, bacağına ardı ardına darbeler yemeye devam etti.
"Ne o? Sen kendince Bakugou'yu benden kurtardın. Söylesene, ya şimdi seni benden kim kurtaracak?"
Kirishima'nın dedikleri onun yüzüne bir tokat gibi vururken bir şeylerin farkına vardı Uraraka. Şu ana kadar hep başkalarını düşünmüştü evet. Ama kimsenin onu düşündüğünü, onunla ilgilendiğini hissetmemişti. Evet, Kirishima haklıydı. Kimse onu kurtarmaya gelmeyecekti. Burada ölecekti.
"Senden nefret ediyorum!" diye bağırdı tüm gücüyle Uraraka.
Kirishima elindeki sopayı bir kenara attı ve donuk bakışlarıyla kıza bakmaya başladı. 'Ne acınası...' diye düşündü.
"Bir an önce geber!"
Kirishima, sessizce Uraraka'yı izlemeye devam ederken telefonu çalmaya başladı. Cebindeki telefonu çıkardığında kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. Bakugou neden onu arıyordu ki? Hızla Uraraka'nın ağzını bağlayarak bodrumdan çıktı ve aramayı cevapladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Kissed A Boy || Kiribaku
Fanfiction"Ben bir erkeği öptüm ve bu hoşuma gitti." *** Babuş Juvia tarafından Babuş Mira'nın aşırı ısrarları sonucu yazılmış bir Kiribaku kitabıdır.