Dün olanlardan sonra iyice depresyona girmişti Jungkook. Bir bira aldı eline ve açtı. Içmeye başladı. Bira boğazından aktıkça rahatladığını ve uyuşduğunu hissediyordu. Jimin'in onu sevmesini, onu öpmesini belki de sevişmeyi bile istiyordu. Ne yapacakları pek de önemli değildi aslında. Sadece onu yanında istiyordu.
2 saat sonra
J.kook: Hytung bdns gslihr misdib?( Hyung bana gelir misin?)
P.Jim: Jungkook sen içtin mi? Iyi misin? Nerdesin bir şey mi oldu?
J.kook: Biy str yikh hgyng ( Bir şey yok hyung). Sasdce sybr ysbtmds istghyrim ( Sadece seni yanımda istiyorum.).
P.Jim: Anlamıyorum yazdıklarını Jungkook. Evine geliyorum. Umarım müsaitsindir.
J.kook: Grjl (Gel).
20 dakika sonra
Jimin kapıyı çalıyordu ama Jungkook açmıyordu. Jimin endişelenmeye başlamıştı. Onda olan yedek anahtarı kullanmak istiyordu ama müsait değilse diye çekiniyordu. Jungkook evde rahat olmayı seven birisiydi sonuçta. Ama ona bir şey olma ihtimaline karşın Jimin kapıyı açtı ve içeri girdi. Salona girdiğinde karşılaştığı manzara yutkunmasını neden oldu. Jungkook koltukta elindeki birayla oturmuş. Üstü çıplak altında da sadece ilk çamaşırı vardı. Jimin ne yapacağını şaşırmıştı. Içinde tuhaf bir his oluşmuştu. Ondan etkileniyor olamazdı değil mi? Sonuçta o onun kardeşiydi. Bugüne kadar hep ona kardeş gözüyle bakmıştı. Şuan olmazdı Jungkook'u ayıltması gerekiyordu. Yürüdü ve Jungkook'un yanına gitti.
"Jungkook kalk hadi neden üstün çıplak senin?"
" Hyung sen mi geldin? Hoşgeldin hyung,otursana. Taemin gitti mi? *kahkaha*"( Sarhoş gibi konuşuyor öyle düşünelim bznanssns)
" Jungkook kalk duş al hadi. Ben de sana kahve yapayım."
" Sen de duşa gel. Birlikte yapalım Jimin-shi"
Kook ayağa kalktı ve kollarını Jimin'in beline doladı. Sonrada kendine çekti. Jimin nefes alamaz hale gelmişti. Çünkü Jungkook şuan nefes kesici görünüyordu. Jimin odaklanmaya çalıştı.
" Jungkook bak şuan sarhoşsun ve aklın başında değil. Lütfen yapma."
" Hyung seni çok seviyorum. Sen neden beni sevmiyorsun?"
" Ben seni seviyorum Jungkook. Nerden çıktı şimdi bu?"
" Hayır hyung sen beni benim seni sevdiğim gibi sevmiyorsun. Sen Taemin'i seviyorsun."
" Tamam Jungkook bu kadar yeter artık git ve duş al."
" Sen de gelecek misin?"
" Geleceğim tamam."
Jimin Jungkook'u da alıp banyoya girdi. Arkasını dönüp soyunmasını söyledi. Biraz daha bekledikten sonra arkasında hissettiği nefesle gözleri istem dışı kapandı ve nefes alamadı. Jungkook tam arkasında nefesini boynuna veriyordu. Saçlarının arasına ve boynuna öpücükler bırakmaya başladığında Jimin onu durdurmak için konuştu.
" D-dur."
Jimin son nefesini verdiğini düşündü. Bu kadar etkilenmemesi gerekiyordu. Jungkook onun kardeşiydi. Şuan çok çaresiz hissediyordu. Hem hiç durmamak hem de bir an önce Jungkook'un ondan uzaklaşmasını sağlamak istiyordu. Jungkook kollarını tekrar Jimin'in beline sardı ve kulağına yaklaştı.
" Seni seviyorum Jimin. Seni her şeyden çok seviyorum. Benim olmanı istiyorum. Sadece bana ait olmanı. Keşke seni sol tarafımda saklayabilsem. Kimse görmesin melek yüzünü,kimse koklamasın cennet kokunu istiyorum. Seni ailenden bile kıskanıyorum ben Jimin. Hergün seni görüyorlar,istedikleri zaman öpebiliyorlar. Belki bencilce gelecek sana. Hayır Jimin ben sadece çok seviyorum. Her şeyden çok. Taemin seni öpdüğünde kalbim soldu, nefes alamadım Jimin. Ilk ben öpecektim dudaklarını. "
Jungkook yere çöktü ve bağırarak ağlamaya başladı. Jimin ise arkasına dönüp Jungkook'un yanına eğildi. Jungkook'u kollarının arasına alıp saçına öpücük kondurdu. Jiminde ağlamaya başladığında Jungkook kafasını kaldırdı ve Jimin'in gözyaşlarını sildi ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Sonrada dudaklarına yöneldi ve yavaşça dudaklarına kapandı. Nazik değil daha çok Taemin'in izlerini silmek istermiş gibi sertti Jungkook. Jimin anın tadını çıkarmak isterdi ama Jungkook'un hasta olmasını istemiyordu. Jungkook'u yerden kaldırıp odasına getirdi ve üstüne siyah bir tişört altına da siyah bol bir eşofman verdi. Aşağıya indi ve giyinmesini bekledi.
Jungkook giyindikten sonra Jimin'in yanına indi. Jimin mutfakta kahve yapıyordu. Mutfağa girip zar zor masaya oturdu. Hala sarhoştu ve aklı başında değildi. Jimin kahveyi yaptıktan sonra Jungkook'a verdi ve içmesini bekledi. Jungkook kahveyi içtikten sonra Jimin onu kaldırıp yatak odasına getirdi ve yatağa yatırdı. Üstünü örttü ve saçına ufak bir öpücük bıraktı. Kapıyı kapatmadan Jungkook'un bir şeyler sayıkladığını fark etti ve dinlemeye başladı.
" Jimin seni seviyorum. Seni seviyorum..."
