6

546 32 17
                                    

Jimin'in ağızından

Az önce yaptığım şeyden dolayı kulaklarıma kadar kızardığımı hissediyorum. Kook beni görmediğinde böyleysem o yanımda olduğunda nasıl olurum bilemiyorum.

Mutfağa gidip kendime kahve yaptığım da aklıma Kook geldi. Sonra da beni öptüğü o an. Kalbim tekrar hızlı atmaya başladığında düşüncelerimden ayrılıp salona geçtim ve elimdeki kahveyi masaya bıraktım ve tam o an kapı çaldı. Kim olabilir diye düşünürken kapıyı açtım. Karşımdaki kişiyle gözlerim açıldı ve dudaklarım aralandı.

" Merhaba güzelim."

" M-merhaba Kook."

Içeriye girmek için adım attığında hala bana 'güzelim' demesinde takılı kalmıştım.

" Içeriye geçmemi istemiyorsun sanırım."

" Ah hayır geç tabi."

Kenara çekildim ve geçmesi için yer açtım. Tabi ki o bıraktığın yeri görmemiş gibi benim dibimden geçmeyi seçti.

Daha 20 dakika önce mesajla onu sevdiğimi söylemiştim. Ve şuan burada daha ne diyebilirim ki.

" Kendime kahve yapmıştım. Sende ister misin?"

" Sen otur bebeğim. Ben yaparım kendime."

" T-amam."

Gerçekten sanki bu anı bekliyormuş gibiydi.

" Ne düşünüyorsun öyle?"

" Hiç. Öyle havadan sudan."

" Hmm. Peki."

Koltuğa oturduğumuzda ben bir köşeye o bir köşeye oturmuştu. Bilerek böyle oturmuştum çünkü kalbime iyi gelmiyordu.

Benim bunları düşündüğümü anlamış gibi ayağa kalkıp yanıma geldi ve kolunu boynuma atıp yanına çekti. Kalbimin atmadığını hissetmem normal mi?

" Ee ne yapalım bugün güzelim."

" Bilmem ki ne-ahh siktir!" 

Koluma dökülen kahve ile bağırmam bir oldu.

" Bebeğim iyi misin? Bir şey oldu mu? Ne yapalım ? Buz,su,banyo ne yapmalıyım?"

Bu görüntüye gülmemek elde değildi. Oradan oraya koşturup bana da bir şeyler soruyordu. Ama asla bir şey getirmiyordu.

" Kook sakin ol ve buzluktan buz getir. Hadi çabuk acıyor."

" Tamam hayatım. Hemen getiriyorum. Of ben nasıl bir sevgiliyim. Daha sana sahip çıkamıyorum. Ben sana layık değ-"

Parmak uçlarımda yükselip dudaklarına bir öpücük kondurdum ve elindeki buzu alıp koşarak banyoya gittim.

Böyle şeyler söylemesi beni üzdüğü için lafını yarıda kesmek istemiştim. Ama şuan deli gibi utanıyorum. Ya yanıma gelirse nasıl yüzüne bakacağım? Ki benim bildiğim Kook kesinlikle beni utandırmak için yanıma gelir ve geldi de.

" Benim sevgilim. Az önce beni öptü ve kıpkırmızı olup bir civciv gibi banyoya kaçtı. Çok tatlı olduğu için onu öpmek istiyorum. Öpebilir miyim?"

Ne kadar cevap vermek istesemde sadece arkamı dönüp kafamı aşağıya yukarıya salladım. Oda beklediği cevabı almış gibi hızla yanıma gelip beni kucağına aldı ve lavaboya oturttu. Bacaklarımın arasına girdi. Şuan o kadar utanıyorum ki gözümü açamayacağımı düşünüyorum.

" Gözlerini aç bebeğim bu ilk öpüşmemiz görmen gerek."

Yavaşça gözlerimi açıp kafamı salladım. Bana yavaşça yaklaşıp tam  dudaklarımın üstünde durdu. Beni çıldırtmaya çalışıyordu kesinlikle.

" Çok güzelsin. Hayatım da gördüğüm en güzel insansın. Benim sevgilim Dünyanın en güzel insanı. Ama sadece ben görebilirim. Başka kimse göremez."

Ağızımdan istem dışı bir kıkırdama çıktığında dudaklarıma yapıştı. Bende karşılık verdim. Bu anı hiçbir seye değişmem. Bu vücudun, bu dudakların, bu gözlerin, bu kalbin benim olduğunu düşündükçe kafayı yiyiyorum.

Nefessiz kalınca ayrıldık ve alnını alnıma yasladı ve birbirimizi izlemeye başladık. Küçük pembe dudakları öpüşmemizden sonra şişmiş ve kırmızı olmuştu. Şuan o kadar tapılası görünüyor ki yutkunma gereği duyduğumda güldü  ve tekrar dudaklarıma yapıştı. Bu sefer sertti. Alt dudağımı emmeye başladığında ağızımdan bir inleme kaçtı. Şuan o kadar utanıyorum ki gözlerimi kapattım ve anın büyüsüne bıraktım kendimi.

Bir anda dudaklarımdan ayrıldığında yüzüne bakmaya başladım.

" N-ne oldu Kook?"

" Ilk günümüzün yatakta bitmesini istemiyorum."

Dedi ve güzel gülüşünü gözlerim önüne serdi. O gülünce ben de güldüm ama hala çok utanıyorum.

Beni tekrar kucağına aldı ve yatak odasına girdi. Yatağa oturduğumuzda hala kucağında olmam beni biraz gerse de mutluydum.

" Uyuyalım mı?"

" Bilmem ki. Sen nasıl istersen kookie."

Deyip güldüğümde kafasını geri atıp nefes verdi.

" Ne oldu? Bir yerin mi ağrıyor?"

" Evet. Bak buram ağrıyor." 

Deyip kalbini gösterdiğinde gülüp kalbini öptüm.

" Geçti mi kookie?"

" Sen bana daha çok kookie deme."

" Neden ama?"

" Çünkü seni ısırmak istiyorum."

Deyip dudağıma minik bir öpücük kondurdu. Ben utançtan kızarırken o gayet halinden memnundu.

"O zaman söylemeyeyim. Ne zaman söylememi istersin?"

" Istersen hemen gösterebilirim."

Kafamı 'hayır' anlamında salladığımda kocaman gülüp bana sarıldı. Bende kollarımı boynuna doladım.

" Şuan utanıyor olabilirsin ama kendini hep benden saklama. Benden utanmaman gerek ama bu daha ilk günümüz. Ben de ilk günden çok üstüne geldim. Özür dilerim bebeğim."

" Hayır kookie sen olması gerekeni yapıyorsun. Sonuçta bu zamana kadar beni bekledin. Tabi ki de kendimi senden hep saklamayacağım. Ama şuan gerçekten utanıyorum. Ve seni seviyorum bunu bil."

Dedim ve dudağına minik bir öpücük bıraktım.

" Bende seni seviyorum miniğim."

" Uyuyalım mı kooki- Kook."

" Uyuyalım miniğim."

Kucağından kalkıp yatağa girdim ve Kook da girince üstümüzü örttüm.  Nasıl yatmam gerektiğini bilmediğim için öylece onun bir şey yapmasını bekledim. Beni belimden tutup kendine çekti ve omzuna yatırdı.

" Şu anı her gece uyamadan hayal ediyordum ve şuan gerçek. İnanamıyorum Jimin ben çok mutluyum yıllar sonra ilk defa mutluyum. Ben her duyguyu seninle yaşadım. Kıskançlık, kırgınlık, mutluluk,aşk."

Dedi ve tekrar dudaklarımı öptü.

" Seni seviyorum Kook."

" Seni seviyorum Miniğim."

Love Me ♡ Jikook ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin