[3]

300 20 24
                                    

20.Gün

Işıklar tamamen kapandığında bin kişilik çalışan şirkette 10 güvenlik görevlisi kalana dek bodrum katta ki arşiv odasından çıkmadık.

"Arkadaşların tamam mı?" diye fısıldadım boğucu deponun getirdiği sessizlikle.

"Kapıda bekliyorlar. Aradığımda başlayacaklar."

Ela gözleri karanlıkta bile parıl parıldı.

"Tamamen avucumuzun için de olacaklar. Çok az kaldı, Zayn." Heyecanlıydım. Tek bir hata yakalanmamıza sebep olurdu.

Üst kurul katında ki tüm bilgisayarlara kurduğumuz casus programını yükleyecek aynı zaman da odalara böcek yerleştirecektik.

"Panik yapma. İkimizin de sonu olur."

Başlamadan biterdik.

Dip dibeydik. Burunlarımız birbirine değiyordu. Arşiv odasının temizlik bölümü ne yazık ki çok dardı. Belki de yazık değildi. Tenini tenimde hissetmeyi seviyordum.

Titrek bir nefes verdi. Bir iki gündür aramız biraz bozuktu. Son bir haftadır Albarto çevremde olduğundan daha fazla dolanıyordu. Bu da kavgalarımızı tetikliyordu.

Telefonuma mesaj geldiğinde ekran parladı.

"Sana telefonunu kapat demiştim." Ekranda ki Albarto yazısı hiç yardımcı olmuyordu.

"Nişanlım merak etmiş, Zayn. Ciddi ilişki adamı olmadığın için anlamaman normal."

Bu durumla dalga geçmem sinirini bozuyordu. Gözlerinin parlaklığı karanlıkla yarış edercesine kararırken seri hareketiyle parmaklarıyla pek de nazik olmayacak şekilde çenemi kavradı. Diğer eliyle telefonumu alıp bir tarafa fırlattı.

"O gece seviştiniz mi?" İki gündür ağzında ki baklayı sonunda çıkarabilmişti.

"Senin için ne fark eder, Zayn?"

Susmasını bekliyordum ama beni şaşırttı.

"Kendine orospu muamelesi yapmaktan vazgeç."

"Sen de bir dengeyi bul o zaman."

Ciddi ilişki bekleyen biri değildim. Evlilik, çocuk, düzen falan da bana ters geliyordu ama bu aramızda ki karmaşıklık canımı sıkıyordu.

İlişki desen değildi.

"Ne için beraber olduğumuzu unutuyorsun, ortak." Can alıcı sözleri ile kavradığı çenemi geri çektim.

Gözden geçirmem bir kaç durum vardı.

"Vakit geldi, çıkalım."

Merdivenlerden kata ulaşırken kontrolü nerede kaybettiğimi düşünüyordum. Belki de bana asla dokunmasına izin vermemliydim.

Ayrılma vaktimiz geldiğinde cebinden telefonu çıkardı ve Liam'a şirketin önünde olay çıkarıp güvenlikleri aşağıya toplamaları için işaret verdi.

Hemen hemen 15 dakikamız vardı.

"Başlıyoruz, dikkatli ol." dedi arkamdan. Çoktan güvenlik odasına doğru yol almıştım.

Senin dikkatini sikeyim, Zayn.

Güvenlik odasına hızlıca girip ekranların başına oturdum. Hemen açık olan telefondan seslendim.

"Hazır mısın? Kısa devreden sonra tam olarak 8 Dakikan var. Sekiz dakika Zayn! 9.dakika da burayı terk etmemiz lazım. Yoksa alarm devreye girecek." Kameraya doğru döndü ve göz kırptı.

All Over •MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin