[4]

289 19 23
                                    

Sürati kesmeden ani frenle arabalarımız burun buruna geldi. Ağrılığımı direksiyona verirken yorgunca ona baktım. Vakit kaybetmeden arabadan indiğinde ben de indim.

Arabasının kaputuna yaslandığında bir şeyler demesini bekliyordun.

"Her şeyi biliyor." diye fısıldadım. Sanki bu ıssız orman yolunda birisi bizi duyacakmış gibi.

"Kork, Lexi. Olacakların önüne asla geçemeyeceğiz çünkü." Neler olabileceğini bende biliyordum ama bunları Zayn'den duymak zor geliyordu.

O kadar kendimize güveniyorduk ki kalkıp Albarto ile nişanlanmıştım.

"Albarto ile evlenemem."

Planın bozulması demek evlenmem demekti.

"Düğünden kaç sende." Bir dal sigarasını yakarken umursamazca konuşuyordu.

"Ne dediğinin farkında mısın sen?" Sesim yükseldiğinde üzerime dumanı üfledi.

"Sesini kıs, Lexi."

"Bitti mi şimdi? İlk zorlukta kaçıyor musun?" Elinde ki sigarayı elimin yanmasını dikkate bile almadan çekip aldım.

"Eli-"

"Umrumdaymışım gibi bana laf oyunları yapma, Zayn! Sen karşında kimin olduğunu unutuyorsun. Beraber ya da sensiz. Plana sonradan dahil olan sensin."

Arabaya binmek için adımladım. Kapımı kapatmadan hemen önce son sözlerimi söyledim.

"Senin diğerlerinden tek farkın cesaretindi. O da artık olmadığına göre...Şirkette görüşmek üzere, Bay Malik."

Olmak ya da olmamak tüm mesele kendisin de bitiyordu.

Yol boyunca düşündüm.

Kimdi? Ne istiyordu? Tanıdık mıydı yoksa tesadüfen mi olaylar gelişti? Birinin adamı mıydı? Amacı para mıydı intikam mı?

Kendimi boşlukta hissediyordum. Herkes eskisinden daha tehlikeli ve anlamıydı.

Şirkete adım attığımdan itibaren herkese kuşkulu bakıyor, birisi bir şey söylerken söylediklerini kafamdan tekrarlıyordum.

Kim ise bir an önce ortaya çıkmalıydı. Yoksa bu psikolojiye yenilecektim.

Ofisime girdikten yarım saat sonra kafamı dosyalardan kaldırıp karşıya baktığımda Zayn'i gördüm.

Karşımda ki ofisinde çalışıyordu.

Gerçekten bitmiş miydi şimdi?

Asistanım içeri girdi.

"Bayan Stevan. Size bir kargo geldi, efendim."

Elinden alıp çıkması için işaret verdim.

Kargo poşetini yırttığımda beklediğim gibi sabah ki dosyaya benzer bir şey çıktı.

Bu sefer ki bir nottu.

"Endişelenmeyin. Şu an için yolun karşı tarafından bakışsak da ileride tek bir tarafta durabiliriz."

Kafamı kaldırıp Zayn'e baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Elinde ki notu salladı.

Kalkıp ofisin kapısı kilitlerken bir yandan da Zayn'i arıyordum.

"Bu ne demek oluyor?" dedim.

"Bir fikrim yok. En azından düşman olmadığını biliyoruz."

"Zayn, sence de bir terslik yok mu?"

"Ne gibi?"

"Bizi yakınken görüp bunun üzerinden tehdit edebilirken, sanki tüm planı biliyormuş gibi konuşuyor."

All Over •MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin