12✦Bir şeyler Hissediyorum

12.8K 914 307
                                    

Telefonumun alarm sesiyle gözlerimi araladım. Yatağımdan kalkarak önce rutin işlerimi hallettim ve dolabıma yöneldim. İşe geri dönmüştüm. Bunun için uygun kıyafetler seçerek üzerime giydim.

Hafif bir makyaj yaparak, saçlarımı açık bıraktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hafif bir makyaj yaparak, saçlarımı açık bıraktım. Mutfağa gidip birşeyler atıştırdıktan sonra çıkmak için hazırdım.

Otobüse binerek Bay Jeon'un evine gelmem biraz zaman alsa da yapacak birşey yoktu. Zengin değildim ve otobüsle gidip gelmeye devam edecektim.

Dış kapıdan zile bastığımda bir dakika sonra otomatik bir şekilde kapı açılmıştı. Demir kapıyı açarak içeriye girdim. Gördüğüm büyük bahçeyle içime ferahlık gelmişti sanki.

Bahçenin bir tarafında büyük bir havuz, diğer tarafında ise masa ve sandalyeler vardı. Yaz aylarında bahçede yemeğini yiyordu sanırım.

Her yer yeşillik içindeyken, kapıya kadar ulaşmak için taştan bir yol uzanıyordu. Kendimi bir dizide hissediyordum. Evi fazla mükemmeldi?

Yürüme yolunu tamamlayıp kapıya ulaştığımda, o da kapıyı açmış bana bakıyordu.

"Hoşgeldin Ji Sun"

Saygılı bir şekilde başımı eğdiğimde, o beni içeriye davet etmişti. İçeriye girdiğimde gözlerimi etraftan çekmek istiyordum ama mümkün değildi. Ev o kadar mükemmeldi ki, bir gün boyunca sıkılmadan bu evde oturabilirdim.

(Aklınızda daha iyi canlanması için)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aklınızda daha iyi canlanması için)

Ben evi hayranlıkla izlerken, Jungkook'un bakışlarını üzerimde hissetmemle hafif aralanmış ağzımı kapattım ve ona döndüm.

"Çok beğendin galiba?"

"Eviniz gerçekten çok güzel"

Omuz silkti.

"Hadi gel sana çizdiğim çalışmaları göstereyim."

Kolumdan tutarak beni bir odaya doğru ilerletirken, benim bakışlarım tuttuğu kolumdaydı. Hayır yani temas etmese olmuyor muydu? İlla beni heyecanlandıracak, illa!

Bir odaya girdiğimizde burasının çalışma odası olduğunu anlamıştım. Masanın üzerinde bir tarafta dizüstü bilgisayar varken, diğer taraf çizim kağıtları ile doluydu.

Masanın arka tarafında ki duvar ise büyük bir kütüphane şeklindeydi ve bilmediğim tonlarca kitapla doluydu.

Jungkook masanın önünde ki sandalyesine oturdu ve kağıtların arasında ki bir dosyayı çıkarttı.

"Yaklaş Ji Sun sana ayırdığım çizimleri göstereyim"

Ona doğru yaklaştığımda dosyanın içinden dört tane çizim kağıdı çıkardı ve önüme dizdi.

"Sence? En iyisi, en hoş görünen hangisi?"

Hepsi o kadar güzel çizilmişti ki, ona ve yeteneğine imrenmiştim.

Dört kağıdı tek tek inceledim ve sonunda karar kaldığım çizimi ona gösterdim.

"Hepsi çok güzel ve özenle çizildiği belli ama bu gerçekten nefes kesici duruyor. Eğer dışarıda bir yerde bu dört ayakkabıyı da görsem kesinlikle bunu alırdım."

Başını onaylayarak salladı hafifçe.

"Senin seçimin bu olurdu yani?"

"Kesinlikle o olurdu"

Nefesini vererek kağıtları karıştırmaya devam etti. Yaklaşık yarım saat orada vakit geçirmiştik. O bana çizimlerini göstermişti, bende onu hayranlıkla izlemiştim.

Ona olan hayranlığım gün geçtikçe artıyordu sanki..

İşimiz bittiğinde evden çıkarak, şirkete gelmiştik. Haftalar önce bıraktığım odam aynı şekilde beni bekliyordu. Eşyalarımı düzenleyerek tekrardan odaya yerleştim..

Oturduğum masadan karşıma baktığımda boydan cam sayesinde Jungkook'u görebiliyorum. Önünde ki dosyalara bakmakla meşguldü.

Fazla harika görünüyordu.. Ve bu diğer insanlara haksızlıktı.

Derince nefesimi verdim ve telefonumu elime aldım. Mesajlaşırken tepkilerini canlı görmek daha iyi olurdu.

Lonelyvoilet: Jungkook

Nasılsın?

Cebinden telefonunu çıkarttı ve arkasına yaslanarak cevap yazdı. Parmakları telefonun ekranında ne güzel de geziyordu..

Goodman: İyiyim hala daha adını bilmediğim kız.

Sen?

Lonelyvoilet: Bugün çok heyecanlıyım!

Goodman: Neden?

Lonelyvoilet: Çünkü seni gördüm. Gerçekte!

Goodman: Nasıl? Beni mi gördün?

Lonelyvoilet: Evet meğersem çalıştığım şirketin patronu senmişsin.

Goodman: Ne?

Sen bizim şirkette mi çalışıyorsun?!

Lonelyvoilet: Evet ve bugün yanında gezen kız kimdi?

Goodman: Ji Sun'dan mı bahsediyorsun?

Lonelyvoilet: Ah! Evet o şu hırsız olan kız

Goodman: O hırsız değil. Onun bu olayda bir suçu yok.

Lonelyvoilet: Bu yüzden mi geri döndü? Sana yakın olması canımı sıkıyor

Goodman: O benim asistanım ve bana yakın falan değil. Hem olsa bile bu neden seni ilgilendiriyor?

Lonelyvoilet: Çünkü sana karşı birşeyler hissettiğimi fark ettim.

Görüldü

Bu kitaba olan ilgi çok hoşuma gidiyor keşke diğer kitaplarda da öyle olsa dnjfjdjd

Herneyse bu kitabı beğenebilecek arkadaşlarınızı buraya etiketleyin de sayımız artsın 💖

Sizi Seviyorum ve bölüm sınırını +100 koyuyorum 💋

Bay Jeon • JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin