37✦Anahtar

9.3K 833 337
                                    

Yalnızlık duygusu içime kadar işlerken "bu seferki farklı" diyordum. Çünkü bu seferki farklıydı. 10 yaşında yetimhanede iken kimsesiz kalışımdaki yalnızlık değildi bu ya da, 18 yaşında yetimhaneden ayrıldıktan sonra sokakta bir başıma kaldığımda ki yalnızlık.

O zaman hissettiğim yalnızlık madden hissettiğim yalnızlıktı. Ama şimdi?  Saniyeler önce Jungkook arabadan öyle indiğinde daha farklı hissetmiştim. Daha onsuz, daha yalnız...

Onunla ayrıldıktan sonra ilk defa bu kadar içten hissetmiştim yalnızlığı. O hayatıma girdikten sonra tüm acılarımı, yalnızlığımı, korkularımı, endişemi unutturmuştu bana. Beni ben yapan, beni kendime getiren, yaşamayı sevdiren oydu. 

Peki şimdi?

"Dur!" 

Jongin bana dönerek "anlamadım?" dediğinde gayet net bir ses tonuyla "arabayı durdurur musun?" diye yeniledim.

Karşı çıkmayarak arabayı durdurduğunda soru dolu bakışları üzerimdeydi.

"Üzgünüm ama burada ineceğim."

"Neden? Evine daha gelmedik bile."

"Ne olursa olsun Jungkook haklı. Sizinle daha yeni tanıştım ve güvenemem. Buradan evime kendim gidebilirim."

Daha bir şey söylememişti. Ben de söylemesi beklemeden inmiştim arabadan.  Jungkook'un evi iki metre kadar geride kalırken, evime yürüyerek gitmeye karar verdim.

Yolda yürürken esen rüzgar üşümemi sağlarken üzerime evden çıkarken son anda aldığım ceketime daha çok sığındım. 

Köprüye doğru ilerleyerek yürümeye devam ederken köprünün diğer tarafından bu tarafa ilerleyen bedeni gördüm.

İçimden gelen yüzümdeki gülümseme isteğini zor bastırmıştım. Ayrıca o evine gitmemiş miydi? Hala beni fark etmemesinden faydalanarak, özlediğim yüzünü izledim. Tabii bundan sadece bir dakika sonra beni görmüştü ve saniyeler içinde karşımda durmuştu.

"Ne oldu?" 

"Neden buradasın?"

"Jongin seni neden evine bırakmadı?"

"Bir şey yapmadı sana değil mi?"

"Ji Sun iyi misin?"

Nefes almadan art arda sıraladığı sorular benim için endişelendiğini belli ediyordu.  Dışarının soğuğuna rağmen karşımdaki adımın beni varlığıyla ısıtması çok garip değil miydi?

"Sakin olur musunuz Bay Jeon? Ben iyiyim." Sana Bay Jeon demek istemiyorum. 
Gözleri yüzümün her yerinde gezerken elimi tutmak için havaya kalkan eli yarı yolda geri inmişti. Yutkunarak ona baktım.  Kokunu özledim, sana bir kerelik sarılsam

"Neyse eve yürüyerek gideceğim zaten. Size iyi geceler." karşısından çıkarak köprüyü ilerlemeye devam ettim.

Önümdeki gölgeden arkamdan geldiğini gördüm ama bir şey söylemedim. Varlığı yalnız hissetmemi gideriyordu. Aramız nasıl olursa olsun, o bana hep iyi geliyordu. 
Köprüyü bitirdikten sonra caddede yürümeye devam ederken hala ses çıkarmadan arkamdan geliyordu. 

Beklemediği anda arkamı döndüğümde biraz şaşırmış gibi baktı.

"Beni mi takip ediyorsunuz?"

Sanki çok büyük bir şey söylemişim gibi gözlerini abartarak açtı. "Ne? Ne alakası var?"

Omuz silktim.

Bay Jeon • JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin