Dışarıdaki işimi halledip eve döndükten sonra daha rahat kıyafetler giymiştim üzerime. Öncelikle mutfağa girerek kendime ramen yaptım ve karnımı doyurdum.
Klasik pazar gününe devam ederek koltuğa yerleştim. Televizyonu açacak çizgi film izlemeye başladım. Bu sanırım hafta sonlarının en sevdiğim aktivitesiydi.
Reklam arasına giren çizgi film ile bu sefer telefonumu elime almak istedim ama hissettiğim boşlukla dudaklarımı büzdüm. Benim telefonum yoktu ki. Bir an önce bu eksiği gidemem gerekiyordu, ama nasıl olacaktı hiçbir fikrim de yoktu.
Reklam arası bittiğinde tekrardan televizyona odaklandım. Tom'un Jerry'i kovalarken yaptığı sakarlıkları gülerken bir ses duymuştum. Televizyondan geldiğini düşünerek başta önemsemedim ama ses devam ettiğinde işkillenmiştim.
Televizyonun sesini kıstığımda anahtar sesi olduğunu fark ettim. Yerimden kalkarak kapının önüne gittim. Birisi dışarıdan kapıyı açmaya çalışıyordu. Gözlerimi büyütürken korku bedenime yayılmıştı. Derin bir nefes aldım ve kendimi sakin olmaya zorladım.
Kapıya yaklaşarak delikten baktığımda görmüş olduğum görüntü rahatça nefesimi vermeme neden oldu.
Jungkook kapıyı açmaya çalışıyordu. Bu sabah kilidi değiştirdiğim için de açamıyordu. Ayrıca neden evime girmeye çalışıyordu ki?
Bir şey yapmadan onu izlemeye devam ettim. Kapının açılmadığını görünce geri çekilmişti. Yüzündeki hüzünlü ifade kalbime otururken, gözlerini yumdum.
Bunu yapmam gerekiyordu. Artık aramızda hiçbir bağ olamaz, kendini teslim etme Ji Sun.
Elimi kapının kulpuna uzatarak kapıyı yavaşça araladım. Jungkook gözlerini dikkatle üzerimde tutarken ifadesiz bir şekilde ona bakıyordum. Gözleri çok şey anlatıyordu.
Bir süre boyunca gözlerini yüzümde tutmaya devam etti ve ben de bir şey söylemeden aynı şekilde karşılık verdim.
Bu durumda ne söylenebilirdi ki? Hiçbir fikrim yoktu.
Merhaba?
Selam.
Neden buradasın?
Eve girmeye mi çalışıyordun?
Gerçekten çok fazla saçmalamıştım. En iyisi düşünmeden onun konuşmasını beklemekti. Neyse ki beni çok bekletmemişti.
"Ji Sun?"
Gözlerimle ona 'efendim' derken devam etti.
"Sana bir şey vermem gerekiyordu. Bendeki anahtar ile kapıyı açmaya çalıştım fakat açılmadı, sanırım kilidi değiştirmişsin."
Hüzünlü gelen sesi kalbime kadar ulaşırken kendimi zorluyordum. Çünkü eğer tutmasaydım teslim ederdim kendimi, duygularımı...
"Evet. Kilidi değiştirdim. Ayrıca ne olursa olsun evime öylece girmeye çalışmanız doğru değildi Bay Jeon."
Başını eğerek üzüntülü olduğu belli olan bir şekilde gülümsedi. Eski gülümsemesi değildi bu. Hüznüyle karışmış olan duygularının bana aktardığı bir gülümsemeydi.
"Evet haklısın yanlış bir hareketti." Elinde ki kutuyu bana doğru uzattı. "Amacım seni rahatsız etmek değildi, sadece bunu vermek için geldim."
Elime tutuşturduğu kutuyu incelerken, "Bu nedir?" diye sorsam da omuz silkti.
"Açınca göreceksin zaten. Ben artık gideyim sana da iyi hafta sonları. Şirkette görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Jeon • JJK
Fanfiction"Tehlikeli sulardasın Ji Sun. Yüzmeyi bilmediğin sularda." Boynuna dudaklarımı bastırıp başımı kaldırdım. "O zaman bana yüzmeyi öğret Jeon." Kalbimi unutturacak şekilde güldü. "Öğreteceğim." ©kookiloji | 2019, Temmuz