sweet blood×Vmin

why?

Park jimin'den
Kalbim gümbür gümbür atıyordu.Öyleki sanki kulaklarımdan çıkıcak gibiydi.Az önce olanları sorguladım kendi kendime.Neden kim taehyung beni öptü? Üstelik bi sevgilisi varken neden yaptı bunu?

Nedenini öğrenmeliydim.Ne olursa olsun bunun nedenini bilmeliydim.Ve tabiki kimden dayak yediğinide sormalıydım ona.Tanrıya yarın okulda benden ve sorularımdan kaçmaması için dua ettim.Ve sonrasında yüzümün renginden habersiz bir şekilde eve girdim.

Kardeşim salonda koltuğa yayılmış,telefonuna bakarak sırıtıyordu.Kesinlikle sevgilisiyle konuşuyor olmalıydı.Açıkçası sevgilisiyle tanışmak istiyordum çünkü uzun zamandır onu böyle gülerken görmemiştim.Onu güldüren şanslı kişinin kim olduğunu merak ediyordum.Daha fazla bekleme yapmadan kendimi koltuğa attım.Kafamdaki düşünceler beynimi kemirirken kardeşim bana dönüp konuşmaya başladı,

-hayırdır hyung yüzün neden pancar turşusu gibi? Yoksa sen de mi sevgili yaptın?

Kekelememek için kendimi sıktım, boğazımı temizleyip, yüzüme sahte bi gülümseme kondurduktan sonra kardeşimin sorusuna cevap verdim,

-ben sen miyim oğlum sevgililik işleri bana göre değil.

-ee yüzün neden bu halde?

-hava çok sıcakta ondan

-hyung kış ayındayız farkında mısın?

-e-evet evet monttan terledim işte bide soğuk ya benim soğuktan yüzüm kızardı herhalde

-genelde utanınca kızarır ama peki öyle diyosan öyle olsun mutfak masasında kupaya koydum iç mutlaka acıkmışsındır

-t-tamam içerim

Kardeşimin beni bu kadar iyi tanımasına lanet ederek montumu astım ve mutfağa gittim.Masaya oturup kupayı elime aldığımda boş olan elim istemsizce dudaklarıma gitti.O an gözümde canlanınca tekrar yanaklarımın yandığını hissettim.Tae'nin dudakları çok çok yumuşaktı ve asla o an gözümün önünden gitmiyordu.Başka şeyler düşündüm ama tekrar aynı şeyleri düşünmeye başladım.Elimdeki kupayı iki-üç dikişte bitirdim bardağı tezgaha bırakıp kardeşime odamda olduğumu söyleyip odama giderek kendimi yatağa bıraktım kafam çok doluydu ve artık düşünmek istemiyordum.Gözlerimi sıkı sıkıya kapattım ve kendimi uykuya bıraktım.

Sabah alarmımın gıcık sesiyle uyandım.Uyanmak istemiyordum.Hatta o lanet okula gitmek istemiyordum neymiş seoul hangkook özel lisesiymiş pejmürde saç stilli meymenetsiz müdürümüzmüş fln bunların hiç birini görmek dahi istemesemde geleceğim için ve hayallerim için katlanmaya mecburdum.Bunları düşünerek yataktan kalkarken yere yapıştım.Popom acımıştı ve baya da gürültülü bir ses çıkmıştı.Saçlarım düşmemle dahada çok dağılıp gözümün önünü kapattığında odama iki kişinin girdiğini ayaklardan görebiliyordum.Kıçım o kadar acımıştı ki kalkmaya hiç niyetim yoktu.O iki kişiden biri yanıma çömelip iyi olup olmadığımı soruyordu.Bense şaşkın şaşkın karşımdaki esmerin endişeyle dolu gözlerine bakıyordum.Tae? Kim taehyung? Kafam kıçımın acısından geç basmıştı anlaşılan.Kim Taehyung'un bizim evde ne işi vardı? Ve ve neee? Nasıl gelmişti bi anda istemsizce bağırmaya başladım,

-SENİN BURDA NE İŞİN VAR YAA?!

-jimin bi sakin ol ve bağırma anlatıcam

-sakin falan olamam kıçımın üstüne düştüm çok acıyo anlıyo musun?

Bi anda kahkaha atmaya başladı.Bense gülüşünün güzelliğinde boğulmaya...
Sonra yüzü gergin bi hal aldı boynundaki damarlar belirince sinirlendiğini anlamam zor olmamıştı.Hiç beklemediğim bir anda nazikçe beni kucağına aldı.Sadece onun kusursuz yüzüne bakıyordum.Kardeşimse arkamızdan kıkırdıyordu.