sweet blood×Vmin

kiss

Park jimin'den
Nedensizce gözümdeki yaşlara engel olamıyordum.Ağlamak istiyordum deli gibi gözlerim akana kadar ağlamak istiyordum.Gördüklerim bi türlü gözümün önünden gitmiyordu.Taehyung yanındaki çocuğu kendine çekip sarılmıştı.Bu yetmezmiş gibi çocuğa hayran hayran bakıyordu.El ele tutuştuklarınıda gördüğüm an da kendimi tutamadım.Nedeni neydi ben neden böyle garip hissediyordum? Neden deli gibi ağlıyordum?
Yoksa yoksa ben kim taehyung'dan mı hoşlanıyorum?

İçtiğim içkilerinde verdiği etkiyle hem kusuyor hemde bi sağa bi sola doğru paytak paytak yürüyordum.Gözlerimin kan çanağına döndüğüne emindim.Kafa dağıtmak için sahile gelmiştim.Suda ilerleyen teknelerin ışıkları ve tüm şehrin ışıkları denize vurup yansıyordu.Bu görüntü bile içimin huzur dolmasına yetiyordu.Kayalıklardan denize yakın olanına oturdum.Ve etrafa bakarak biraz olsun kendimi rahatlatmaya çalıştım.Bir şarkı mırıldanmaya başladım.Şarkı söylemek hem bedenimi hemde ruhumu rahatlatıyordu.Üzgün olduğumda hep böyle şarkı söylerdim.(söylediği şarkı 4 o'clock)

Şarkıya kendimi öylesine kaptırmıştım ki yanıma birinin gelip oturduğunu fark etmemiştim bile.Gözlerimin şişliğinden olsa gerek yavaş yavaş kapanıyordu bende gözlerime uyarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Gözlerimi yakan ışıkla yavaşça yerimde doğruldum.Etrafıma bakındığımda burası benim odam değildi.Çok garip eşyaları olan bi odaydı."Tanrım yine kimin odasına düştüm ben" diye kendi kendime söylenirken bi anda odaya biri girdi.Kim olduğunu görmemle
yataktan kalkmam bir oldu.Bu kişinin şerefsiz jungkook olmasını tabiki beklemiyordum.Ben tam odadan çıkıcakken kolumu tutup beni kendine çevirdi.Merak ettiğim milyonlarca soru vardı.Buraya nasıl geldim? Neden geldim? Bu pisliğin burda ne işi var? Benim burda ne işim var?

Yazar'dan
Jungkook jimine yaklaşıp yüzüne yan bi gülüş kondurduktan sonra konuşmaya başladı.

-şimdi sen neden burda olduğunu merak ediyosun dimi

-etmiyorum bırak kolumu da defolup gidiyim bu sikik yerden

-ah aman tanrım küçük jiminimiz küfürde edermiş hiç bi yere göndermiyorum seni önce şuraya bi otur konuşucaklarım var

Jimin mecbur kalarak yatağın uç tarafına oturdu ve jungkook'un konuşmasını bekledi.Dayak yiycek ne gücü nede karşılık vericek isteği yoktu.Jungkook'da jiminin yanına oturup ona yaklaşarak konuştu.

-Dün bende o bardaydım bi süre seni izledim.Sonra bardan koşarak çıktığını gördüm.Peşinden gittim.Kayalıklara oturduğunda biraz bekledim.Sarhoşken beni çokta takmıycağını düşünüp  yanına oturdum.Sende şarkı söyledikten sonra başını omzuma koyup uyudun.Bende seni kucağıma alıp kendi evime getirdim.Olay bu ama benim sana söyliyceklerim bunlar değil.

-lanet olsun eve gidince saçımı çamaşır suyuyla yıkıycam

-ha ha ha cidden çok komiksin

-ciddiyim

-herneyse söyliyceklerime gelelim sence neden ben kaç senedir senin düşmanınım?

-neden?

-çünkü üç senedir benim olmanı istiyorum.Ve bu üç senedir nereye gidersen git seni takip ediyorum

Jimin ilk başta anlamadığı için öylece donup kalmıştı.Sonrasında jeton kafasına düşünce bi anda kahkaha atmaya başladı.

-gülme jimin

-a-ama napim ya çok komik

-neden? birine platonik olmak komik mi?

-ben üzgünüm ama bu nasıl bi sevgi kaç kere senden dayak yedim farkında mısın?