lie

96 12 1
                                    

Park jimin'den
Hızlıca arabayı sürmeye başladım.Nereye gidiceğimi iyi biliyordum.On-on beş dakikanın sonunda olmak istediğim yere gelmiştim.Arabadan hızla inip,kapıya koştum.Deli gibi çalmaya başladım.Bu dedikodu benim eğitim hayatımı etkiliycek cinstendi.Kimse gay olduğumu bilsin istemiyordum.Eğer bu haber daha fazla yayılırsa okul aile birliğinde zengin bebelerinin anneleri beni okuldan attırabilirlerdi.Tamam başarılıydım,zengindimde -kendi çabamla- ama beni gay olduğum için şikayet edip okuldan attırırlardı.Bundan adım gibi emindim.Kesinlikle geleceğim zarar görücekti ve ben buna göz yumamazdım.Annemle babama söz vermiştim.Büyüyüp önce adam olucaktım,sonra da başarılı bi savcı.Tek ve en büyük hayalim buydu.Onlara söz vermiştim.Şimdiyse geleceğimi elimden atamazdım.Kapıyı daha sert çalmaya başladım.Beyaz önlüklü bi kadın kapıyı açtı.Bana şaşkın şaşkın bakarak konuştu;
-buyrun,kime bakmıştınız?
-kim taehyungla görüşücem kendisine haber verin ve acelem olduğunu söyleyin lütfen
-peki efendim.
Kadın kapıyı açar açmaz içeri adımladım bana geniş ve ihtişamlı salondan deri bi koltuğu işaret etti.
-böyle buyrun lütfen ben bay kim'i çagırıyım.
-teşekkürler
Kadın gittiğinde bende yavaşça koltuğa oturdum.Tanrım stresten tırnaklarımı yememek için kendimi zor tutuyordum.Ellerim ayaklarım titriyordu.Çok rahatsız oturduğumu beni tanımayan biri görse bile hemen anlardı.Bacaklarımı aşağı yukarı hareket ettirip ellerimle oynuyordum.Cidden strese girince napıcağımı şaşırdığım doğruydu.Üst kat merdivenlerinden birinin aşağı inme sesi geldi.Son derslere kalmadan eve gitmişti.Anlaşılan hastaydı yada işleri vardı herneyse beni ilgilendirmez zaten.Ayağında kaplanlı puf terlikleriyle ve çizgi film karakterleri baskılı pijamalarıyla çıkmasını tabiki beklemiyordum.Şok içinde kalakaldım.Böylesine zengin ve havalı birini böyle görmek komikti.Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum dudaklarımı dişledim.Tanrım cidden aşırı komik ve sevimli- saçmalıyorum ben iyice.Herneyse nedenini bilmediğim bi şekilde onu görünce sanki neden geldiğimi unutmuştum. Terliklerini yere sürte sürte yanıma geldi.Ve yavaşca oturdu.Hiç beklemeden yüzüme baktı ve konuşmaya başladı;

-park jimin? Hangi rüzgar attı seni buraya?hmm yada fırtına mı demeliyim?

Stresimi fark etmiş olucakki titreyen ellerime baktı.Bense hiç bişey demeden onun kusursuz yüzüne-ne diyorum ben ya neyse işte ona baktım o meymenetsiz suratına.Konuşmam gerektiğini yeni anlamış gibi ona cevap verdim;
-gördün mü?

-neyi?

-sana bi soru sordum

-bende sana sordum

-yah kim taehyung faresi hemen bana cevap ver gördün mü dedim!

-fare değilim ben gayette yakışıklı biriyim bu bir ikincisi hiç bişey görmedim tanrı aşkına neyden bahsediyosun?

-telefonunu ver

-ne! o benim özelim niye veriyomuşum sana?

-ver dedim!

-uf tamam al hadi

Şifreyi girip telefonunu bana verdi.Alır almaz hemen o aptal kızların dedikodu time sitesine girdim.Bok vardı böyle bi site yaptınız.Bizimle ilgili yani ben ve Taehyung faresiyle ilgili habere tıkladım.Açılmasını bekleyip,açılınca telefonu ona uzattım;

-al bak

Telefonu elimden alıp haberi okudu.Bende onun tepkisini görmek için yüzüne baktım.İlk başta pişkin pişkin sırıttı.Sonra yüzü ciddileşti ve telefonu tuşundan kapattı.Anında bana dönüp konuştu;
-kim yönetiyo bu siteyi?

-neden sordun?

-söyle sen

-soo jin diye bi kız

sweet blood×VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin