- 14 -

10K 466 909
                                    


Dış dünya yavaş yavaş beni ele geçirirken büsbütün tükenmiş halde,Pelteye dönmüş biçimde havada süzülüyordum. Başım onun göğsünde üzerinde yatıyordum. Temiz çamaşır,pahalı vücut şampuanı ve kendine has Louis Tomlinson kokusu birbirine karışmış gezegendeki en mükemmel kokuyu oluşturmuştu. Kıpırdamak istemiyordum. Arada tişört olmasından hayıflanarak burnumu göğsüne sürttüm,elimi göğsüne koydum. İlk kez orasına dokunuyordum! Sert ve güçlüydü. Eli benimkinin üstüne geldi ve elimi tutup çekti. Bana yukarıdan bakabilmek için yatakta döndü.

"Yapma" diye fısıldadı ve beni yumuşakça öptü.

"Sana dokunulmasından neden hoşlanmıyorsun?" Sıcacık mavi gözlerine bakarak fısıldadım.

"Çünkü icimde bombokluğun elli tonu var,Harold."

Gözlerimi kırpıştırdım.

"Hayata çok zorlu bir başlangıç yaptım. Seni detaylarla sıkmak istemiyorum. Sadece bunu yapma." Burnunu burnuma sürttü. Daha sonra oturup başını yana eğdi ve gülümsedi. "Sanırım tüm temel pozisyonları denedik. Nasıldı?"

Çok rahat görünüyordu. 'Zorlu bir başlangıç'tan kastının ne olduğunu sormak istiyordum ama anlatmayacaktı. Zorlamadım. Başımı onun gibi yana yatırıp gülümsemeye çalıştım.

Bir anda rüyam aklıma geldi ve kızarıp kolumu gözlerimin üstüne attım.

"Ne oldu?"

"Bu sabah bir rüya gördüm."

Kolumun altından ona baktım. Bana dik dik bakıyordu. Kolumu çekti.

"Uykumda boşaldım."

"Uykunda mı?"

"evet."

"Ne gördün?" Eğlenir gibiydi.

"Seni" deyip kolumu yeniden gözlerime örttüm.

Kolumu yeniden çekti.

"Ne yapıyordum?"

"Bir binici kamçın vardı."

"Gerçekten mi?"

"Evet." rengim bordoya çalıyordu.

"Ah Harold," diye mırıldanıp elini saçlarımın içinde dolaştırdı. "Senin için hala umut var,güzelim."

"Bana güzelim deme. Ben güzel değilim."

Yeniden o güne dönmüş gibi hissettim.

"Sen gördüğüm en güzel erkeksin,Harold." Bir şey demedim.

"Nasıl bir kamçıydı?"

"Kahverengi örgü deri."

"Bir tane edineceğim." dedi ve kıkırdadı. Hayatımda duyduğum en güzel sesti. Öne eğilip bana bir öpücük verdi sonra ayağa kalkıp çamaşırını ve pantolonunu giydi. Gitmesini istemiyordum. Ne yapabilirdim? Bayılmış numarası? Ah hayır.

"Gidiyor musun?"

Gitme... Benimle kal,lütfen.

"Evet."

Neden?

"Nasıl döneceksin?"

"Tris alacak."

"Ben bırakabilirim. Harika bir yeni arabam var." "Ah evet öyle görünüyor." dedi. Gözleri ve ifadesi sıcacıktı. Bu Louis'yi çok seviyordum. "Ama sanırım çok fazla çok fazla şarap içtiniz,Bay Styles."

"Beni bilerek mi sarhoş ettin?"

"Evet."

"Neden?"

Fifty Shades of Tomlinson || LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin