Okumaya başlamadan önce yada okuduktan sonra yukarıdaki şarkıyı sonuna kadar dinlemeyi unutmayın. İyi okumalar...^^~ Yaşadığımız hayatta müziksiz kalmamak dileğiyle...
_ _
4. BÖLÜM : Hastanede
"Emre başım, başım çok kö-..."
Düşünüyorum da neden bu okula geldiğimden beri başıma gelen kalmadı? Neden hep onun kollarında bayılıyorum başına bela oluyorum? Garip giden bir şeyler var bunun farkındayım ama bütün bu garipliklerin nedenini bilmemek daha da kötüleştiriyor beni. Sahi ben şu an neredeyim? Vücudum onun kollarına düştükten sonra ne oldu?
Düşüncelerimle baş başayken kolumdaki ani acı beni kendime getirdi. Gözlerimi yavaşça açtım ve aralanmış gözlerimle acıyı hissettiğim koluma baktım. Serum takılıydı. En son Emre'nin kollarına bayıldığım aklıma gelince de hastanede olduğumu rahatça anlamış oldum. Olamaz kaç saattir buradaydım? Annem, annemin haberi var mıydı? Kimbilir şimdiye kadar ne kadar endişelenmiştir?
Yataktan doğruldum. Yavaşça ayağa kalktım. Kahretsin her zamanki gibi yine başım dönüyordu. Biraz olduğum yerde durarak geçmesini bekledim. Ardından kolumun acısına bakmadan serumu kolumdan çıkardım ve kaldığım hastane odasının kapısına doğru yürümeye başladım. Kapıyı açtığımda sertçe birisiyle çarpıştım.
Çarptığım kişinin kim olduğunu bilmesem de beni belimden sıkıca tutan kolları rahatça tanıdım. O yine düşerken beni tutmuştu. Ve yine adeta bir mıknatıs gibi onun kollarını bulmuştu vücudum. Bu bizim kaderimiz olabilir miydi sanki hayatım boyunca her düştüğümde o beni tutacakmış gibi hissetmeye başlamıştım böyle hissetmeme neden olan şey neydi?
"Yağmur sen neden ayaktasın?" O mükemmel sesini duymuştum yine. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda ise sesiyle çelişen korku dolu yüzünü gördüm. Emre'nin bu haldeki yüzüne en son bayılmadan önce bakmıştım. O zaman da şimdiki gibi korku ve endişe kaplıydı yüzü. Ve olanlar geldi birden aklıma... bayılmadan önce olanlar.
O an Emre'nin kollarından kurtulmaya çalıştım ama olmadı. Öyle sıkı tutuyordu ki size anlatamam.
"Neden ikide bir benden kurtulmaya çalışıyorsun?"
"Senden kurtulmaya falan çalıştığım yok!"
"Yalan söylemene gerek yok Yağmur." Elini belimden çekmeden beni yatağa doğru götürdü. Oturdum ve oda benim yanımda oturdu. Hiçbir şey demeden duygusuzca duvara bakıyordu. Ben ise duvara bakacak cesareti kendimde bulamadığımdan yere doğru bakıyordum.
"Yağmur sen o sokağa nasıl geldin?"
Sorduğu soruyla birlikte Kaya'nın bana yaptıkları aklıma geldi ve gözlerim istemsizce doldu. Bunu ona söyleyemezdim. Asla ve asla bilmemeliydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzikal Saplantı
Misteri / Thriller"Bir hikaye de müzikle başladı ve müzikle son buldu." Yağmur yeni okulundaki ilk gününde derse geç kalmakla hayatını mahvettiğini kesinlikle bilmiyordu. Müzik öğretmeninin ona ceza olarak sınıfın önünde şarkı söyletmesini de ceza olarak görmüyor...