ix

2.1K 296 22
                                    

Daha iyiydim.Ne kadar uzun sürdüğünü bilmiyorum ama yürüyebiliyordum ve güçlü hissediyordum.Onlar her zaman aptal kaplan maskeleriyle yüzlerini gizleseler de minderin üzerinde uzanırken incinmiş numarası yapmak beni bir şeyden emin yaptı.Dalgınlık onları cahil insanlar yapıyordu. Yaralarımın üzerindeki küçük boyutta olan kurumuş kanı fark etmediler bu benim için bir diğer avantajdı.Günler geçtikçe dışarıda çalışmaya bile karar verdim tabi zayıf ve yetersiz beslenen vücudumun bana izin verdiği kadar , öyleyse kaçmayı başardığımda iyi bir fiziğim olabilirdi çünkü yakında kaçmalıydım.

+

Herkes şaşkınlık içindeydi. Kardeşim annemi teselli ediyordu , bir arıza var gibiydi. Kısa sürede beni gördü, dışarı geçti. Babam ve diğer erkek kardeşim orada nutku tutulmuş bir şekilde duruyorlardı, herkes gibi. Sadece Ashton bana doğru bir adım atmaya cesaret edebildi.

"Luke bu sen misin?" diye sessizce birine benzetmiş gibi konuştu. Onun hayaletlerle konuşmasından kim korkardı ki.

Onu son kez gördüğümden bu yana ne kadar farklı olduğunu anladım.Yorgun ve olması gerektiğinden daha yaşlı görünüyordu. Sonra tekrar herkes onun baktığı gibi bana bakmaya başladı.

"Evet." ilk kez konuştum.Calum ve Michael sanki onu korumak ister gibi Ashton'nın yanına geçmişlerdi."Lütfen bana böyle bakmayı kesin, ben bir hayalet değilim." neredeyse bağırdım. Sesim mezarlığın sessizliğinde duyulan tek şeydi.

"Aman tanrım!"Calum bağırdı ve üçü de sıkıca sarılmak için neredeyse bana doğru uçtu.

"Bu gerçekten sensin!" Michael'ın sesi sarılırken boğuk çıktı "Geri dönmeyeceğini düşündüm." diye ekledi.

"Çok uzun sürdü dostum."dedi Ashton ve sırtımı sıvazladı.

Yavaş yavaş herkes bize yaklaştı.

Herkes gibi gözyaşlarımı tutmayı deneyemedim ve aile üyelerinin her biri bana sarılmaya geldi.

Son olarak annem gelse de önemli değildi en azından gelmişti ama gözyaşları yüzünden aşağı akarken duracak gibi görünmüyordu.Göğsümde başını dinlendirmişti ve kollarını sıkıca belime sardı , sanki bırakırsa tekrar gitmemden korkar gibiydi.

"Seni yeniden görebileceğimi hiç düşünmedim oğlum.İyilik için gittiğini sandım, dualarıma rağmen umudumu kaybetmiştim. Çok uzun zaman oldu. Ben çok üzgünüm Luke." diye sessizce aklından ne geçiyorsa söyledi kollarımda ağlarken.

"Önemli olan şimdi geri dönmem bu yüzden ağlama ve benim için kocaman gül çünkü görüyorum ki bende seni özlemişim."


2017↠ l.h (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin