White T-shirt •taegi•

•1• KESKİN KAHVE KOKUSU

12.09.2017

Sessizce merdivenleri inerken babam tarafından fark edilmemeyi umuyordum. Soğuk merdivenlerden sessizce aşağı indim ve mutfağı geçerek dış kapıya ilerledim. Salonun önünden nasıl geçeceğimi düşünürken birden önüme çıktı.

Üzerimde göz gezdirdi ve bir şey demeden yukarı çıktı. Derin bir nefes çektim.

"Gideceğim yere şoför bıraksın seni" konuşmadığımız onca günden sonra ağzından bu kelimeler döküldü.

"Kendim gidebilirim"

Cevap vermedi ve merdivenleri tırmanmaya devam etti. Montumu ve anahtarımı aldıktan sonra kendimi hızla dışarı attım.

Anında yüzüme çarpan soğuk rüzgar irkilmemi sağladı. Havalar gitgide soğuyordu ve ben bugün kesinlikle hasta olacaktım. Hasta olmasaydım o kahveyi asla içmezdim çünkü.

____________

Her yere bakmıştım.

Uzun süredir aradığım bir kitap vardı ve sayısı azdı. Sadece iki cilt üretilmişti. Eski bir kitaptı ve bulunması zordu.

Aramaya kütüphanelerden başlamıştım. Ardından da kitapçılarla devam etmiştim. Şehrin hiçbir kütüphanesinde veya kitapçısında o kitap yoktu. Gittiğim kütüphanelerde olan bir kaç kitap uzun bir süre önce alınmış ve geri getirilmemişti.

Çok yorulmuştum. Kitap araştırmam için lazımdı ve teslim etmeme de az bir süre kalmıştı. Bir dersten daha kalmak istemiyordum.

Ne yapacağımı düşünürken etrafa çevirdim bakışlarımı. Hava gece olduğu için daha da bir soğumuştu. Sıcak bir şeyler içmek için etrafımda kafe tarzı bir yer aradım. Uzaktan gördüğüm kahverengi tabelaya doğru ilerlemeye başladım. Tabelada fincan resmi parlak bir şekilde belli oluyordu.

Kapıyı açmakla yüzüme sıcak hava geldi ve ne kadar üşüdüğümü o zaman anladım. Küçük yazı tahtasında bugüne özel kek ve çayın indirimde olduğu yazıyordu.

Siparişimi verdikten sonra lavaboya gitmek için ayağa kalktım. Personelden yerini öğrendikten sonra arka tarafa doğru ilerledim.

Arka tarafta uzun kitaplıklar bulunuyordu. Önlerinde geniş koltuklar ve masalar vardı. Tahminimce kitap kafe tarzı bir yerdi burası. Dekorasyonu müthişti. Kütüphanenin ortasındaki şömine etrafı daha sıcak hale getirmişti. İçeride bir kaç kişi dışında hiç kimse yoktu.

İşimi hallettikten sonra masama oturdum. Çay ve kek çoktan önümdeydi. Çayın soğumasını beklerken güler yüzlü garson yanımda belirdi.

"Kitabınızı seçtiniz mi bayım?"

Güler yüzüne karşılık verdim ve cevapladım "Anlamadım?"

"Az önce sizi kütüphanenin orada gördüm dilerseniz istediğiniz kitabı okuyabilir veya ödünç alabilirsiniz"

"Teşekkür ederim birazdan yeniden göz atacağım"

Çay soğuya dururken kütüphaneye doğru ilerledim. Kitaplar çok eski görünüyordu. Bir umutla aradığım kitaba bakınmaya başladım. Yazarın kitaplarının olduğu yeri bulduğumda dikkatlice aradım. Yazarın okumayı istediğim çoğu kitabı buradaydı ama aradığım kitap yoktu.