Meryem'in gözünden...
Derin ve hiç bilmediğim bir denize yol almıştım. Kimlerle karşılaşacaktım. Kaçı beni tanıyordu? Kaçı beni hatırlıyordu? Bilmiyordum. Bilmemenin ince keskin çizgisinde yalın ayak dolaşan bir kuştum. Kanatlarım yaralıydı. Ruhum yorgundu. Düşüncelerim karmaşıktı. Aklım ise Fatıma teyzenin yumuşak ellerinde ve kalın gövdeli bir ağaç gibi dimdik duran Cihangir'in söylediklerindeydi. Narin kız Şeyma bana çok kızacaktı. Ahmet söylenecekti. Cihangir.. Sert bir adamdı. Beni belki hatırlamazdı. Belki de asla unutmazdı. Ne tepki vereceğini asla kestiremediğim biriydi. Bazen durgun bir su kadar berraktı. Bazen dalgaları boyumı aşmıştı.
Ama hepsi birkaç gün sonra mecburen baktıkları bu yarım kızı büyük ihtimalle unutacaktı.Uzun dar bir sokağın bitiminde yol ikiye ayrıldı. Önümden sarı elbiseli, alımlı, başında koyu kahverengi bir örtü dolayan kız belirdi. Parfümü burnumu okşayarak geçti. Beyaz topuklu ayakkabılarının tıkırtısı sokağı çınlattı. Onun gittiği sol tarafa yöneldim. Kızla aramızda birkaç metre varken o başka bir sokağa daldı. Ben yol bitimine kadar yürüdüm.
Daha sonra uzun bir sahil yoluna vardım. Koşuşturan çocuklar, bisikletle gezen insanlar, gülüşmeler, balık tutan amcalar, güzel aileler, el ele dolaşan sevgililer... Milyon tane insan geçti yanımdan. Nereye gideceğimi bilmediğim bu yolda belki de karşılaşabilecek en yüksek sayıda insanla bir aradaydım. Sahil yolu uzundu. Yorulduğum için ilk boş gördüğüm banka geçtim. Cebimden defterimi çıkardım. Kalemi elime aldım. Boş bir sayfa aramak için hızla çevirdim. Rastgele bir yerde durdum. Geçmişte not ettiğim sayfalardan birini okumaya başladım.
"2 Ocak 2019
Anlatamıyorsun. Anlatamadığın şeyler kocaman bir yük olup üzerine ağırlığı çöküyor. Ve insanlara fark ettirmemek için başını öne eğiyorsun. İşte o an oynadığın ellerin aslında çok fazla şey anlatıyor...
Kırılıyorsun, üzülüyorsun. İnsan bunlara alışıyor. Ama en kötüsü artık hissetmemeye başlıyorsun. Bir aşkın önünde yalnızca aşk durabilir demiştim. Bir aşkı da bir aşk bitirebilirmiş.. Bu gerçeği masala katmamışım..."
....
Cihangir'in gözünden...
"Hülâsa.. Ben diyorum ki ona bu mahallede hatta bu sokakta bir ev bulalım. Hem o rahat eder hem ben. Gelir gider, anam ona yardımcı olur. Bir şeyler öğrenir. Belki bir şeyler hatırlar. Ama aynı evde ol maz!"
"Doğru diyorsun."
Sokağın köşesinden gelen Şeyma'ya döndü yüzünü.
"Ne demiş şair? İnsan sevmeden kendini tanıyamazmış. Ah gönlümün narin yazısı. Kabul olmuş duam..."
Şeyma'nın yüzü kızardı. "Utandırma beni Ahmet, hem de Cihangir'in yanında."
"Tamam sustum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERYEM
Spiritual..ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ.. (...sonra da ona döndürüleceksiniz...) "benim hikayem bir adamla başladı" Meryem... Geçmişini unutan kanadı kırık bir güvercin.Cihangir... Bir ay kadar parlak ve heybetli. Fatıma... Pamuk elli narin bir çiçek... Kanad...