ÇEKİM

40 4 1
                                    

Xxxtentacion, Moonlight

Keyifli okumalar!

*****


O kadar ilginç ki..

Gözlerinde kar yağıyor sanki.

Teni, saçları, uzun kirpikleri hatta gözleri bile o kadar beyaz ki. 

"Neye bakıyorsun?" dedi çocuk, kızın söylediği kadar ilginçti.

Küt kesilmiş, uçları çenesine değen saçları küçük kızı huylandırıyordu ama arkadaşının onu fark etmesi onu çok utandırdığı için bunu huylanmayı umursamamıştı. Gri gözlerini arkadaşının üzerinden alıp, karşısında ki koskocaman denize baktı. Arkadaşı da Deniz'di ama bu deniz gibi mavi değil, şaşılacak derecede beyazdı. 

"Garip görünüyorum, değil mi?" Deniz'in sorduğu soruyla Nevra çekinerek ona döndü. Onun hiç garip olduğunu düşünmemişti, sadece ilgisini çekiyordu işte.

"Hayır," dedi Nevra, tombul yanakları kızardığında devam etti. "Güzelsin, kar'a benziyorsun." 

Fısıltı halinde birden gelen cesaretle söylediği şey onu fazlasıyla utandırmıştı. Bunu hep içinden düşünürdü, hiç dışına vurmamıştı. O, kar'ı severdi, kendini üşüttüğünü bilse de severdi. Deniz'de öyleydi, onu üşütüyordu, soğuktu ama onu seviyordu. Ona bir sürü şey öğretmişti.

Deniz, Nevra'nın dediği şeyle gülümsemişti. Bu kız daha kendisinin ne kadar güzel olduğunu bilmeyecek kadar küçüktü ve hiçbir şeyden haberi yoktu. Ona hediyesi vermeli ve gitmeliydi. Onu bekliyorlardı. Gözlerini Nevra'dan almadı, üzülüyordu.

Bu onu son görüşüydü.

Elimde Küre'yle düşünüyordum. Bu bir yanılgı olamazdı, biliyordu bu Küre'de sihirli bir şeyler vardı. Olağan dışı bir şeylerin olduğunu biliyordum ama işin içinde çocukluk arkadaşımın olabilme ihtimali hem korkutuyor hem düşündürüyordu. 

Şaşkınlığımı üzerimden atmış, Küre'yi dikkatlice çantama koymuş ve Devrim'in evine gelmiştim. Eve girdiğimden beri koltukta oturup düşünüyor ve düşünmekten başım çatlıyordu. Küre'yi karşıma, cam sehpanın üzerine koymuş, gri gözlerimle dikkatlice izliyordum ama aynı zamanda tekrar aynı şeyle karşılaşırım korkusuyla fazla bakmıyordum. Devrim ise mutfakta bir adamla konuşuyordu. Geldiğimde görmüştüm fakat fazla dikkatli bakmamıştım. Küre o kadar aklımı meşgul etmişti ki umursamamıştım. Biraz bunlardan uzaklaşmak adına Küre'yi tekrar çantama koyup mutfağa indim. 

Devrim mutfağın tezgahına kalçasını yaslamış, kalın kollarını göğsünde bağlamış, dikkatli bir şekilde karşısında ki adamı izliyordu.Adamı daha dikkatli incelediğimde kumral bir ten, açık kahve saçlar ve saçlarıyla neredeyse aynı renkte gözlerini gördüm. Boyu Devrim kadar olmasa da uzundu ve yanında çocuğu kalacağım kadar iriydi. Adam Devrim'e hararetle bir şeyler anlatıyordu ama hâlâ merdiven basamağında durduğum için beni fark etmemişlerdi. Ne konuştuklarını merak etmiştim. 

Son kalan basamakları da inip kendimi belli ettim. Devrim'in bakışları bana dönerken, karşısında ki adam gayet yavaş bir tavırla bakışlarını bana çevirdi. Gözleri ne kadar yumuşak bir renk olsa da o kadar sert bakıyordu ki, Devrim ile yarışırdı. Umursamaz bir tavırla ona bakmaya devam ederken onun bakışlarını yavaşça bedenimi süzmeye başladı. Rahatsız bir şekilde onun beni süzmesini izliyordum. 

"Devrim, kız kim?" Adamın sakin ama tok bir sesle sorduğu soru üzerine Devrim'e dönüp cevabını bekledim. Devrim'in bakışları bende değil adamdaydı. İfadesiz gözlerini ondan çekip bana çevirdiğinde göz göze geldik. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HİÇLİK KÜRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin