Kim Jisoo
Bu sabahta tam okula gitmek için yola çıkacaktım ki. Annemin aramasıyla durmak zorunda kaldım.
"Ne var anne?"
"Bu gün geç kalma, birlikte bir arkadaşım ile yemeğe gideceğiz Jisoo. Itiraz kabul etmiyorum. Birlikte gidilecek o yemeğe!"
"Yine bir arkadaşının oğluyla beni tanış-"
Sözümü bitirmeden telefonu kapatmıştı. Aah! Bu kadının şu hareketlerinden nefret ediyorum.
Arabama binip gaza basıp okula doğru sürmeye başladım. Onu görmemek dileğiyle...
Okula geldiğimde arabamı park edip inecekken yine tamda yanımda arabasını park etmişti.
Oflayıp arabadan indim.
Ona hiç bakmadan yolumu değiştirmiştim ki.
Ahh! Bıktım ama.
Kolumu kavramasıyla ona dönmek zorunda kaldım.
"Nereye böyle ? Yine yolunu değiştirdin."
"Evet deģiştirdim, bırak kolumu! Herkez yine bize bakıyor. Birde hiç utanmadan, üşenmeden gidip tek tek herkeze 'bu kız benim' demişsin. Kimse benimle muhattap olmuyor sayende." Dedim tek nefeste.
O ise sırıtıp "Sakin ol! Nefes al! Hem...Tabikide öyle yapacaktım. Sonuçta sen benimsin, ve bunu herkezinde öğrenmesi gerekirdi."
Kolumu kurtarıp ona ters bir bakış atıp okula girdim.
Lanet! Şey!
Nerden Jennie ve Lisa gibi arkadaşlarım var allahım?
Onların o lanet sevgilileri yüzünden bu adamla tanışmıştık. Tam 3 yıldır peşimde Pis sapık!
Sınıfa girip çantamı sıraya koydum.
Tabiki kızlar yine neye sinirlendiğimi anlamışlardı.
Rose: Oh, anlaşıldı, yine bebeğimiz sinirlenmiş.
Jennie: Ama hiç yüz vermiyorsun. Bak kapacaklar eninde sonunda o olacak.
Jisoo: Kesin sesinizi! Bana ne hem?
Lisa: Taam yah! Ne bağırıyorsun.
Onlara ters bir bakış atıp yerime oturdum.
Neyseki o başka sınıftaydı. Ders saatleri onu görmüyordum. Ve bu beni oldukça mutlu ediyordu. Ama tabiki bu sınıftan birini sırf bana yaklaşan biri varmı diye, görevlendiriyordu.
Ders başladığında öğretmeni ilgiyle dinlemeye başladım
Dersimiz Koreceydi. Ve ben Korece dersine bayılırdım (Hee türkçesi Türkçe işte. Korece uydurdum bende)
***
Ders bittiğinde kitaplarımı topladım.
Jennie: Kantine inelim mi kızlar?
Rose: Olur. Çok açım, yemek yemem gerek.
Lisa: Rose Unnie, burası okul. Burda yemek ne arar ki?
Jisoo: Tost var ya işte.
Rose: Bu saçma diyaloğumuzu kapatıp , kantine inebilir miyiz?
Gülüp öne çıktım.
Kantine indiğimizde masaya geçip oturdum.
Rose sıraya geçip kendine tost aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S͎e͎r͎s͎e͎r͎i͎ | MYG
Genç Kurgu"Yani... hiç bir zaman beraber olamayacak mıyız?" Dediğine Göz devirip yürümeye başladım. "Hayır demedin!" "Evet'te demedim!" "Olsun, ufak bir umut var gibi."