DARK LOVE

DARK LOVE 5.BÖLÜM

Scoot'ın ağzından ;

  Bankta oturmuş eve girmek üzere olan kızıl saçlı kızı izliyordum.Beyaz teni bana Rae denen şu kızı hatırlatmıştı.Kız kısa boyluydu ve çilek bukleleri vardı.Rüzgarın sertçe savurduğu saçlarını geriye atarken,göz göze geldik.Bal sarısı gözleri vardı.Gözleri içimi ısıtırken ''Cehennemime hoşgeldin bebeğim'' diye düşündüm.Oturduğum yerden kalkarak kızın yanına ilerledim

  Ava ayağa kalkarak banyoya doğru ilerledi.Suratında yapay bir gülümseme vardı.Aynaya yaklaştığı sırada kapının sertçe açılmasıyla ilrkildi.Scoot,yanında kızıl saçlı bir kızla içeri girdi.Gözlerini kısarak bir an için Ava'ya baktı.Ava tek kaşını kaldırmış meraklı bakışlarla kızı süzüyordu.Scoot kendini koltuğa atarak kızıl saçlı kızı sertçe kucağına oturttu                                                                                         ''Ava az önce hemşireyle konuştum ve yine uslu durmamışsın hayatım''                                                   Ava kızın orda olmasından rahatsızlık duyarak,kararsız gözlerini önce kıza daha sonra Scoot'a dikti.Scoot ne düşündüğünü anlamış olacak ki Ava cevap vermeyince sert bir sesle ekledi                   ''Bu Alexandra,bizden'' Yüzüne yayılan şeytan gülümsemesiyle anlamlı anlamlı Ava'ya baktı.Ava bundan hoşlanmadığını belli eden yüz ifadesiyle ;                                                                           ''Sıradaki kişinin Rae olduğunu sanıyordum.Ne çabuk fikir değiştirdin Scoot ? ''                                       Scoot,Alexandra'ya döndü ve ''Sen beni dışarıda bekle tatlım'' diyerek kucağından indirdi. Kızın kapıyı kapatmasıyla,doğrularak yerinden kalkıp Ava'nın karşısına dikildi.Parmaklarını ensesinden geçirerek  saçlarını geriye doğru çekti. boynunu açığa çıkardı.Eğilerek  dudaklarından boynuna kadar öpücüklerle bir yok çizdi.                                                                                                                             ''Burnunu her şeye sokman hoşuma gitmiyor güzelim'' Ava'nın gözlerine bakarak devam etti ''Nefes almaya devam etmek istiyorsan şeytana güvenmek zorundasın''

Rae'nin ağzından ;

Ava aklımı karıştırıyordu.Tuhaf bir şekilde ona inanıyordum.Bana kaçmamı söylemişti.Onun gibi olmamak için.Bu kız ya ciddi anlamda kafayı yemiş ya da gerçekten çok tehlikeli şeyler biliyor.Duman gözlü çocuktan başka kimseyle konuşmadığını duydum.Ava'ya acıyorum yardıma ihtiyacı var.Bu akşam tekrar yanına gidecektim

Scoot kızın çıplak vücudunu tekrar tekrar eziyet edercesine okşuyordu.''ödüllendirilmen gerek tatlım'' Kız beyaz göğüslerini süsleyen çilek buklelerinden birini parmaklarına dolayarak kıkırdadı.Kocaman bir taşın üzerinde uzanan kızı ayağa kaldırarak sertçe öptü.Elindeki hançeri boynundan göğüslerine ve ordan kalçalarına hafifçe kaydırarak gezdirdi.Kız sıcak vücuduna değen hançerin serinliğiyle bir an ürperdi.Scoot dudaklarını kızın alt dudağı üstünde gezdirirken fısıldadı ''şşş.Korkma.Canın acımayacak'' Sözünü bitirir bitirmez kızı ters döndürerek boynundan yakaladı ''Orada tekrar birlikte olacağız''Kızın şaşırmasına fırsat kalmadan boynundan kanlar süzülüyordu.Bür süre daha bal sarısı gözlerini inceledikten sonra onu tekrar taşa yatırarak tek etti.

Scoot koltuğa yayılmış umursamaz edasıyla Ava'yı dinliyordu.                                                                        ''Sana gördüm diyorum.Kaldığım hastaneye kadar girmiş''                                                                           Scoot sıkıldığını belli eden bir ifadeyle ''Ava sanırım gerçekten deliriyorsun güzelim''                                ''Önlem almamız gerekiyor'' Az önce taradığı saçlarını toprlarken devam etti ''eğer beni bulursa ölürüm''                                                                                                                                                                       ''Ava artık kızmaya başlıyorum hastaneden çıkmak istiyorsan saçma hikayeler uydurmak yerine emirlerimi yerine getirirsen daha çabuk çıkarsın''                                                                                             Kapının çalmasıyla konuşmaları bölündü.Esmer uzun boylu bir hemşire içeri girdi.Scoot hemşireyi hayranlıkla süzerken.Ava onaylamayan bakışlarıyla onu azarladı.''Rae adında bir kız sizi görmek istediğini söyledi eğer görmek istemiyorsanız hemen gönderebilirim''                                                        Ava daha sonra gelmesini  söylemek için ağzını açacağı sırada Scoot ondan önce davranarak ''Hemen gelsin''                                                                                                                                                         Rae'nin kırmızı fırfırlı mini elbisesi Ava'yı gülümsetmişti.Scoot koltuğa biraz daha yayılarak kızı inceledi.Yüzünde beğendiğini gösteren bir ifade vardı.Rae kocaman zümrüt yeşili gözlerini odada dolaştırdı.Kısa bir duraksamanın ardından Ava'yı kucaklayarak ''Son geldiğimde kötü durumdaydın ama şimdi gayet iyi görünüyorsun'' Ava zorla gülümsemeye çalışarak kızın kucaklamasına karşılık verdi.Rae,Scoot'a bakarak ''Aslında seninle yalnız konuşmak istiyordum'' Ava bıkkın bir ses tonuyla ''Scoot yabancı değil.Söylemek istediğin şey her ne ise o buradayken söyleyebilirsin'' Rae bakışarını Scoot'ın gözlerine dikerek hiçbir şey söylemeden köşede duran sandalyeye oturdu.Sesizliği bozan Ava oldu ''Evet.Seni dinliyorum'' Rae ellerini suçlu bir çocuk gibi önünde birleştirmiş doğru kelimeleri seçiyordu.Bir tutap siyah saç beyaz yüzüne düştü.Beyaz yüzüyle tamamen zıt siyah saç.Scoot ''Zıtlıkların kızı'' diye geçirdi içinden.Bu sefer konuşan Rae olmuştu ''Ava buraya en son geldiğimde bana kendimi kurtarmamı söyledin.'' Kısa bir an duraksadı ''Neyden kaçmam gerekiyor''                                                                                                                                                     Scoot bundan keyif alır bir surat ifadesiyle bir Rae'yi,bir Ava'yı süzüyordu.''Ava kafası karışmış gibi yapmaya çalışarak ''Neden bahsediyorsun sen ? Ben sana bir şey söylemedim'' Rae cevap vermeden Scoot atladı ''Rae eve gitmek için ormanı geçmen gerekiyor öyle değil mi ?                            Rae kafasını olumlu anlamda salladı ''Orman senin gibi kızlar için tehlikeli bir yer.Üstelik bu saate'' oturduğu yerden kalktı ''seni eve bırakabilirim ama önce Ava'yla bana 2 dakika izin verir misin ?'' Rae sandalyeden kalkarak Ava'ya sarıldı ''Tekrar geleceğim'' Ava gülümseyerek karşılık verdi.Rae kapıdan çıkarak arkasından kapattı.                                                                                                                      Ava kendini yatağa atarak ''Buradan çıkmak için uydurduğumu sanıyorsan yanılıyorsun.Eddie burada onu gördüm'' Scoot kızın yatağının kenarına oturdu.''Ava eğer dediğin doğru olsaydı senin hastanene gelmeden önce bana gelirdi'' Ayağa kalkarak devam etti ''Yanında silah var öyle değil mi? '' Ava yatağın çekmecesini açarak silahı gösterdi.''Güzel.O helde şimdilik güvendesin'' Kızın cevap vermesine fırsat vermeden odadan çıktı

Rae başını yerden kaldırmadan ilerliyordu.Orman ürkütücü bir karanlığa bürünmeye başlamıştı.''Ava bazen beni korkutuyor'' dedi çekingen bir tavırla.Scoot şaşırmış gibi yaparak ''Kokutuyor mu ? '' Evet çıldırmış gibi konuşuyor'' Scoot ellerini ensesinde birleştirerek ''Bu gayet normal Rae çünkü o zaten çıldırmış'' bir müddet sesiz kaldıktan sonra sccot fısıltı gibi bir ses tonuyla ''başka'' hafif bir duraksamanın ardından kızı ağaca yapıştırdı ''Başka neyden korkuyorsun ?''

Rae'nin ağzından ;

''Tanrıdan korkuyorum'' dedim usulca.Gözlerini kocaman açarak bana baktı,sanki uzun zamandır dünyada var olan bir şeyi yeni keşfedermiş gibi elini kalçalarımdan aşşağılara kaydırdı.Yüzünü kaldırarak gri gözlerindeki kederi zümrüt yeşili gözlerime sabitleyerek konuştu ''Senin tanrın benim.Korkman gereken tek şey benim.'' Ve dudakları dudaklarımı buldu.