DARK LOVE

DARK LOVE 21.BÖLÜM

Scoot birkaç saniye afallamasının ardından "Onu bulamayacağımı sanmaları , ucuz bir pazardan hint kumaşı aramak kadar gülünç" dedi.Rae'yi götüren her kimse onun elinden kurtulamayacaktı.
Rae , babasını fazlasıyla özlemişti.Fakat burada olamazdı , olmaması gerekiyordu.Şaşkınlıktan kısa saçlarını bile unutmuştu. "Burada olmayan gerektiğini biliyorsun" derken iki elini bacaklarının üstünde birleştirdi. Bu haliyle pastayı bitirirken annesine yakalanan küçük kız çocuklarını andırıyordu. Hava kararmaya başlamıştı.Babası gözünü yoldan ayırmadan konuştu "Sana yaptıklarının bedelini ödeyecekler." Rae , sesini çok hafif yükselterek "Beni zorla burada tutmadılar.Burada olmayı ben kendim istedim." Babası onaylamayan bir ifadeyle "Onlar için bu kadar endişelenme.Onlar kötü ve hak ettikleri sonu yaşayacaklar." Bu sefer onaylamayan bakışlar atma sırası Rae'de idi. "Yanılıyorsun baba , onlar içim endişelenmiyorum. Eğer onlarla karşı karşıya gelirsen ölen kişi sen olursun ben senin için endişeleniyorum." Babası arabayı daha hızlı sürmeye başlamıştı. Rae , eve dönmek istemiyordu. Kendini h8zla giden arabada aşağıya attı.Rae önde , babası arkada koşuyorlardı. Rae babasıyla arasını açmıştı. Babasının tansiyon hastası olması ilk defa işine yaramıştı. Benzin istasyonuna gelince marketin kapısını hızla yumruklamaya başladı. 40'lı yaşlarının ortasında , hafif göbekli , somurtgan bir adam kapıyı açtı. "Ne istiyorsun ?" Rae , nefes nefese konuştu "Telefon açmam gerek" Adam somurtmasını arttırarak telefonu genç kıza sertçe verdi.
Scoot otel odasında çılgına donmuş bir vaziyette Rae'yi kaçıranlara neler yapacağını planlıyordu. Sandra aynanın karşısında akmış makyajını temizlemekle meşguldü. Ava elinde küçük kağıt parçasıyla yatağında bağdaş kurmuş oturuyordu. Ava , konuşmaması gerektiğini biliyordu. Hem konuşsa bile ne söylyecekti ki ? Söyleyecek hiçbir şey yoktu. Sesizlik , dakikaları , saatleri geçti. O sırada Scoot'ın çalan telefonu sessizliği bozdu. Scoot , telefonu kapatarak Ava'nın oturduğu yatağa fırlattı. Telefon 2.kez çalmaya başladı. Ava numaraya baktı ve kısa bir tereddütün ardından telefonu Scoot'a verdi. Bir hışım telefonu açan Scoot bağırarak "Ne var lanet olası ! " Rae titreyen sesiyle karşılık verdi " S-Scoot benim , Rae."
Scoot tüm sinirini bir kenara bırakarak telaşlı bir ses tonuyla " Neredesin sen , iyisin değil mi ? Bana ne olduğunu söyle."
"Babamla birlikteyim.Lüfen buraya gel ve beni al.Eve dönmek istemiyorum."
"Ne yaptığınla ilgilenmiyorum. Umrumda değilsin." Scoot tam telefonu kapatacakken arkadan Rae'nin çığlıkları belli belirsiz duyuldu. Fakat Scoot çoktan telefonu kapatmıştı. Rae , benzin istasyonunda ki adamın elinden kurtulmak için debeleniyordu. Geri geri adamdan kaçarken enerji içeceklerinin olduğu rafa sırtını vurdu. Eline gelen bir kutuyu adama fırlattı ama isabet edemedi. İkinci kutu adamın bacağına gelmişti ama pek bir işe yaramadı. Yerler ıslanmıştı. Birkaç kutuyu daha adama attı ve yöne hiçbir işe yaramadı. Son kutuyu adamın kafasına isabet ettiren Rae , adamın dengesini kaybederek yere çakılmasına sebep oldu.
Scoot endişe içinde Ava'ya o numaranın IP adresini bulmasını söyledi. Ava telaşla telefonu eline aldı ve Scoot'ı takip etmeye başladı. Scoot arabayı çalıştırarak Ava'nın oturduğu yere baktı ve "Elini çabuk tut." dedi. O sırada otelin ana kapısından çıkan Scoot'ın çalıştırdığı arabanın tekerleklerini heeet alarak ard arda hepsini patlattı ve gülerek "Sadece 4 kurşun vardı ve 4'te 4" dedi. Ardından tabancayı fırlatarak otele yöneldi. Silah sesini duyan kalabalık panik içinde bağrışıyordu. Scoot , arabadan indi ve Sandra'nın arkasından bağırdı "Rae ile geri döndüğümde seni fena becereceğim sürtük." Rae ismini üstüne basarak söylemişti. O sırada gülümsemeye devam eden Sandra arkasını döndü "Bu benim hoşuma gider." derken göz kırptı ve tekrar güld.
Scoot Trouble bar adında bir barın önünde, çalışmakta olan bir arabayı boş görünce arabayı hızlıca çalıştırıp frene basmıştı. Yetişmek için koşan Ava'yı yoldan alarak "Atla bebeğim." dedi.Ava bir yandan Scoot'a adresi verirken bir yandan da silahın mermilerini takıyordu. Scoot , Sandra'ya söverek sigara izmaritini araba camından dışarı fırlattı.
Rae'nin rehin alındığı benzin istasyonuna geldiklerinde Scoot , Ava'ya arabada kalmasını söyledi. Arabadan inerek Rae'nin ağlama ve çığlık sesine doğru koştu. Scoot kapıyı ayağıyla tekmeleyerek adamı Rae'nin üstünden hışımla çekti. Rae ağlamaya devam ediyordu. Scoot tabancayı adamın boynunda gezdirirken "Rae'ye böyle mi dokundun ?" diyerek kurşunu sıktı. Kanlar içinde yerde yatan adam Scoot'ın gram umrunda değildi. Rae , Scoot'a bakarak " Umrunda oluğumu sanmıyorum." Scoot gülümseyerek "Umrumda değilsin." Rae afallamış bir şekilde " O zaman neden bunu yaptın ?" Scoot arkası dönük bir şekilde "Çünkü umrumda olduğun için."