DARK LOVE 22.BÖLÜM

57 2 0
                                    

Scoot , adamın koca bedenine küçümser bir bakış attıktan sonra kapıdan çıkıp, Ava'nın beklemekte olduğu Auidi'ye doğru yürümeye başladı. Dönüp arkasına bakmadı bile ama Rae'nin arkasında olduğunu biliyordu. Tam arabanın kapısını açacekken arkasında olan Rae hışımla koluna yapıştı ve
"Babam beni almak için gelmiş."
"Burada olduğumuzu nereden biliyor ?"
"Bilmiyorum. Beni eve götürmek istiyor ve seni öldüreceğini söyledi."
Scoot bu sözün üstüne hafifçe gülümseyerek arabaya bindi.

Sandra elindeki moda dergilerini bıkkınlıkla yatağa fırlattı ve gardorobuna doğru yürüdü. Poposunu örtmeyecek kadar kısa minik bir şortu seçerek giyinmeye başladı. Dolgun dudaklarına sürdüğü kırmızı rujla cennetteki bir meleğe benziyordu. Sivri uzun topuklu deri çizmesini giyerken iç geçirdi. Tam odadan çıkacağı sırada çalan telefonu açmak için duraksadı. Ekranda Scoot ismini gören Sandra , şeytani bir gülümsemeyle telefonu açtı ve "Kurtarma operasyonu başarılı geçti mi bari"
"5 dakika sonra otelde olacağım hemen oraya gel."
"Sevgilim bu gece seninle olmak isterdim ama-"
Sandra sözünü bitirmeden Scoot'ın bağrışı duyuldu "Bana bak ucuz kaltak oraya gelip seni becermeden odama gel."
Telefon yüzüne kapanan Sandra kapıyı sinirle açtı ve çarparak odadan çıktı.
Sandra asansörü beklerken şahane vücudunu duvara yasladı ve iki elini göğüslerinin altında birleştirdi. Tam asansöre binecekken Ava'yla çarpışınca irkildi. Gözlerini Ava'nın arkasında ki Rae'ye dikerek asansöre bindi ve "Bende tam Scoot'ın odasına gidiyordum." Rae'ye dönerek konuşmasına devam etti "Bu gece onunla olmamı istedi yani yerinde olsam üstüne fazla gitmezdim. Gerçekten sinirli." Sandra imalı bir kahkaha atarak "Sonra görüşürüz tatlım."
Asansörden çıkarken saçlarını savurdu. Asansörün kapanmakta olan kapısının ardından Ava'nın sesi duyuldu "Çakma sarışın" Sandra asansöre doğru bağırarak "Bir sürtük olmaktan iyidir." Sandra Scoot'ın odasının kapısına gelince birkaç saniye duraksadı ve hemen ardından kapıyı sertçe açarak içeri girdi. Scoot aynanın karşısında sinirden deliye dönmüş bir vaziyette Sandra'ya bakıyordu. "Beni buraya öldürmek için mi çağırdın" Scoot'a doğru yürürken konuşmayı sürdürdı "Durma o halde. Yanımda silahım yok, kaçmaya ve direnmeye de çalışmayacağım. Babandan yıllarca kaçtım Scoot. Son 5 yılım Eddie'den kaçmakla geçti. Geçtiğimiz yazın başlarında beni buldu. Savunmasızdım. Tıpkı şu anda olduğum gibi ama beni öldürmedi Scoot. Çünkü bir aptaldı ve bana aşık olmuştu. Babanın yapamadığını sen yap. Öldür beni."
Scoot, Sandra'yı sertçe yatağa itti "Odana git Sandra."
Sandra, acı acı gülümsedi. Yataktan kalktı ve kapıya yöneldi. Tam çıkacakken Scoot'a döndü "Baban ve sen ikinizde beni öldüremeyecek kadar aşıksınız bana."

Beyaz geceliğini üzerine giymiş olan Rae, Ava'nın giydiği kırmızı saten geceliğe baktı.
"Ava, bende bunlardan giymek istiyorum."
Ava, kahkahalarının arasından "Ne?" diyebildi sadece. Kahkahasıını susturarak "Yarın gider sana birkaç tane alırız."
Rae bir şey söylemek için hareketlendi fakat sonra vazgeçmiş olacak ki sustu
"Susma, ne söylemek istiyorsan söyle."
"Yok bir şey."
"Söyle."
"Sandra Scoot'ın hayatında nerede Ava ? Scoot için Sandra ne demek ?"
Seksi geceliğinin kırışmamasına özen göstererek yatağa oturdu "Sandra'ya sorarsan eğer , Scoot'ın kendisine taptığını söyler. Richard'a sorarsan birbirlerinden başka kimse onları anlamadığı için birbirlerine ihtiyaç duyan kişiler der. Ama bana sorarsan Sandra sadece kendi çıkarları için hareket eden bir kaltak ve Scoot onunla sadece eğleniyor."
"Sandra eğlenmeyi bilen bir kız mı yani ?"
"Evet eğlenmeyi ve eğlendirmeyi iyi becerir ve Scoot'ın hoşuna giden tek şey bu."
"Peki sen neden Sandra'yı sevmiyorsun?"
"Çünkü işine gelirse hepimizi harcar. O kız kendinden başkasını düşünmez."
"Ama Scoot isterse onu öldürebilir daha güçlü."
"Evet isterse yapar ama asıl soru işareti şu , istiyor mu?"

Richard ve Nico barda oturmuş hararetli hararetli konuşuyorlardı.
"Nico planımızda bu yoktu o kıza aşık olmak için değil, ağzından laf almak için onunla birlikte olman gerekirdi."
"Sen Scoot'ı istiyorsun. Ava'ya zarar vermeyeceğini söyledin."
Richard Martinisini kafaya dikti ve Nico'ya cevap verdi
"Ava korkak, zavallı bir kız değil Nico. O güçlü bir kız. Eğer biz Scoot'a zarar verirsek bunu affetmez intikam almak için geri döner. Bu riski alamayız. Ava'dan da kurtulmak zorundayız. Sakın duygularının seni ele geçirmesine izin verme. Ava'yı tanıyorum , kıvrak bir zekaya sahip şüphe duymamasını sağla."
Sözünü bitirmesiyle asansörden inen Sandra'yı görmesi bir oldu ve tekrar Nico'ya dönerek
"Şu sarışına da dikkat et. O kız yanımızda değil ve her şeyi kurcalamaya başladı. Bir de Sandra'yı öldürmek zorunda kalmak istemiyorum."
"Merak etme sana ihanet etmem."

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanan Ava hemen telefona sarıldı. Nico bütün gün aramamıştı. Nico'yu aradı ama telesekreterin sesiyle karşılaşınca mesaj bırakmaya karar verdi.
"Merhaba yakışıklı. Uyanınca hemen bu azgın sevgilini ara."
Ava açık renkli Jean Pantolonunu giyerken Rae de gözlerini açtı
"Günaydın"
Ava'dan cevap gelmeyince korkarak lavobaya girdi ve geri çıktığında Ava çoktan makyajını yapmış çıkmak üzereydi.
"Ava, saçlarımı özledim."
"Bugün gecelik almaya gittiğimizde sana birde peruk alırız."
"Hayır kendi saçlarımı istiyorum."
"Yapabilecek bir şeyim yok tatlım. Kahvaltıya yetişmek istiyorsan acele et. Scoot'la kahvaltıda buluşacağız."
"Sen git, ben hemen geliyorum."

Ava'nın ağzından ;
Lobiye indiğimde Scoot tam karşımda ki masa da oturmuş, birilerini bekliyor gibi bir haldeydi. O sırada merdivenlerden inen Rae kısa, küt saçları, mini fırfırlı eteği ile dikkat çekiyordu. Rae aşağı indiği sırada, Scoot içmekteolduğu suyu ağzından püskürttü. Gerçekten döngüyü anlayamıyordum."

Scoot, Rae'nin kısa saçlarını gördüğünde şaşırmıştı. Masadan kalkarak Rae'ye döndü ve "Neden ksstirdin saçlarını Rae !" diye baskılı bir şekilde Rae'nin üzerine yürüdü. Ava araya girerek "Scoot hiçbir sikimden haberin yok. Rae kendisi kesmedi. Senin çakma sarışının yaptı hepsini." der demez Scoot şaşkın bir vaziyette Rae'ye baktı. Şaşkınlığını yüzünden atar atmaz sandalyesine otrudu ve kahvesinden bir yudum alarak kahkahasını ortaya atıp "Şimdi siktim belanı Sandra"
Scoot eliyle yanında ki sandalyeyi Rae'ye işaret ederek "Buyur bebeğim"
Scoot alaycı bakışlarını Ava'ya dikerek "Söyleyecek önemli bir şeyin yoksa seni Nico'nun yanına alalım."
Ava ayağa kalkarken o meşhur göz devirmesini yaptı ve "Adamla konuşur, akşam sana dönerim."
Ava uzaklaşırken Scoot, Rae'ye gülümseyerek
"Sen de eşyalarını toplamaya başla._"
"Niye?"
"Ava'dab babana ulaşmasını istedim. Akşam evine dönüyorsun."
"Sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Ne yapmamı bekliyorsun ? Zaten uğraşmam gereken bunca sorun varken bir de seni korumakla uğraşacak vaktim yok."
"Bana bunu yapamazsın. Seni ilk gördüğümden beri sabahları senin için uyanıyorum."
"Seni ne kadar uzun zamandır beklediğimi bilmiyorsun Rae. Ama sana bunu yapamam." Yerinden kalktı ve siyah deri ceketini alırken devam etti "Akşam hazır ol."
Rae masada tek başına kalmıştı ve ondan ayrı kalma düşüncesi bile içini yiyip bitiriyordu.

Ava, sevgilisinin kollarında cilveyle kıkırdadı. Nico kızın vahşi gözlerinden alamıyordu gözlerini. Güneş yavaş yavaş batmaya başlamıştı. Ava, ellerini Nico'nun saçlarında gezdirerek "Scoot'a beraber olduğumuzu sen mi söyledin ?"
Nico telaşla yataktan fırlayarak
"Hayır. Nasıl öğrenmiş olabilir ki?"
Ava kahkaha atarak
"Bu kadar korkmana gerek yok. O benim sadece ortağım."
Ava'da yataktan kalkarak sevgilisinin yanağına bir öpücük konsurdu.
"Bu akşam için işlerim var sevgilim. Rae'yi eve gönderiyoruz. Babasıyla görüşmem gerek ama Rae gittikten sonra bu odada birlikte kalabiliriz."

Saat 23:00 ı gösterdiğinde Rae ve Scoot arabadaydı. Rae siyah minik bir etek ve beyaz dar gömlek giymişti. Scoot , Rae'ye yandan bir bakış atarak yola bakmaya devam etti. Buluşma yerine geldiklerinde henüz ortalıklarda kimse yoktu. Gece'nin sessizliğini Rae'nin ağlamaklı sesi bozdu
"Sensiz olmak istemiyorum."
Scoot cevap vermeden oturmaya devam etti. Tek eli direksiyonun üzerindeydi. Rae, Scoot'ın direksiyondaki elini tutarak Scoot'ın üzerine yaklaştı. Dudaklarını çocuğun soluk, renksiz dudaklarına kilitleyerek minik bedenini Scoot'ın üstüne attı. Scoot kızın öpücüğüne karşılık vermemesine rağmen yine de itmedi. Kız kendini geri çektiğinde nefes nefese kalmış bir vaziyette
"Beni sensiz bir hayatı yaşamaya zorlama."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 16, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DARK LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin